Sosyal Öğrenme Kuramı ALBERT BANDURA (1925 - ).pptZühtü Soylu
Ìý
Sosyal bilişsel kuramının kökeni davranışçılığa dayansa bile, davranışların kazanılmasını da bilişsel süreçlerle açıklayarak davranışçı kuramlardan ayrılır.
Bandura'ya göre, davranışçılık karmaşık davranışları ve ilk kez gözlenen davranışların nasıl kazanıldığını açıklamaz. Ayrıca organizma sadece kendi başına gelenlerden öğrenmez, başkalarının yaşantılarından da öğrenir.
Gıdalarda Taklit ve Tağşiş_ ilbas.pdf Counterfeit and AdulterationA. İrfan İLBAŞ
Ìý
Türkiye'de gıdalarda taklit ve tağşiş ile mücadele.
Gıda sahteciliği örnekle ve önlemler.
Denetim ve Kontrol
Tüketici haklarını koruma
Haksız rekabeti önleme
1. SALDIRGANLIK
Saldırganlık eylemin kendisine dayalı yada eylemi yapan kişinin niyetine
dayalı olarak tanımlanabilir. Eylemin kendisi vurgulandığında, saldırganlık
başka kişilere zarar veren herhangi bir davranış olarak tanımlanmakta, eylemde
bulunan kişinin niyeti vurgulandığında ise hedefi yaralamak niyetiyle girişilen
bir davranış ifade edilmektedir.
Bir diğer tanımlama ise; öfkeli ve araçsal saldırganlıktır. Öfkeli saldırganlık, öfke
ve düşmanlığın kışkırttığı saldırganca bir eylemdir. Araçsal saldırganlık ise; eylemin
kendisi dışında bir hedefe ulaşmak için girişilen saldırganca bir eylemdir. Saldırganlık
cinsel dürtüler gibi bir insanda doğuştan var olan bir dürtüdür. Bireylerin bazı durumlarda
bu dürtüyü harekete geçirmeye ihtiyaçları vardır. Saldırganlık davranışı düşmanca ve
toplum tarafından onaylanmayan türden olmadığı ve sadece gerekli olduğu sürece
kullanıldığında insanın yaşamını sürdürmesine yardımcı olan davranışlardandır.
Dolayısıyla çocuklara saldırmanın ne zaman uygun olacağı ve düşmanca ve toplum
tarafından onaylanmayan saldırgan davranışlardan uzak durması gerektiği öğretilmelidir.
ÖZELLİKLERİ
 Saldırgan çocuklar yaşıtları ve büyüklerle çok sık kavga ederler.
 Çevreleriyle uyumlu ilişkiler kuramazlar.
 Geçimsizdirler.
 Öfkeli ve parlamaya hazırdırlar.
 Kuralları çiğner ve sık sık cezalandırılırlar.
 Kendilerini haklı çıkarma eğilimindedirler.
 Sorunları kavga ederek çözmeye çalışırlar, tepkileri ölçüsüz ve durumla
orantısızdır.
 Aldıkları cezalardan etkilenmez, kısa sürede bu davranışı tekrarlarlar.
 Yetişkinlerle sürekli çatışma yaşarlar.
 Çocukların sık sık yaramazlık yapması, arkadaşlarıyla sürtüşmeleri, ara sıra kavga
etmeleri onların saldırgan çocuk oldukları anlamına gelmez. Çocuğu saldırgan
olarak tanımlamak için bu davranışı sık sık tekrarlıyor olması gerekir.
 Erkek çocuklar kız çocuklarına göre daha saldırgandır. Özellikle erkek çocuklar
sorunları dövüşerek çözme, kız çocukları ise sözle sataşarak halletmeyi tercih
ederler.
NEDENLER
 Çocuğa aile içinde sözel ve fiziksel şiddet uygulanması
 Çocuğun sürekli baskı ve kısıtlamayla karşı karşıya kalması
 Temel güven gereksinimin azlığı
 Psikolojik gereksinimlerin doyurulmaması
 İlgi ve sevgi eksikliği
 Evdeki eğitim ortamının tutarsızlığı ve dengesizliği
 Evde yada çevresinde saldırgan davranışlarda bulunan bir modelin varlığı
 Çocuğun anne babası ile sağlıklı bir özdeşim kuramaması
 Organik bir rahatsızlık, beyin zarı yangısı, ve doğum sırasındaki beyin
örselenmeleri sonucunda da saldırganlık oluşabilir.
 Çocuğun faaliyetlerinde sürekli engellenmelerle karşılaşması
 Zihinsel yada fiziksel yetersizliği olan çocuklarda da saldırganlık görülebilir.
 Çocuğun daha önceki saldırgan davranışlarının ödüllendirilmiş olması da
saldırganlığı pekiştirir.
2.  Anne babanın uyguladığı katı disiplin çocukta saldırganlık ve başkaldırma gibi
davranışlara yol açar.
 Televizyondaki şiddet içeren yayınlar çocukların saldırganlığı görerek
öğrenmelerine sebep olabilir.
 Saldırganlığını uygun yollarla boşaltamayan çocuk kendisine ve çevresine zarar
verebilir.
ANNE BABAYA ÖNERİLER
• Ev ortamında kesinlikle sözel ve fiziksel şiddetten kaçınılmalı, çocukların yanında
diğer insanlara, aile bireylerine saldırgan davranışlar sergilenmemeli, çocuklara
saldırgan birey örneği olunmamalıdır.
