Değişim örgütlerin en temel sorunlarından birisidir. Günümüzde her şey hızla değiştiği için bu değişime ayak uydurmak isteyen örgütler bu değişimi en kısa sürede ve en az maliyetle gerçekleştirme arzusundadırlar. Her değişim az ya da çok örgütsel problemlerle ya da güçlüklerle karşılaşır. Ancak sürekli kendisini yenileyen ve çevresindeki değişime uyum sağlayabilen örgütler için değişim süreci nispeten daha sancısız geçmektedir. Değişim sürecinde asıl sorun yaşayan örgütler, değişimi ve yenilenmeyi sürekli erteleyen ya da sürekli değişmeye güç yetiremeyenlerdir. Çünkü bu tür örgütlerde çalışanların kişisel gelişimleri ihmal edilir ve örgütün çıkarları ön planda tutulur. Kısa dönemde karlı ve doğru gibi gözüken böyle bir yaklaşım, uzun vadede örgütün çökmesine sebep olabilir. Değişimin uzun süre ertelenmesiyle örgütün çevresiyle olan uyumu arasındaki açı sürekli açılır. Sonunda değişmek zorunda kalan örgütün çalışanları, uzun süre yaşadıkları alışkanlıkları ve davranışlarını değiştirmek istemezler ve değişime direnirler. Değişim ne kadar radikal olursa çalışanların değişime karşı direnci o denli yüksek olur. Değişmeye alışmamış ve kendisini değişime hazırlamamış olan çalışanların tepkileri ciddi boyutlara ulaşabilir.
Yüzyıllardır değişmeyen tek şey değişim. Bu nedenle iş dünyası bu hızlı, akışkan ve değişken atmosferde yaşayabilmek için sürekli yenilenmek ve değişmek zorunda.
Değişim ile yenilikçilik birbirini tamamlayan kavramlar.
Organizasyonlarda ve toplumlarda farklılıkların çatışmacı sorunların değil; gücün, gelişmenin ve zenginliğin kaynağı olması gerekir. Bunu sağlamak için özellikle yöneticilerin bilinçlendirilmesi ve uygun becerilerle donatılması büyük önem taşır. Küreselleşmenin ve demografik değişimin bir sonucu olarak artan farklılıkların etkin yönetimi 21. yüzyılın temel sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
±Ê´¡°Õ·¡¸é±·´¡³¢Ä°´Ü²ÑÄ°N DOÄžUÅžU VE YÃœKSELİŞİCOSKUN CAN AKTAN
Ìý
This document provides an overview of the rise and development of paternalism. It discusses how paternalism emerged from hierarchical social structures like the family unit or tribe, where authority figures like fathers or leaders exercised power and control over subordinates. It notes how concepts like patriarchy, paternalism and patrimonialism describe such top-down relations. The document also examines the distinction between benevolent and exploitative forms of paternalism, and how thinkers like Kant and Mill critiqued paternalism for limiting individual freedom and autonomy.
Değişim örgütlerin en temel sorunlarından birisidir. Günümüzde her şey hızla değiştiği için bu değişime ayak uydurmak isteyen örgütler bu değişimi en kısa sürede ve en az maliyetle gerçekleştirme arzusundadırlar. Her değişim az ya da çok örgütsel problemlerle ya da güçlüklerle karşılaşır. Ancak sürekli kendisini yenileyen ve çevresindeki değişime uyum sağlayabilen örgütler için değişim süreci nispeten daha sancısız geçmektedir. Değişim sürecinde asıl sorun yaşayan örgütler, değişimi ve yenilenmeyi sürekli erteleyen ya da sürekli değişmeye güç yetiremeyenlerdir. Çünkü bu tür örgütlerde çalışanların kişisel gelişimleri ihmal edilir ve örgütün çıkarları ön planda tutulur. Kısa dönemde karlı ve doğru gibi gözüken böyle bir yaklaşım, uzun vadede örgütün çökmesine sebep olabilir. Değişimin uzun süre ertelenmesiyle örgütün çevresiyle olan uyumu arasındaki açı sürekli açılır. Sonunda değişmek zorunda kalan örgütün çalışanları, uzun süre yaşadıkları alışkanlıkları ve davranışlarını değiştirmek istemezler ve değişime direnirler. Değişim ne kadar radikal olursa çalışanların değişime karşı direnci o denli yüksek olur. Değişmeye alışmamış ve kendisini değişime hazırlamamış olan çalışanların tepkileri ciddi boyutlara ulaşabilir.
Yüzyıllardır değişmeyen tek şey değişim. Bu nedenle iş dünyası bu hızlı, akışkan ve değişken atmosferde yaşayabilmek için sürekli yenilenmek ve değişmek zorunda.
Değişim ile yenilikçilik birbirini tamamlayan kavramlar.
Organizasyonlarda ve toplumlarda farklılıkların çatışmacı sorunların değil; gücün, gelişmenin ve zenginliğin kaynağı olması gerekir. Bunu sağlamak için özellikle yöneticilerin bilinçlendirilmesi ve uygun becerilerle donatılması büyük önem taşır. Küreselleşmenin ve demografik değişimin bir sonucu olarak artan farklılıkların etkin yönetimi 21. yüzyılın temel sorunlarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
±Ê´¡°Õ·¡¸é±·´¡³¢Ä°´Ü²ÑÄ°N DOÄžUÅžU VE YÃœKSELİŞİCOSKUN CAN AKTAN
Ìý
This document provides an overview of the rise and development of paternalism. It discusses how paternalism emerged from hierarchical social structures like the family unit or tribe, where authority figures like fathers or leaders exercised power and control over subordinates. It notes how concepts like patriarchy, paternalism and patrimonialism describe such top-down relations. The document also examines the distinction between benevolent and exploitative forms of paternalism, and how thinkers like Kant and Mill critiqued paternalism for limiting individual freedom and autonomy.
4. Prof.Dr.CoÅŸkun Can Aktan
Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği
http://www.sobiad.org
Dokuz Eylül Üniversitesi, İİBF
http://www.canaktan.org