ݺߣ

ݺߣShare a Scribd company logo
Di̇ş aşınmaları
Diş aşınması, diş sert dokusunun patolojik yıkımı ile
karakterizedir.
Etiyoloji;
 dış ve iç kaynaklı asitler,
mekanik aşındırma hareketleri
 çiğneme kuvvetleri altında dişlerin esnemesi gibi pek
çok faktörle ilişkilendirilebilir
Lezyonların tedavisinde,
 hastanın beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi,
 topikal florür uygulamaları,
 duyarlılık giderici diş macunlarının uygulanması,
 dentin bağlayıcı ajanların kullanılması,
 cam iyonomerler,kompomerler, kompozit rezinlerle restore edilmesi,
 kompozit veya porselen laminate veneer uygulamaları,
 abfraksiyon lezyonlarında okluzal uyumlama
 gece koruyucu plak uygulamaları gibi pek çok yöntem kullanılmaktadır.
Çürüksüz servikal lezyonlarda tedavi planı, lezyonun etyolojisine,
hastanın şikayetlerine ve aşınmanın derinliğine göre değişiklik
gösterebilir
 Diş aşınmaları,oluşumunda rol oynayan etkenlere bağlı
olarak,atrizyon, erozyon, abrazyon ve abfraksiyon olarak
isimlendirilmektedir.
1. Dişlerin birbirleriyle olan temasları sonucuoluşan aşınma
atrizyon,
2. dişlerin asit ataklarından etkilenerek kimyasal olarak çözünmesi
erozyon,
3. dişlerde fiziksel etkenlerle meydana gelen sert doku kayıpları
abrazyon,
4. aşırı okluzal streslerin etkisiyle servikal bölgede oluşan aşınmalar
ise abfraksiyon olarak tanımlanmaktadır.
Atrizyon
Dental atrizyon veya attritio dentium klinik
terimi, yabancı bir cisim olmaksızın diş dişe
kontağın bir sonucu olarak, diş sert dokularının
fizyolojik aşınması olarak tanımlanır.
Atrizyon, büyük oranda yaşlanma ile ilgilidir.
Normal çiğneme fonksiyonunun etkisiyle yavaş ve
düzenli olarak meydana gelirse, fizyolojik atrizyon
olarak tanımlanır.
Di̇ş aşınmaları
Atrizyon
Eğer hastada yaşına göre normalden daha fazla bir
miktarda aşınma varsa,patolojiden bahsedilebilir.
Diş malpozisyonları ve kapanış bozukluğu olan hastalarda,
prematür kontakların varlığında patolojik atrizyon görülebilir.
Bazı parafonksiyonel alışkanlıklar da, patolojik atrizyona yol
açabilir.
Çiğneme fonksiyonu dışında dişlerin temasa gelmesi, bruksizm
olarak isimlendirilmekte ve bu durum patolojik atrizyonun ana
nedeni sayılmaktadır.Bruksizm, okluzal interferenslerin diş sıkma
hareketini tetiklemesiyle başlar ve psikolojik faktörlerin etkisiyle
uzun süre devam edebilir.
Bruksizm
Atrizyon
Atrizyon, dişlerin insizal, okluzal ve proksimal
yüzeylerinde yaşlanmaya bağlı olarak gelişir.
Atrizyonun erken safhalarında aşınma anterior
dişlerin insizal kenarları ve posterior dişlerin
okluzal yüzeylerinde parlak yüzeyler olarak
görülmektedir.
Çok düzgün ve parlak olan bu lezyonlar kapanışta
olan karşıt dişlerde de benzer şekilde
izlenmektedir.
Şiddetli vakalarda dentin dokusu açığa çıkabilir ki
bu aşınmanın hızını artırır.
Di̇ş aşınmaları
Di̇ş aşınmaları
Erozyon
Genellikle elektrolitik veya kimyasal yollarla bir maddenin yüzeyinin
kademeli olarak yıkılması olayını tanımlamaktadır.
Dental erozyon,bakteri içermeyen kimyasal bir olay sonucu,diş
dokusunda meydana gelen kayıp olarak tanımlanabilir.
Ağız pH’sı diş minesininkritik pH değeri olan 5.5’in altına düşerse, asit
ataklarının süresi ve sıklığına bağlı olarak erozyon gerçekleşir.
Erozyon, etyolojisine göre üç bölümde incelenmektedir.Bunlar,
 dış kaynaklı (ekstrinsik),
 içkaynaklı (intrinsik)
 idiopatik kökenli yani nedeni tam olarak anlaşılamayan erozyonlardır.
Erozyon
1. Dış kaynaklı erozyon lezyonları,
• kişinin diyetine
• kullandığı ilaçlara,
• çevresel faktörlere
• yaşam biçimine bağlı olarak meydana gelebilir.
