Chemical- and Radiation induced haemorrhagic cystitits : current treatments a...TC İÜ İTF Üroloji ADChemical- and Radiation induced haemorrhagic cystitits : current treatments and challenges.
Tek Akciğer VentilasyonuAnış ArıboğanVENTİLASYON İŞLEMİNİN TEK AKCİĞER İLE SÜRDÜRÜLMESİDİR. VENTİLASYON SIRASINDA GAZ DEĞİŞİMİNİN (O2, CO2) TEK AKCİĞER ÜZERİNDEN SAĞLANMASIDIR.
Terapötik Hipotermi Post-Arrest Protokolleri - Prof. Dr. Şule AkınAnış ArıboğanProf. Dr. Şule Akın'ın Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde yapılan Doğu Akdeniz Yoğun Bakım Toplantıları'nda (DAYOBA) sunduğu Terapötik Hipotermi Post-Arrest Protokolleri başlıklı sunum
Termoregülasyon Mekanizmaları ve Fizyolojisi - Yrd. Doç. Dr. Pınar ErgenoğluAnış ArıboğanDr. Pınar Ergenoğlu'nun Başkent Üniversitesi Adana Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde yapılan Doğu Akdeniz Yoğun Bakım Toplantıları'nda (DAYOBA) sunduğu Termoregülasyon Fizyolojisi başlıklı sunum
Septik Şokta Vasküler Azalmış Yanıt ve Birincil Sorumlu Olarak Nitrik OksidAnış ArıboğanSeptik Şokta Vasküler Azalmış Yanıt ve Birincil Sorumlu Olarak Nitrik Oksid
Pediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon (KPR) - Prof. Dr. Şule AkınAnış ArıboğanProf. Dr. Şule Akın tarafından hazırlanan, sunulan ve tarafımdan paylaşımına izin verilen "Pediyatrik Kardiyopulmoner Resüsitasyon" başlıklı sunum
İleri Yaşam Desteği Tedavi Algoritmi - Prof. Dr. Şule AkınAnış ArıboğanProf. Dr. Şule Akın tarafından hazırlanan, sunulan ve tarafımdan paylaşımına izin verilen "İleri Yaşam Desteği Tedavi Algoritmi" başlıklı sunum
Anestezi Derinliği Ölçümlerinde Güncel Yaklaşımlar - Dr. Çağla BaliAnış ArıboğanDr. Çağla Bali tarafından hazırlanan, sunulan ve tarafımdan paylaşımına izin verilen "Anestezi Derinliği Ölçümünde Güncel Yaklaşımlar" başlıklı sunum
Havayolu Yönetiminde Yeni Teknikler - Dr. Aslı KARSLIAnış ArıboğanDr. Aslı Karslı tarafından hazırlanan, sunulan ve tarafımdan paylaşımına izin verilen "Havayolu Yönetiminde Yeni Teknikler" başlıklı sunum
HipokratAnış ArıboğanThis document provides references related to ancient Greek physician Hippocrates and the origins and development of Western medicine. It cites sources discussing Hippocrates' works and influence, the tradition of ancient Greek medicine, translations and editions of Hippocrates' texts over time, and the modern interpretation of Hippocrates' legacy and emphasis on non-maleficence in medical practice.
Karaciğer transplantasyonu ve Vazopressör tedaviAnış Arıboğan
Yoğun bakim hastalarinda endokri̇n deği̇şi̇kli̇kler
1. Yoğun Bakım Hastalarında
Endokrin Değişiklikler
Prof.Dr.Anış Arıboğan
Başkent Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı
2. Yoğun Bakım Hastaları
%30 Hasta Uzamış faz
%20 hasta yüksek mortalite
Multipl Organ Yetmezliği Hipermetabolik statü
Enfeksiyon komplikasyonları
Koagülasyon anomalileri
Sistemik inflamatuar yanıtta artış
EN ÖNEMLİ NEDEN
NöroEndokrin Yanıt Değişikliği
Hipotalamik-Ön Hipofizer-Periferik Hormon Eksen disregülasyonu
Endokrin Değişimler???????