• Çocuğa saldırgan davranışları sonucunda neler olabileceği, ne gibi zararlarla
karşılaşabileceği anlatılmalıdır, davranışları üzerinde düşünerek zararları
kendisinin keÅŸfetmesi de saÄŸlanabilir.
• Çocuğun saldırgan davranışları dayakla cezalandırılmamalıdır. Bu, çocuğa
saldırganlık örneği sergilemekten başka bir işe yaramaz.
• Çocuk eğitiminde baskıcı ve otoriter bir yaklaşımdan kaçınılmalı, çocuğa duygu ve
düşüncelerini ifade etme olanağı sunulmalıdır.
• Çocuğun saldırgan davranışları karşısında duyarlı olunmalı, ancak hoşgörülü
davranılmamalıdır.
• Çocuk saldırgan davranışlar sergileyerek bir şey elde etmeye çalıştığında isteği
yerine getirilmemelidir. Aksi halde isteklerini bu ÅŸekilde ifade etmeye
başlayacaktır.
• Anne babalar çocuğu koşulsuz kabul etmeli, sevgi ve ilgi göstermeli, hatalarını
affedebilmelidir.
• Çocuğun davranışlarına getirilen kısıtlamaların nedenleri anlatılmalı, çocuğun
sınırlandırmanın neden olduğunu anlaması ve kabul etmesi sağlanmalıdır.
• Anne babalar çocuk eğitiminde mükemmeliyetçi tutumdan kaçınmalı,
çocuklarından yapabileceklerinin üzerinde şeyler beklememelidirler.
• Ev ortamının demokratik olması ve çocuğa da söz hakkı verilmesi sağlanmalıdır.
• Çocukla davranışları hakkında gergin oldukları ve öfke duydukları zamanlarda
konuşmaktan kaçınmalı, sakinleştikleri ve kendilerini rahat hissettikleri anlarda
konuşulmalıdır.
• Çocukta saldırgan davranışlar görüldüğü zaman yastığı yumruklamasına makasla
bir şeyler kesmesine veya çekiçle bir şeyler kırmasına izin vererek enerjisini bu
şekilde boşaltarak saldırgan yönlerini doyurması sağlanabilir.
• Saldırgan çocuklar okul takımları, halk oyunları, satranç gibi kültürel ve sportif
etkinliklere yönlendirilerek enerjilerini bu tür etkinliklerle boşaltmaları sağlanabilir.
• Evde ve okul ortamında yerine getirebileceği görev ve sorumluluklar verilmesi
saldırganlığı azaltabilir.
• Çocuğun gereksinimleri ve istekleri uygun olduğu taktirde yerine getirilmelidir.
• Çocuğun aynı davranışlar kendisine yapıldığında neler hissedeceğini düşünmesine
ve fark etmesine yardımcı olunabilir.
• Çocuğa sorunlarını kavga etmeden nasıl çözebileceği öğretilmelidir.
• Eğer çocuk evde yada dışarıda bir mala zarar vermişse, harçlıklarını biriktirerek bu
zararı karşılaması sağlanabilir.
• Yaptığı zarar verici davranışlardan dolayı özür dilemesi sağlanmalıdır
• Çocuk öfkesini saldırgan davranışlara başvurmadan doğru şekilde ifade etmeyi
öğrendiğinde takdir edilip ödüllendirilebilir.
3. • Saldırgan davranışlarla nasıl başa çıkılacağı konusunda bir uzmandan yardım
alınabilir.
ÖĞRETMENE ÖNERİLER
• Çocuğun saldırgan davranışlarının nedenini araştırmak, çocuğun aile yaşantısını
incelemek, sorunu çözmenin ilk ve en önemli aşamasıdır.
• Öğretmen de çocuklar için tıpkı anne baba gibi önemli bir modeldir. Bu nedenle
sınıf içinde sözel ve fiziksel şiddetten kesinlikle uzak durmalı ve öğrencilere ilgi,
sevgi ve anlayışla yaklaşılmalıdır.
• Çocuğa okulda öfkesini nasıl kontrol edebileceği öğretilmelidir. Öfke kontrolü için
okul psikolojik danışmanından yardım alınabilir.
• Öğretmen de çocuğun saldırgan davranışlarının sonuçlarını fark etmesini
saÄŸlayabilir.
• Ders planına öğrencilerin enerjilerini boşaltıp, rahatlayabilecekleri oyunlar,
etkinlikler konulmalıdır.
• Çocuk okuldaki saldırgan davranışları yüzünden cezalandırılmamalı ancak bu
davranışının sorumluluğunu alması sağlanmalı, verdiği hasarları da kendisinin
gidermesine çalışılmalıdır.
• Okul ortamının rahatlatıcı ve güven verici olması gerekir. Herkesin birbirine ilgi ve
anlayışla yaklaştığı bir okul ortamında saldırgan davranışlar gösteren çocuklar da
azalacaktır.
• Öğrencilere sorun çözme becerileri kazandırılmalıdır.
• Okulda yaşanan sorunların sağlıklı yollarla çözülmesi öğrencilerin de bu yöntemleri
kullanmalarına örnek oluşturacaktır.
• Öğrenci saldırgan davranışı yerine onu rahatlatıcı ancak kendisine ve çevresine
zararlı olmayan davranışları koymasına teşvik edilmelidir.
• Okulda krize müdahale ekibi oluşturulmalı ve acil önlem gerektiren durumlar için
müdahale planı önceden belirlenmelidir.
• Okulda gerekli güvenlik önlemleri sağlanmalıdır