1. İç kaynaklı erozyon lezyonları,
 En sık “regürgitasyon” yani mide asidinin sık aralıklarla ağıza
gelmesi ve dişleredişlere temas etmesidir.Bu durum, özellikle
gastroözofajial reflü,anoreksia ve bulimia nervosa gibi
hastalıklarda görülür.Bu hastalıklardan başka alkol
bağımlılarında ve kronik bulantı şikayeti olan bireylerde de aynı
belirtiler görülmektedir.
Erozyon
Diyete bağlı olarak gelişen erozyon lezyonları,alt ve üst
anterior dişlerin labial yüzeylerinde görülür.
Erozyon lezyonlarında erken dönemde pürüzsüz görünüm söz
konusu olup, yüzey konturu kaybedilmemiştir.
Dişteki kayıp arttıkça,daha az mineralize ve daha çözünür haldeki
dentin dokusu açığa çıkmaktadır. Bu tür vakalarda dişlerde
hassasiyet gelişmektedir.
“Gastroözofajial reflü”ye bağlı gelişen erozyon,üst dişlerin
palatinal ve okluzal yüzeylerinde ve alt posterior dişlerin
bukkal ve okluzal yüzeylerinde iç bükey lezyonlar şeklinde
görülür.
Di̇ş aşınmaları
Reflüye bağlı asit erozyonu
Di̇ş aşınmaları
Kolaya bağlı asit erozyonu
Abrazyon
Öğütme, silme veya kazıma gibi mekanik
olaylarla, dokunun veya yapının aşınmasını ifade
eder.
Dental abrazyon veya abrasio dentium ise,ağızda
dişlerle temas eden yabancı cisimlerinyarattığı
aşırı mekanik yük ile oluşan diş sert dokularının
patolojik kaybıdır.
Abrazyonu, dişlerin birbirine temas etmesi
dışındaki faktörler nedeniyle diş yapısında ve
restorasyonlarda meydana gelen aşınma olarak da
tanımlayabiliriz.
Abrazyon
Etyoloji;
 Dental abrazyon, bazı alışkanlıklara ve mesleki özeliklere bağlı olarak
gelişebilir.Örneğin pipo içenlerin, dişleriyle kuruyemiş veya fındık
kıranların, tırnak yeme alışkanlığı olan kişilerin dişlerinde insizal
kenarlarda aşınma görülebilir.Marangozlar, terziler ve müzisyenler de
meslekiözellikleri nedeniyle dişlerinde en fazla aşınma görülen kişiler
arasında yer alırlar.
 Dental abrazyonun servikal bölgelerde en sık görülme nedeni diş fırçalama
ve bununla ilişkili faktörlerdir. Diş fırçalama işlemi sırasında, hastaya ve
diş fırçalamak için kullanılan materyallere ilişkin bazı değişkenlerin,
abrazyonun yaygınlığının etki ettiği bilinmektedir.Bu değişkenler diş
dokusundaki aşınmayı artırmaktadır.
Di̇ş aşınmaları
Di̇ş aşınmaları
Abrazyon
I) Hastaya ilişkin değişkenler :
 Diş fırçalama yöntemleri
 Diş fırçalama kuvveti
 Diş fırçalamaya harcanan süre
 Diş fırçalama sıklığı
 Diş fırçalamanın başlatıldığı bölge ve dişlerin dental
arktaki pozisyonları
II) Kullanılan materyallere ilişkin değişkenler:
 Diş fırçasının şekli ve kıl sertliği
 Kullanılan diş macununun aşındııcı özelliği ve miktarı
Abrazyon
I. Hastaya ilişkin Değişkenler
a) Diş Fırçalama Yöntemleri
 Diş fırçalama tekniklerinde diş yüzeyinin fırça ile ilişkisi farklı
şekilde olabilmektedir. Bergström ve Lavested adlı
araştırmacılar diş fırçalamanın dairesel teknikle yada vertikal
yönde titreşim hareketleriyle yapılmasını önermişlerdir.
b) Diş Fırçalama Kuvveti
 Servikal abrazyon lezyonlarının oluşumunda fırçalama kuvveti
önem taşımaktadır. Fırçanın aşırı kuvvetle uygulandığı
bölgelerde aşınmaya rastlanır. Bu durum dental arkın bazı
bölgelerinde daha belirgin izlenebilir. Premolar dişlerin daha sık
etkilenmesinin nedeni, fırçalama kuvvetlerinin direkt olarak en
fazla bu dişlere gelmesidir.
Abrazyon
c) Diş Fırçalamaya Harcanan Süre
 Ağız içinde bütün diş yüzeyleri eşit sürede fırçalanmamaktadır.