3. Endokrin Değişiklik=Hormonal Değişiklik
Otonom Sinir Sistemi
Kontrolünde Hormonlar
Hipotalamik-Hipofizer Eksen
Kontrolünde Hormonlar
Hedef organ etkileri
Metabolik
-Metabolizma Hızı
-Hiperglisemi ve insülin direnci
-Proteolizis
-Dislipidemi
İmmun İnflamatuar Yanıt
Sitokin-Hormon Etkileşimi
İmmun Fonksiyonlar-Hormon Etkileşimi
Apoptozis
Oksijen Radikalleri ve hücre hasarlanması
Akut Uzamış (>7 gün)
Ağrı
Emosyonel Değişiklikler
Sepsis
Şok
Asid-Baz Denge bozukluğu
Cerrahi
Travma
Yanık
5. Metabolizma değişiklikleri
Akut Olgularda
•Hipermetabolizma (RES>%60)
•Glikolizis
•Glikoneogenez
•Hiperglisemi
•İnsülin Direnci
•Proteoliz
•Negatif Nitrojen dengesi (%14 kayıp/21 günde)
•Lipolizis (Kanda serbest yağ asidi düzeyi artar)
Uzamış Olgularda (>7 gün)
•Proteolizis şiddetle devam eder
•Organ yapısı ve fonksiyonu bozulur
(Öz. İskelet kasında)
•Mobilizasyon güçleşir
•Mekanik ventilasyon sonlandırılamaz
•Doku ve yara iyileşme süresi uzar
•İntestinal mukoza bütünlüğü bozulur
•İmmun denge bozulur
•Glutamin düzeyi şiddetle azalır
Kas kitlesi ve sentezi azalır
Morbidite ve mortalite artar
6. Somatotrofik Eksen •Büyüme hormonu-salan hormon
(GHRH)-somatokrin
•Büyüme hormonu-inhibe eden hormon;
Somatostatin (GHIH)
•Büyüme hormonu salgılattırıcılar;
•GH sekretagog;
•Büyüme hormonu salan peptidler ve peptid
olmayan analoglar
(GHRPs)
•Ghrelin
•Büyüme hormonu (GH)
•Büyüme hormonu reseptörleri (GHR)
•İnsülin benzeri büyüme faktörü-I
(Insulin like Growth Factor-I (IGH-I)
•İnsülin benzeri büyüme faktörü bağlanan protein
Insulin like Growth Factor Binding Protein
(IGFBP)
(IGFBP-3 ve IGFBP-5)
(IGFBP-1,2,4,6)
•Acid Labil Subunit (ALS)
Hiperglisemi
(Doğrudan ve glikoneogenez ile)
Anti-insülin Etki
Anabolizan Etki
Lipolitik
Anti-natriüretik etki
7. Yoğun bakım Hastaları
Akut Evre
GH serum düzeyi hızla artar.
Pulsasyon frekansı artar
Salınım konsantrasyonu artar.
Plazma;
IGF-I düzeyi azalır
IGFBP-3 düzeyi azalır
ALS seviyesi azalır.
IGF-1,2,4,6 düzeyi artar.
GH;
Pulsasyon frekansı artar
Amplitüd düşer.
İnterpulse seviyesi düşerPeriferik dokularda GH reseptör
ekpresyonu veya postreseptör sinyal
defekti oluşur.
Lipolitik ve Anti-insülin efekt güçlenir.
Protein proteolizisi artar.
Plazma serbest yağ asidi,glikoz, amino asid
(glutamin) düzeyi yükselir.
Düşük, normal veya orta
derecede artmış GH
konsantrasyonu oluşur.
Uzamış Evre (>7 gün)
“GH; IGF-I; IGFBP Ekseni”
IGF-I üzerinden somatotropik
etkisi dilue olur.
Daha az hayati olan anabolizma
etkisi geciktirilir.
9. Timmins A ve ark; Critical Care Medicine. 1996;24(9):1460-1466,.
Plazma;
IGF-I düzeyi azalır
IGFBP-3 düzeyi azalır
ALS seviyesi azalır.
IGF-1,2,4,6 düzeyi artar.
10. Plazma;
IGF-I düzeyi azalır
IGFBP-3 düzeyi azalır
ALS seviyesi azalır.
IGF-1,2,4,6 düzeyi artar.
Wojnar M ve ark: Am J Physiol 1995:268:970-77
11. Plazma;
IGF-I düzeyi azalır
IGFBP-3 düzeyi azalır
ALS seviyesi azalır.
IGF-1,2,4,6 düzeyi artar
Baxter RC ve ark:Growth hormone and IGF Research 1998;458-463
12. Periferik dokularda GH reseptör ekpresyonu veya
postreseptör sinyal defekti oluşur.
Hermanson M ve ark: J Clin Endocrinol Metab 1997 82(2) 421-8
13. Endotoksemi GHR, IGF-I ve gen ekspresyonunu azaltır.
Postsinyal ileti defekti yapar
Defalque D ve ark: Am J Physiol Endocrinol Metab 1999: 276; 565-572.
14. Endotoksemi GHR, IGF-I ve gen ekspresyonunu azaltır.
Postsinyal ileti defekti yapar
Wang P ve ark:Acta Pharmacol Sin 2002;23(1)16-22
15. Sitokin mediyatörler GHR ve IGF-I gen ekspresyonunu azaltır
Ping Wang ve ark: World J Gastroenterol 2002: 8; 531-536
17. Mesotten D ve ark:Crit Care Clin2006 (22):17-28
IGF-1,IGFBP-3 ve ALS üçlü kompleks oluşturur
Uzamış olgularda ikili kompleksler artar
GH pulsatil özelliğini yitirmesi ile ilgili olduğu düşünülmektedir….
18. Endokrin strateji: Hiposomatotropizm
-Rekombinant Büyüme Hormonu:rh-GH
(Anabolik etkive nitrojen dengesi açısından önerilse de organ yetmezliği ve
septik sok ile mortalite artar…
Takala J ve ark:N Engl J Med 1999:341:785-92
Büyüme Hormonu cevapsızlığı??????
20. GH sekretagoglar;
GHRPeptid uygulaması GHRHormon uygulamasına göre serum büyüme
hormonu düzeyini arttırır ve pulsatif özellik kazandırır
Problem acaba Ghrelin yetersizliği midir??
GHRH+GHRP Kombinasyonu
GH artış
IGF-1 artış
IGF_BP3 artış
ALS artış
Plazma;
Leptin düzeyinde yükselme
Osteokalsin düzeyinde artış
İnsülin düzeyinde azalma ile
karakterizedir
Van den Bergen ve ark: Clin Endocrinol (Oxf)2002:56:655-69
21. Yoğun İnsülin Tedavisi
Hasta iyileşmesi üzerine anlamlı etkilerine rağmen somatotrofik ekseni
suprese etmektedir
GH direnci ile birlikte IGF-I ekseninde supresyon olmaktadır
Mesotto D ve ark:J Clin Endocrinol Metab 2004 89(7)3105-13
22. IGF-I uygulaması
Teorik olarak anabolizmayı arttırır.
Lipoliz ve sodyum retansiyonu önlenir.
Kan şekerini düşürme özelliğine de sahiptir.
Glutamin zenginleştirilmiş parenteral ürünler, GH ile IGF-I kombinasyonu
Protein sentezi Proteolizisi önleme
Debroy MA ve ark:J Trauma 1999:47(5):904-10
23. Tiroid hormonları
Bazal metabolizma hızını düzenler
Enerji metabolizmasını düzenler.
Lokomotor ve otonomik regülasyonu düzenler
Katakolaminlere duyarlılığı arttırır.
GH ve IGF-I ile sinerjik etki gösterir.
Karbonhidrat metabolizması:
Glikozun hücre girişinde artış
Glikolizde artış
Glikoneogeneziste artış
Glikoz emiliminde artış
İnsülin salgısında artış
Protein sentezinde artış
Proteoliziste artış
Lipolizisi arttırır.
Plazma kolesterol, fosfolipid
ve trigliserid düzeyi artar.