Bazı dişler diğerlerine göre daha uzun süre fırçalanırlar ki bu
durumdan en çok etkilenen dişler premolar ve kaninlerdir.
d) Diş Fırçalama Sıklığı
 Yapılan çalışmalarda, diş fırçalama sıklığının ve dişle fırça
arasındaki temas süresinin aşınma derecesini etkilediği
gösterilmiştir. Günde iki defadan fazla diş fırçalamanın,
abrazyon lezyonlarının oluşmasında etkili olabileceği
düşünülmektedir.İyi bir oral hijyene sahip yaşlı bireylerde,derin
aşınma lezyonlarının görülme nedeninin fırçalama sıklığıyla
ilgili olduğu söylenebilir
Abrazyon
e) Diş fırçalamanın başlatıldığı bölge ve dişlerin dental
arktaki pozisyonları
 Lezyonların daha çok ağzın sol tarafında görülme eğiliminin
nedeni, toplumda sağ elini kullanan kişilerin baskın
olmasındandır. Sağ elini kullanan kişiler fırçalama işlemine
doğal olarak ağzın sol tarafından başlarlar. Yapılan
çalışmalarda dişlerin dental arktaki pozisyonlarının abrazyon
lezyonları ile ilişkili olduğu gösterilmiştir,eğer dişler arkın
önünde konumlanmışlarsa travma ve aşınmaya daha fazla
maruz kalmaktadırlar
Di̇ş aşınmaları
Di̇ş aşınmaları
Abrazyon II.Kullanılan materyale ilişkin Değişkenler
 a) Diş Fırçasının Şekli ve Kıl Sertliği
 Diş fırçaları, kılların yapıldıkları materyalin tipi, sertliği, boyutları ve fırça başındaki yerleşimlerine bağlı
olarak sayısız varyasyon gösterebilirler.İngiltere Standartlar Enstitüsü, diş fırçalarının kıllarını yumuşak, orta
sertlikte ve sert olarak sınıflandırmıştır. Yeni geliştirilen diş fırçalarında kıllar boyut olarak ve yerleşim
açısından farklı şekillerde kombine edilmişlerdir. Ayrıca fırçanın boyun ve baş açıları ve sapının şekli de
değişebilir.Fırça kılları ve diş macunu arasındaki etkileşim de çok önem taşımaktadır. Sert bir fırça yumuşak
olana göre standart bir macunla birlikte kullanıldığında daha aşındırıcıdır.
 b) Diş macunlarının aşındırıcı özelliği
 Diş macunlarının içeriğinde bulunan deterjan ve aşındırıcılar dişte madde kaybına neden olurlar.Diş
macunlarında bulunan aşındırıcılar, bakteriyal plağın hızlı ve etkin şekilde dişten uzaklaştırılmasında,
bunun yanı sıra dişlerde meydana gelen renklenmelerin giderilmesinde önem taşırlar.Ayrıca diş macunu
kullanımı, fırçalama süresini oldukça azaltmaktadır. Bununla birlikte diş macunu, su yada ağız sıvılarıyla
yumuşatılmadan önce daha fazla aşınmaya neden olabilmektedir.Bu görüş doğrultusunda, bireylere
dişlerini fırçalamaya, dişlerin okluzal yüzeylerinden başlamaları önerilmektedir. Böylece diş macununun
aşındırıcı etkisinden servikal bölgeler daha az etkilenirler.
Abrazyon
Abrazyon lezyonları, klinikte dişlerin insizal,
okluzal ve servikal yüzeylerinde kama ve çanak
şeklinde pürüzsüz ve parlak yüzeyler olarak
gözlenirler.
Servikal bölgelerde görülen kama şeklindeki
lezyonlar dişetine paralel olarak uzanırlar.Bu
lezyonlar genellikle üst kanin ve premolar dişlerin
bukkal yüzeylerinde gözlenmektedir.
Abfraksiyon
Dişlerde tüberküller arası esneme hareketine
bağlı olarak gelişen servikal lezyonlar, abfraksiyon
terimi ile isimlendirilmiştir.
Abfraksiyon lezyonları, dişlerin biyomekanik kuvvetlerden
etkilenmeleri sonucu özellikle servikal bölgelerde
meydana gelen aşınmalardır.
Çürüksüz servikal lezyonlar, mine-sement birleşimindeki
sert dokunun kaybı ile karakterizedir.Uzun yıllardan bu
yana bu lezyonların abrazyon ve/veya erozyonun etkileri
sonucu oluştuğu bilinmektedir.
Abfraksiyon
 Diş esnekliği, okluzal kuvvetler altında lateral veya aksiyel bükülme olarak
tanımlanmaktadır.Dişlerde meydana gelen bu esneme, mine ve onu
destekleyen dentin dokusunda çatlakların oluşmasına ve doku kaybıyla
sonuçlanan hidroksiapatit kristalleri arasındaki bağların yıkılmasına neden
olan, çekme ve sıkıştırma kuvvetleri meydana getirir.