25. D1:Karaciğer, böbrek tiroid dokusunda
bulunur.T4 T3
D2:Beyin, ön hipofiz, tiroid, iskelet kası, kalp
kasında bulunur.T4 T3
D3:Beyin, cilt dokusu,plasenta, gebe uterusu,
fetal dokularda bulunur.T4 rT3
Deiodinazlar;
26. Plazma T3 azalır
rT3 Yükselir
Plazma T4 azalır.Kötü
prognoz gösterir.!!!
Başlangıçta TSH seviyesi
yüksektir.
Daha sonra normal
değerlerinde kalır.
Normal fizyolojik noktürnal
salınımı bozulur.
T3 düzeyi ileri derecede düşer
T4 düzeyi düşüktür
TSH düzeyi düşüktür ve nokturnal özelliği
yok olmuştur
TRH düzeyi akut safhaya göre daha
düşüktür
Düşük T3-T4 Sendromu
Ötiroid Hasta Sendromu
Tiroidal olmayan Hastalık Sendromu
Uzamış evre
Yoğun Bakım Hipotiroidizmi
Akut/subakut evre:
27. Ötiroid Hasta Sendromu Neden gelişir…
•Akut stres yanıt sırasında tirotrofik aktivitenin sitokinler (IL-1, IL-6 ve TNF-alfa,
interferon-gama) tarafından inhibe edilmesi
•Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:
Hipotalamik TRH Ekspresyonunda azalma
Santral Deiodinaz aktivitesinde değişiklik
Nükleer T3 reseptör tutulmasında artış
Transmembran transportunda değişiklik
•Glikokortikoidlerin TRH üzerine etkisi
•Hepatik 5’-deiodinasyonun inhibisyonu ile tiroid-dışı organlarda T4-T3 dönüşümünde
azalma
28. Michalaki M ve ark: j Clin Endocrinol Metab 2001:86; 4198-205
Sitokinler (IL-6) ile serum
T3 düzeyi arasında
doğrudan ilişki ??
29. Sepsis modelinde serum IL- 6 ile T3 seviyesi arasındaki ilişki?
Boelen A ve ark: Endocrinology 1996:137:5250-54.
30. Boelen A ve ark: j Clin Endocrinol 1995:80(3):971-6
Solubl TNF-alfa ve IL-2 reseptörleri,
IL-6, IL-1 reseptör antagonistleri ile
T3 arasında negatif ilişki vardır.
Ötiroid hasta sendromu akut faz
reaksiyonlarının bir parçasıdır??
31. 1:1:
Baur A ve ark: J Endocrinol. 2000;167(3):505-15
Proinflamatuar sitokinlerin (IL-1beta,IL-6, TNF-alfa’nın D1 ve D2 üzerine etkisi)
32. Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:
Hipotalamik TRH Ekspresyonunda azalma
Fliers E ve ark: J Clin Endocrinol Metab 1997: 82(12):4032-6
33. Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:
Santral Tip II deiyodinaz (D2) aktivitesinde değişiklik-Artış
Fekete C ve ark: Endocrinology 2004:145(4):1649-55
34. Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:
Glikokortikoidler TRH sekresyonunu azaltırlar
Alkemade A ve ark: J Clin Endocrinol Metab:200590(7)4322-34
35. Michalaki M ve ark: j Clin Endocrinol Metab 2001:86; 4198-205
36. Hipotalamik-Hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:
Nöropeptid Y ekspresyonu azalır
Fliers E ve ark: Peptides 2001:22(3):459-65
Legradi G ve ark: Endocrinology 1998:139(7) 1362-70
37. Hipotalamik-hipofizer tiroid eksende geri beslenmenin bozulması:
Transmembran transportunda değişiklik:
Monokarboksil transporter: (MCT 8) ekspresyonunda azalma
Visser E ve ark: Best Pract research Clinical Endocrinol Metab 21(2):223-36
Friesema C ve ark: J Biol Chemistry 2003:276:40128-135
38. Tiroidal Eksende Periferik metabolizmanın Etkileri
Dı, D2, D3 Deiodinazların periferik etkileri değişir
Fizyolojik Akut evre/Yoğun bakım
D1; Karaciğerde azalır
D2..İskelet kasında saptanmaz
D3..Karaciğer ve iskelet kasında artar.
D1:Karaciğer, böbrek tiroid
dokusunda bulunur.T4 T3
D2:Beyin, ön hipofiz, tiroid,
iskelet kası, kalp kasında
bulunur.T4 T3
D3:Beyin, cilt dokusu,plasenta,
gebe uterusu, fetal dokularda
bulunur.T3 rT3 T2
Peeter RP ve ark: J Clin Endocrinol Metab 2005:90(8):459-65
PeetersRP Crit Care Clin 2006 (22) :41-55
41. TRH nun GHRP veya GHRH ile
kombinasyonları hipotalamik aktiviteyi
düzenlemek ve anabolik statüye geçmek
için en iyi seçim olabilir.
Endokrin Yaklaşım: Ötiroid hasta Sendromu
45. ‘Immun NöroEndokrin’ Sistemler gonadal steroidlerin etkisi altındadır
Protein Sentezini İndüklerler
•Metabolik Etkiler
(Uzamış olgularda)
Hiperkatabolizma
Protein yıkımı
Yağ doku artışı
Vital organ yağ infiltrasyonı
•İmmun –inflamatuar sistem
üzerine etkileri
•Organ fomksiyonlarına etkileri
46. Yoğun bakım hastalarında Hipotalamik Hipofizer-Gonadal Eksen
Nierman: Crit Care Med, Volume 27(11).November 1999.2418-2421
Erkek yoğun bakım hastalarında
Hipotestesteronemia
Hipoandrogenizm
Uzamış evre
Testesteron hızla azalır.
Dihidroepiandrosteron (DHEA) düşer
Dihidroepiandrosteron sülfat
(DHEAS)düşer
Androstenedion seviyeleri düşük
Gonadotropin serum düzeyi yüksektir.
Akut evre
Testesteron orta derecede düşer
HPG eksen baskılanır
47. “Hipotalamik Amenore”
Çoklu Sistem Etkileşimi ile ortaya çıkar
-Hipotalamik hipofizer adrenalin Eksen-HPA
-Hipotalamik hipofizer Gonadal Eksen-HPG
-Hipotalamik hipofizer Adrenal-Eksen;
Kortikotropin salan faktör –CRF
Yoğun bakım hastalarında Hipotalamik Hipofizer-Gonadal Eksen
Kadın yoğun Bakım Hastalarında
48. Steroid ligand aktivatörleri olarak
Östrojen ve androjenler, nonsteroid ligand
aktivatörleriproteinkinaz –A,IL-6 gibi sitokinler,
polipeptidler, keratinosit büyüme faktörü,
epidermal büyüme faktörü sayılabilir
Bu aktivatörler reseptörleri travma-şok gibi
durumlarda aktif kılar
Steroid hormon reseptörleri androjen reseptör (AR)
ve östrojen reseptörleri (ERalfa,ERbeta) dir
Androjenlerin-östrojen değil-travma ve hemorajide
seksüel dimorfik immun yanıtı oluşturur
Fonksiyonel polimorfizm AR/ER normal ve patolojik
yaşlanma fenomeni ile birliktedir
Bunlar koroner arter hastalığı, osteoporoz,
depresyon ve yoğun bakım hastalıkları için
potansiyel prognostik belirleyici olabilir
Mayala A ve ark: Steroids 2005; 70:397-406
49. Gonadol reseptörlerle ilgili diğer gerçek;
Gonadal steroidler sellüler inflamatuar yanıtı nükleer faktör–kappaB (NFkappaB) ve sellüler
anti-inflamatuar etki ile etkileşim halindedir
-Androjenler glikokortikoidlerle oluşan antiinflamatuar etkiyi de modüle etmektedir
-Normal androjen sinyaller inflamatuar yanıtla azaltılabilmektedir
ER-alfa; NFkappaB p65 nükleer translokasyonu inhibe eder.Bu durum östrojenin yoğun
bakım hastalarında immun ve kardiyovasküler fonksiyonları koruyucu etkisini açıklayabilir
Mckay LI ve ark Endocrine Rev 20(4):435-59
Mechanick JI ve ark:Crit Care Clin 2006:22:87-
103
50. Dierk ER ve ark: Am J Physiol Heart Physiol 1997:273:2919-25
AR antagonisti flutamid travma –hemoraji modelinde vasküler endotel fonksiyonları ve
bölgesel kan akımını iyileştirmektedir
Erkek farede flutamid aort modelinde dişi fareye göre önemli derecede vazodilatasyon
sağlamaktadır
51. Yoğun bakımda androjen tedavisi;