 Dişlerde görülen abfraksiyon lezyonlarının,dişin uzun aksına yüklenen okluzal
kuvvetlerin ekzantrik olarak yayılmasının bir sonucu olduğu düşüncesi vardır.
Buna göre parafonksiyonel kuvvetler, bir veya birkaç dişi güçlü çekme,
sıkıştırma ve kesme tipi kuvvetlere maruz bırakmaktadır. Okluzal kuvvetlere
bağlı deformasyonlar, servikal bölgelerde çekme ve sıkıştırma kuvvetleri
oluştururlar.
 Abfraksiyon lezyonları, genellikle keskin kenarlı, pürüzsüz ve kama şeklinde
yüzeyler olarak görülürler. Bu lezyonlar tek bir dişte oluşabildiği gibi bazen
birkaç dişte de gözlenebilir
Di̇ş aşınmaları
Di̇ş aşınmaları
Di̇ş aşınmaları
Di̇ş aşınmaları
Dİş Aşınmalarının Tedavileri
Aşınma lezyonlarının oluşumunu engellemek ve
diş dokusu kaybını en aza indirgemek için pek çok
yöntem izlenmektedir. Öncelikle hekimler diş
aşınmasının varlığını görebilmeli, lokalizasyonunu
ve şiddetini saptamalı, nedenlerini bulmalı,daha
sonra tedavi yaklaşımı belirlenmelidir.Aşınma
lezyonları, genellikle diş hekimleri tarafından
yapılan olağan dental kontroller sırasında teşhis
edilirler.
Lezyonlar, fizyolojik veya patolojik olabilmektedir.
Patolojik diş aşınmalarının teşhisinde bize rehber
olabilecek birtakım belirleyici kriterler vardır. Bunlar:
1. Aşınma sonucu dişlerde hassasiyet görülmesi
2. Dentin dokusunun açığa çıkması
3. Dişlerin servikal bölgelerinde kama şeklinde
kayıpların oluşması
4. Dişlerin insizal yada okluzal yüzlerinde çukur
bölgelerin meydana gelmesi
5. Dişin pulpa dokusunun açığa çıkması
6. Diş aşınmasına bağlı olarak dişin canlılığını yitirmesi
Aşınma şiddetinin belirlenmesinde, lezyonun sadece mine dokusunda
mı olduğu, dentin dokusuna inip inmediği, sadece bir dişi mi yoksa
pek çok dişi mi etkilediği değerlendirilmelidir.
Aşınma lezyonlarının tedavisi genelikle etyolojiye bağlı olarak yapılır.
Bunun için hekim, ilk önce aşınmanın nedenlerini bulmaya yönelik
kapsamlı bir anamnez almalıdır. Hastanın medikal ve dental
hikayesinin alınması sırasında, klinik görünüm bizi yönlendirebilir.
Örneğin, üst dişlerin palatinal yüzeylerini, arka dişlerin okluzal
yüzeylerini kaplayan bir aşınma mevcutsa buna neden olan faktörün
mide asitleri olduğu düşünülmeli ve hastaya buna yönelik sorular
sorulmalıdır.
Eğer hastanın tüm arka dişlerinin okluzal yüzeylerinde aşınma
görülüyorsa bu bize bruksizmi düşündürmelidir.Dental hikayede
hastanın beslenme alışkanlıklarını da sorgulamak gereklidir. Asitli
yiyecek ve içecekleri tüketip tüketmediği mutlaka belirlenmelidir.
Bazı alışkanlıklara bağlı olarak aşınmalar gözlenebilir. Bu nedenle,
kişinin diş fırçalama gibi oral hijyen alışkanlıkları dahil olmak üzere
tütün çiğneme, pipo kullanma, tırnak yeme gibi kötü alışkanlıkları da
belirlenmelidir.
Aşınma lezyonlarını her zaman tek bir nedene bağlamak oldukça
güçtür. Lezyonların oluşumunda pek çok etken rol oynayabilir.
Aşınma lezyonlarının önlenmesi ve tedavi edilmesi konusunda pek
çok yaklaşım önerilmektedir.
Bunları iki ana başlıkta toplamak gerekirse:
 1. Korumaya yönelik yaklaşımlar
 2. Tedaviye yönelik yaklaşımlar
I. Korumaya Yönelik Yaklaşımlar
Diş aşınmaları, ağızda görülen diğer patolojiler gibi erken teşhis
edildiklerinde sadece koruyucu önlemler alınarak tedavi edilebilirler.