5 alfa-dihidrotestesteron (DHT) makrofaj IL-1 ve IL-6 sekresyonunu
önemli derecede deprese etmektedir
Kastrasyon yara iyileşmesini iyileştirmektedir
AR antagonisti flutamid travma –hemoraji modelinde vasküler
endotel fonksiyonları ve bölgesel kan akımını iyileştirmektedir
Erkek selektif AR ekspresyonu ve AR’in yönettiği endotel hücrelerde
vasküler hücre adezyon molekülü-1’in cinsiyet spesifik gonadal
etkidir
Murin makrofajında testesteron indüklenebilir nitrik oksid sentetaz
üzerinden trombosit agregasyonu ve trombus riskini arttırmaktadır
Testesteron vasküler endotel apoptozisini indükler
52. Klinik çalışmalarda
Testesteron aminoasid dengesini katabolizma riskini azalatabilir
Parenteral kullanımı katabolizmaya bağlı nitrojen retansiyonunu azaltır
Oral testesteron hepatik toksisite riski taşır
Kardiyovasküler ve sıvı retansiyonu etkileri nedeniyle kadın hastada yalnız katabolik
statüde kullanılabilir
Ferrando AA ve ark: Crit Care Med 2001:29:1936-42
53. • Dehidroepiandrosteron ve dehidroepiandrosteronülfat güçlü adrenal
androjenlerdir. Etkilerini periferde androjen ve östrojene çevrilerek sağlar
• Stres halinde TNF-alfa,IL-1Beta, transforming growth faktör, sitokrom p450,
DHEA sulfotransferaz ekspresyonunu azaltır. Böylece DHEA ve DHEAS yapımı
azalır
• DHEA ve metaboliti olan androstenediol östrojen benzeri aktiviteye sahiptir.
• Kardiyovasküler ve hepatosellüler fonksiyonları iyileştirir
• Sitokin düzeyini düşük tutar
• DHEA glikokortikoid kaynaklı lenfosit ve timosit apoptozisi azaltır
• DHEA insülin duyarlığını fosfotidil inositol ve protein kinaz c üzerinden düzenler
• Sepsis başlangıcında DHEA seviyesi düşüktür; yaşam şansını azaltır
• İleri sepsiste DHEA düzeyi yükselen hastalarda yaşam şansı artar
54. Oksandrolon oral anabolizandır
•Vücut kas kitlesini arttırmak için ve kas gücü ve gerginliğini sağlar
• Ağır sepsis ve travmada aşırı kilo kaybı olan durumlarda kullanımına
izin verilmektedir
•Prostat kanseri, meme kanseri ve hiperkalsemi dekontrendikedir
•ARDS de fibrozis ve kollagen birikimini arttırır
55. •Östrojen Tedavisi
•E2 kardiyovasküler ve hepatosellüler fonksiyonlarda iyileşme sağlar
•E2 intestinal kan akımını arttırır
•Splenik organları nitrik oksid sentetini arttırarak, sitokinleri modüle ederek ve
endotelin-1 gibi vazoaktif mediyatörleri bloke ederek, oksijen radikali ve nötrofil
adezyonunu sınırlayarak teorik olarak bağırsakta bakteriyel dislokasyonu azaltır
•E2 indüklenen nitrik oksid sentetaz ekspresyonunu azaltır
•Böylece endotoksemi kaynaklı akciğer hasarlanması sınırlanır
•İndüklenebilir hemeoksijenaz-1 (heat shock protein 32) mRNA ekspresyonunu
indükleyerek travma ve hemorajide organları korur
•Heat shock Protein 72 aktivasyonu ile postiskemi derlenmede sol ventrikülü
korur
•Makrofaj IL-10 düzeyini yükselterek miyokardı korur
•E2 proinflamatuar sitokinleri suprese eder
•Monosit-makrofaj fonksiyonunu iyileştirir
•T-hücre kaynaklı sitokin modülasyonu sağlar
56. Yoğun bakımda Adrenal Yetmezlik
Tanımlanması ve tedavi edilmesi gereken bir
problemdir
58. Metabolik Etkiler
Glikolizis
Glikogenezis
Glikoneogenezis
İnsülin direncini indükler
Lipolizis
Protein sentezini inhibe eder.
Proteolizisi aktive eder.
İntestinal kalsiyum absorsiyonunu
inhibe eder
Kalsiyum idrar sekresyonunu arttırır.
Kardiyovasküler Etkiler:
Vasküler tonus,endotel bütünlüğü vasküler
permeabilite ve total vücut sıvısı dağılımına
müdahale eder.
Katakolaminlerin vasküler
vazokonstrüksiyon etkisini potansiyalize
eder.
Nitrik oksidin vazodilatasyon etkisini azaltır.
Glikokortikoidler
59. Antiinflamatuar aktiviteyi güçlendirir:
•Proinflamatuar sitokinler;IL-1,IL-2, IL-
3,IL-6, IFN-gama,TNF-alfa; kemokinler
ökasanoidler, bradikinin, sentez ve
aktivasyonlarını inhibe ederler.
•IL-1 reseptör antagonistleri, soluble
TNF-alfa reseptörleri, IL-10 ve
transforming büyüme faktörü gibi
antiinflamatuarların sentezini stimule
ederler.
•Siklooksijenaz ve indüklenebilir nitrik
oksid sentetazı inhibe eder
•Lökotrien yapımını azaltırlar
•İnflamatuar sahadaki reaksiyonu
sınırlanır:
•Dolaşımdaki lenfosit hücreleri hızla azalır
•Granülositlerin dolaşımdaki sayısını
sınırlar
•Makrofaj sekresyonları “makrofaj
migrasyon inhibisyon faktor” yapımı ile
sınırlanır.
•Eozinofil apoptozisini önlenir.
•Makrofajlardan IL-12 salınımı inhibe
edilir. Th1-Th2 geçişi sınırlanır Hücresel
immunite baskılanır
İmmunolojik Etki
60. Plazma CRH-ACTH artar/Diurnal ritmini kaybeder
Plazma Kortizol düzeyi artar
Kortizol-CBG bağı elastaz etkisi ile azalır/ Plazma
serbest kortizol artar
Travma-Enfeksiyon-Cerrahi-Stres/Yoğun Bakım Akut Evre
Hiperkortizolizm
61. HPA Ekseni ile ilgili patolojiler
Primer;Adrenal glandda kanama-
enfeksiyon-iskemi-fibrozis…
Sekonder;
-Hipotalamus-Hipofizde patoloji;
Hipofizer tümor serebral infakt,
ilerleyici fibrozis..enfeksiyon..
-İlaç etkisi ;
Kortizol uygulaması: Geri besleme
yoluyla
Anestetikler.., Kortizol düzeyini
etkileyerek..etomidat, opioidler,
diazepam…
Kortizol metabolizmasına
hızlandıranlar….etki; fenobarbital,
siklosporin, ketanazol..