Bu koruyucu önlemlerden bazıları şunlardır:
a) Beslenme Alışkanlıklarının Değiştirilmesi
 Uzun yıllar boyunca edinilen alışkanlıkların bir anda değiştirilmesi
oldukça zordur. Bununla birlikte, kişinin beslenme alışkanlıklarının
değiştirilmesinin,hem diş çürüklerinin hem de aşınma lezyonlarının
engellenmesinde büyük önem taşıdığı bilinmektedir. Örneğin, asitli
yiyecek ve içecekler dişlerde erozyon meydana getirirler. Kişilere bu tür
besinlerin alımının kısıtlanması ya da ana öğünlerle birlikte tüketilmesi
önerilebilir. Özellikle asitli içeceklerin ağızda bekletilmeden içilmesine
dikkat edilmelidir. Uyarılmış tükürüğün tamponlama kapasitesi ve
bikarbonat içeriğinin,uyarılmamış tükürükten oldukça yüksek olması
özellikle erozyon lezyonlarının önlenmesinde büyük önem taşımaktadır.
Bu nedenle şekersiz yada tatlandırıcı içeren cikletler tükürük akış hızını
artırarak, ağız içi pH’sının hızla yükselmesini sağlarlar.
b) Diş Fırçalama Alışkanlıklarının Değiştirilmesi
 Dişlerin yanlış teknikle ve aşırı kuvvet uygulanarak fırçalanması aşınmaya
neden olur. Bu nedenle, hastalara dişlerini nasıl fırçalamaları gerektiği
ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır. Ayrıca besinlerde varolan ya da mideden
gelen asitlere maruz kalan mine dokusu aşınmaya karşı dirençsiz hale
gelmektedir. Bu nedenle kişilere asidik yiyecek tüketimi veya
regürgitasyon sonrası dişlerini hemen fırçalamamaları tavsiye
edilmelidir.Düşük aşındırıcı içerikli diş macunlarının seçilmesi de
aşınmaların engellenmesinde önem taşır
c) Okluzal Uyumlama ve Koruyucu Splint Uygulamaları
 Aşınma lezyonlarının oluşumunda etkili olan prematür kontakların
giderilmesi amacıyla okluzal uyumlama düşünülebilir. Ayrıca bruksizm
gibi vakalarda dişlere gelen okluzal stresleri en aza indirmek için splint ve
gece koruyucusu uygulamaları yapılabilir
II. Tedaviye Yönelik Yaklaşımlar
Diş aşınmalarının tedavi planlamasında, lezyonların
klinik görünümleri ve hastanın şikayetleri göz önünde
bulundurulmalıdır.
Dişte, aşınmaya bağlı duyarlılık varsa, dişin yapısal
bütünlüğü tehlike altındaysa, aşınma lezyonu estetik
açıdan sorun yaratıyorsa ve pulpanın açığa çıkma riski
varsa tedavi kaçınılmaz hale gelir.
a) Duyarlılık Giderici Tedavilerin Uygulanması
Dişlerin servikal bölgesinde belirgin bir aşınma
olmamasına rağmen, hastanın duyarlılık şikayeti olabilir.
Bu duyarlılığın giderilmesinde pek çok farklı yöntem
uygulanmaktadır. Bunlar:
1) Duyarlılık Giderici Diş Macunlarının Kullanılması
Duyarlılık giderici diş macunlarının içeriğinde bulunan,
potasyum nitrat, stannöz florür, potasyum ve demir oksalatlar gibi
mineraller çökelerek dentin tübüllerinin tıkanmasını sağlar. Bu
tedavi yöntemi ile 1-3 ay sonra olumlu sonuçlar eldeedildiği
bildirilmiştir. Ancak, ağız içi asiditesi değiştiğinde denge yeniden
bozulur ve duyarlılık tekrarlayabilir.
2) Duyarlılık Giderici Verniklerin Uygulanması
Florürlü verniklerin, potasyum oksalat içeren preparatların,
HEMA ve gluteraldehit içeren ajanların kullanılması, hastanın
duyarlılık şikayetini kısa süreli de olsa geçirebilmektedir
3) Topikal Florür Uygulamaları
Topikal florür uygulamaları, dişte meydana gelen duyarlılığın
azalmasını sağlar.İyontoforez yöntemi ise klinikte uygulanan
teknik hassasiyet gerektiren bir tedavi şeklidir. Bu yöntemde
sodyum florür düşük şiddette elektrik akımıyla dentin tübüllerine
uygulanmaktadır.
4) Dentin Bağlayıcı Ajanların Uygulanması
Duyarlılık görülen yüzeylerde, dentin yüzey koşullarının
değiştirilmesini takiben primer uygulayarak doldurucu oranı
düşük bir bağlayıcı ajanın dentin tübüllerinin içine girmesini
sağlamak etkili bir tedavi yöntemidir. Bağlayıcı ajanın florür salımı
yapması tedavinin olumlu etkisini fazlasıyla artırmaktadır
5) Lazer Uygulamaları
Son yıllarda dentin duyarlılığının giderilmesi için lazer
uygulamaları yapılmaktadır. Lazer,dentin sıvısındaki plazma
proteinlerini koagüle ederek çökelmesini sağlamakta ve dentin
tübül uçlarını tıkamaktadır
b) Restoratif Tedavi Seçenekleri
 Diş aşınmalarının restorasyonunda pek çok farklı materyal ve teknik
kullanılmaktadır. Yapılan restorasyon ile dişin dayanıklılığının
arttırılması,servikal bölgede oluşan stresin azaltılması,hassasiyetin
engellenmesi, pulpanın korunması ve estetiğin sağlanması
amaçlanmaktadır.