Periferik direnç:
Uygunsuz inflamasyon yanıt dokuda
glikokortikoid direncine sebep olabilir
CBP azalması ile inflamatuar sahadaki
kortizol düzeyinin azalması
CBP-Kortizol bağının bozulması ile
(antielastaz aktivite ile)lokal kortizol
sunumunun bozulması
IL-2, IL-4,IL-13 uyaranları ile 11-beta
hidroksiseroid dehidrogenaz artışı ile
kortizolün inaktif kortizona
dönüşümünde artış
Plazma kortizol düzeyi normal
saptanmasına rağmen fizyolojik cevapta
duyarsızlık söz konusudur
Yoğun Bakımda Adrenal Yetmezlik
Vanhorebeek I ve ark: Crit Care Clin 2006: 22-1-15
Prigent H ve ark: Crit Care Med 2004:8+):243-52
Burchard K:J Trauma2001:51(4):800-14
62. Bazal Plazma Kortizol düzeyi düşük
(<100nmol/l veya 3.6microg/dl)
Absolut Adrenal Yetmezlik
Bazal plazma Kortizol düzeyi normal ve yüksek
(>550nmol/l veya 19.6microg/dl) olmasına rağmen
strese yeterli fizyolojik cevap oluşturulamıyorsa
Rölatif Adrenal Yetmezlik
Yoğun Bakımda Adrenal Yetmezlik
Vanhorebeek I ve ark: Crit Care Clin 2006: 22-1-15
Cooper MS ve ark: N Engl Med 2003:348(8)727-34
65. Sepsiste Adrenal Yetmezlik Tedavi Yaklaşımı; ???????
•Adrenal kortikosteroidler ilk kez 50 yıl önce sunuldular
Enfeksiyon hızlı gerileme ve hemodinamik iyileşme oldu
Altta yatan patolojiye bağlı olarak kötüleşme endişe yarattı…..
•Ağır sepsisteki klinik çaresizlik ve yüksek mortalite klinisyenlerin kortikol kullanımına izin
verdi;
Yüksek doz kortikosteroid kullanımının yaşamı tehdit eden hastalıklarda uygulandı. İkincil
enfeksiyonlar ve kanama nedeniyle mortalite yüksek bulundu
•Sepsisin çeşitliliği ve standardizasyon problemleri sonuçları objektif kılamadı.
Sistemik enfeksiyonlarda gram doza çıkıldı yan etkiler kaçınılmaz oldu.
Artan mortalite bir kez daha sergilendi.
•Metaanalizlerde konunun büyüklüğü karşısında etkin olamadılar.
•Yaklaşım rölatif adrenal yetmezlik olarak kavram değiştirdi ve kortikosteroid dozu azaltıldı
•Günümüzde rölatif adrenal yetmezlik için bazal kortizol kriteri ve fonksiyonel hipoadrenalizm
için post-ACTH kortizol düzeyi kriterleri ile ilgili çelişkilerde yoğun bakım hastaları için devam
etmektedir.
66. Hormon Akut Evre Uzamış Evre
Somatotrofik Eksen
Pulsatil GH salınımı
GHBP
IGF-I
ALS
IGFBP-3
Tiroid Ekseni
Pulsatil TSH
salınımı
T4
T3
rT3
Gonadal Eksen
Pulsatil LH salınımı
Testesteron
Adrenal Eksen
ACTH
Kortizol
Artar
Azalır
Azalır
Azalır
Azalır
Artar=
Artar=
Azalır
Artar
Artar=
Azalır
Artar
Çok artar
Azalır
Artar
Çok azalır
Çok azalır
Çok azalır
Azalır
Çok azalır
Çok Azalır
Artar=
Azalır
Çok Azalır
Azalır
Artar=Azalır
•Yoğun Bakım Hastalarında nöroendokrin yanıt
iki fazda ortaya çıkmaktadır.
•Akut yanıt adaptif ve hayatta kalmaya
yöneliktir.
•Periferik organ yanıtında duyarsızlık ve
dirençle karşılaşmak mümkündür.
•Uzamış yanıt nöroendokrin eksenin
baskılanması ile karakterizedir.
•Bu durum hedef organ fonksiyonlarını inaktif
kılar
•Uzamış dönemde ortaya çıkan tablo
hiperkatabolizma veya otokannnibalizm gibi
düşünülebilir.
•Tedavi protokolleri her iki evre içinde özellik
taşımakta olup henüz yararlılığı kesinlikle
ortaya konmuş bir tedavi yaklaşımı yoktur
ÖZET