 Çürüksüz servikal lezyonların tedavisinde,restoratif materyal olarak
geleneksel tipte cam iyonomer simanlar, rezin modifiye cam iyonomer
simanlar, poliasit modifiye kompozit rezinler(kompomer) ve farklı türde
ve oranda doldurucu partikül içeren kompozit rezinler tercih
edilmektedir.
 Servikal lezyonların restorasyonunda pek çok farklı materyal
kullanılmaktadır. Bunlardan geçmişte en çok tercih edilenler, geleneksel
tipte cam iyonomer simanlar ve rezin modifiye cam iyonomer simanlar
iken, günümüzde poliasit modifiye kompozit rezinler (kompomer) ve
farklı türde ve oranda doldurucu partikül içeren kompozit rezinler de
sayılabilmektedir
Kompozit rezinler, diş renginde olmaları ve dentin adeziv
sistemlerle dişe bağlanabilme özellikleri nedeniyle, aşınma
lezyonlarının restorasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır. Çürüksüz
servikal lezyonların restorasyonunda, dişe gelen kuvvetler
karşısında esneyebilme özellikleri nedeniyle, elastisite modülü
düşük olan materyallerin kullanılması önerilmektedir.
1996 yılının sonlarında elastisite modülleri düşük olan akışkan
(flowable) kompozitler piyasaya sürülmüştür. Bu materyaller,
restorasyona gelen kuvvetler karşısında plastik deformasyona
uğrayabilir ve polimerizasyon büzülmesinin oluşturduğu stresleri
abzorbe edebilirler. Bu özelliklerinden dolayı çürüksüz servikal
lezyonların restorasyonlarında kullanılmaları önerilmektedir
Çok ilerlemiş aşınma lezyonlarda ise laminate veneer
uygulamaları, kron ya da köprü yapılması gibi restoratif
yaklaşımlar tedavi seçeneği olarak değerlendirilebilir.
Dinlediğiniz için teşekkürler….
8.Staj Grubu
Hülya BALTACI 05-13
M.Çağrı SARIBAŞ 05-36
Sevda KURT 05-37
Elif BİLGİR 05-38
İbrahim Şevki BAYRAKDAR 05-42

More Related Content

What's hot (20)

Interim removable partial dentures
Interim removable partial denturesInterim removable partial dentures
Interim removable partial dentures
NeerajaMenon4
Techniques of direct composite restoration
Techniques of direct composite restorationTechniques of direct composite restoration
Techniques of direct composite restoration
MrinaliniDr
Main bleach/endodontic courses
Main bleach/endodontic coursesMain bleach/endodontic courses
Main bleach/endodontic courses
Indian dental academy
Composite restoration pptx
Composite restoration pptxComposite restoration pptx
Composite restoration pptx
Hazhar Ahmed
Retreatment (4th year)
Retreatment (4th year)Retreatment (4th year)
Retreatment (4th year)
Al-Azhar University, Cairo, Egypt
Ferrule effect
Ferrule effectFerrule effect
Ferrule effect
Dr. Rutuja Gawarle
Temporary Restorations Operative iv, lect 6
Temporary Restorations Operative iv, lect 6Temporary Restorations Operative iv, lect 6
Temporary Restorations Operative iv, lect 6
Lama K Banna
Non Pharmacological Behavior Management.ppt
Non Pharmacological Behavior Management.pptNon Pharmacological Behavior Management.ppt
Non Pharmacological Behavior Management.ppt
malti19
Types of RPD base (Metalic)
Types of RPD base (Metalic)Types of RPD base (Metalic)
Types of RPD base (Metalic)
Amin Abusallamah
LOCAL AND SYSTEMIC COMPLICATIONS OF LOCAL ANESTHETIC
LOCAL AND SYSTEMIC COMPLICATIONS OF LOCAL ANESTHETICLOCAL AND SYSTEMIC COMPLICATIONS OF LOCAL ANESTHETIC
LOCAL AND SYSTEMIC COMPLICATIONS OF LOCAL ANESTHETIC
reshm007
anterior composite restoration
anterior composite restorationanterior composite restoration
anterior composite restoration
basiljose15
Mandibular Major Connectors
Mandibular Major ConnectorsMandibular Major Connectors
Mandibular Major Connectors
Aamir Godil
Maxillary major connectors
Maxillary major connectorsMaxillary major connectors
Maxillary major connectors
Raghunandan Singh
Dental implant introduction
Dental implant introductionDental implant introduction
Dental implant introduction
marwan mohamed
Anesthesia in endodontics
Anesthesia in endodonticsAnesthesia in endodontics
Anesthesia in endodontics
Priñcess Ŝara
Concussion and subluxation
Concussion and subluxationConcussion and subluxation
Concussion and subluxation
احمد العالم
Full crown preparation
Full crown preparation  Full crown preparation
Full crown preparation
Nivedha Tina
Parts of dental surveyor
Parts of dental surveyorParts of dental surveyor
Parts of dental surveyor
Saeed Bajafar
airabrasion.pptx
airabrasion.pptxairabrasion.pptx
airabrasion.pptx
DentalYoutube
Etiology of periodontal disease
Etiology of periodontal diseaseEtiology of periodontal disease
Etiology of periodontal disease
Saeed Bajafar
Interim removable partial dentures
Interim removable partial denturesInterim removable partial dentures
Interim removable partial dentures
NeerajaMenon4
Techniques of direct composite restoration
Techniques of direct composite restorationTechniques of direct composite restoration
Techniques of direct composite restoration
MrinaliniDr
Composite restoration pptx
Composite restoration pptxComposite restoration pptx
Composite restoration pptx
Hazhar Ahmed
Temporary Restorations Operative iv, lect 6
Temporary Restorations Operative iv, lect 6Temporary Restorations Operative iv, lect 6
Temporary Restorations Operative iv, lect 6
Lama K Banna
Non Pharmacological Behavior Management.ppt
Non Pharmacological Behavior Management.pptNon Pharmacological Behavior Management.ppt
Non Pharmacological Behavior Management.ppt
malti19
LOCAL AND SYSTEMIC COMPLICATIONS OF LOCAL ANESTHETIC
LOCAL AND SYSTEMIC COMPLICATIONS OF LOCAL ANESTHETICLOCAL AND SYSTEMIC COMPLICATIONS OF LOCAL ANESTHETIC
LOCAL AND SYSTEMIC COMPLICATIONS OF LOCAL ANESTHETIC
reshm007
anterior composite restoration
anterior composite restorationanterior composite restoration
anterior composite restoration
basiljose15
Mandibular Major Connectors
Mandibular Major ConnectorsMandibular Major Connectors
Mandibular Major Connectors
Aamir Godil
Etiology of periodontal disease
Etiology of periodontal diseaseEtiology of periodontal disease
Etiology of periodontal disease
Saeed Bajafar

Similar to Di̇ş aşınmaları (8)

32 Ortodontide komplikasyonlar.pdf
32 Ortodontide komplikasyonlar.pdf32 Ortodontide komplikasyonlar.pdf
32 Ortodontide komplikasyonlar.pdf
AsuAsu18
Agiz dis sagligi
Agiz dis sagligiAgiz dis sagligi
Agiz dis sagligi
Muharrem Barut
Diş Beyazlatma Yöntemleri
Diş Beyazlatma YöntemleriDiş Beyazlatma Yöntemleri
Diş Beyazlatma Yöntemleri
Yenibi Haber
Derin kapanış vakalarının etyolojisi ve morfolojisi.pptx
Derin kapanış vakalarının etyolojisi ve morfolojisi.pptxDerin kapanış vakalarının etyolojisi ve morfolojisi.pptx
Derin kapanış vakalarının etyolojisi ve morfolojisi.pptx
TahaALPAYDIN
anatomic landmarks, terminologys and more.pptx
anatomic landmarks, terminologys  and more.pptxanatomic landmarks, terminologys  and more.pptx
anatomic landmarks, terminologys and more.pptx
EnesBozda1
Ağız diş.ders.2013
Ağız diş.ders.2013Ağız diş.ders.2013
Ağız diş.ders.2013
canberkay
32 Ortodontide komplikasyonlar.pdf
32 Ortodontide komplikasyonlar.pdf32 Ortodontide komplikasyonlar.pdf
32 Ortodontide komplikasyonlar.pdf
AsuAsu18
Diş Beyazlatma Yöntemleri
Diş Beyazlatma YöntemleriDiş Beyazlatma Yöntemleri
Diş Beyazlatma Yöntemleri
Yenibi Haber
Derin kapanış vakalarının etyolojisi ve morfolojisi.pptx
Derin kapanış vakalarının etyolojisi ve morfolojisi.pptxDerin kapanış vakalarının etyolojisi ve morfolojisi.pptx
Derin kapanış vakalarının etyolojisi ve morfolojisi.pptx
TahaALPAYDIN
anatomic landmarks, terminologys and more.pptx
anatomic landmarks, terminologys  and more.pptxanatomic landmarks, terminologys  and more.pptx
anatomic landmarks, terminologys and more.pptx
EnesBozda1
Ağız diş.ders.2013
Ağız diş.ders.2013Ağız diş.ders.2013
Ağız diş.ders.2013
canberkay

More from Ibrahim Sevki Bayrakdar (13)

DENTAL MRG’NİN KLİNİKTEKİ KULLANIM ALANLARI VE TANIYA ETKİLERİ
DENTAL MRG’NİN KLİNİKTEKİ KULLANIM ALANLARI VE TANIYA ETKİLERİDENTAL MRG’NİN KLİNİKTEKİ KULLANIM ALANLARI VE TANIYA ETKİLERİ
DENTAL MRG’NİN KLİNİKTEKİ KULLANIM ALANLARI VE TANIYA ETKİLERİ
Ibrahim Sevki Bayrakdar
ULTRASONOGRAFİ: DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE YENİ BİR SOLUK
ULTRASONOGRAFİ:  DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE YENİ BİR SOLUKULTRASONOGRAFİ:  DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE YENİ BİR SOLUK
ULTRASONOGRAFİ: DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE YENİ BİR SOLUK
Ibrahim Sevki Bayrakdar
IS THERE ANY CORRELATION BETWEEN BONE QUALITY AND MANDIBULAR HYPERMOBILITY IN...
IS THERE ANY CORRELATION BETWEEN BONE QUALITY AND MANDIBULAR HYPERMOBILITY IN...IS THERE ANY CORRELATION BETWEEN BONE QUALITY AND MANDIBULAR HYPERMOBILITY IN...
IS THERE ANY CORRELATION BETWEEN BONE QUALITY AND MANDIBULAR HYPERMOBILITY IN...
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Çenelerde Görülen İntraosseöz Lezyonların Dental Volumetrik Tomografi, Ultras...
Çenelerde Görülen İntraosseöz Lezyonların Dental Volumetrik Tomografi, Ultras...Çenelerde Görülen İntraosseöz Lezyonların Dental Volumetrik Tomografi, Ultras...
Çenelerde Görülen İntraosseöz Lezyonların Dental Volumetrik Tomografi, Ultras...
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Alerji̇k Reaksi̇yonlar
Alerji̇k Reaksi̇yonlarAlerji̇k Reaksi̇yonlar
Alerji̇k Reaksi̇yonlar
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Endodonti̇k mi̇krobi̇yoloji̇
Endodonti̇k  mi̇krobi̇yoloji̇Endodonti̇k  mi̇krobi̇yoloji̇
Endodonti̇k mi̇krobi̇yoloji̇
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Evde kullanilan ağız hi̇jyen ürünleri̇
Evde kullanilan ağız hi̇jyen ürünleri̇Evde kullanilan ağız hi̇jyen ürünleri̇
Evde kullanilan ağız hi̇jyen ürünleri̇
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Oral mukozal hastalıklar
Oral mukozal hastalıklarOral mukozal hastalıklar
Oral mukozal hastalıklar
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Sabi̇t protezlerde gi̇ngi̇val ve peri̇odontal sağlik
Sabi̇t protezlerde gi̇ngi̇val ve peri̇odontal sağlikSabi̇t protezlerde gi̇ngi̇val ve peri̇odontal sağlik
Sabi̇t protezlerde gi̇ngi̇val ve peri̇odontal sağlik
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Si̇aloli̇thi̇azi̇s ve tedavi̇si̇
Si̇aloli̇thi̇azi̇s ve tedavi̇si̇Si̇aloli̇thi̇azi̇s ve tedavi̇si̇
Si̇aloli̇thi̇azi̇s ve tedavi̇si̇
Ibrahim Sevki Bayrakdar
TURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIA
TURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIATURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIA
TURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIA
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Zomc Fracture
Zomc FractureZomc Fracture
Zomc Fracture
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Ultrasonographic eveluation of rapid palatal expansion zone
Ultrasonographic eveluation of rapid palatal expansion zoneUltrasonographic eveluation of rapid palatal expansion zone
Ultrasonographic eveluation of rapid palatal expansion zone
Ibrahim Sevki Bayrakdar
DENTAL MRG’NİN KLİNİKTEKİ KULLANIM ALANLARI VE TANIYA ETKİLERİ
DENTAL MRG’NİN KLİNİKTEKİ KULLANIM ALANLARI VE TANIYA ETKİLERİDENTAL MRG’NİN KLİNİKTEKİ KULLANIM ALANLARI VE TANIYA ETKİLERİ
DENTAL MRG’NİN KLİNİKTEKİ KULLANIM ALANLARI VE TANIYA ETKİLERİ
Ibrahim Sevki Bayrakdar
ULTRASONOGRAFİ: DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE YENİ BİR SOLUK
ULTRASONOGRAFİ:  DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE YENİ BİR SOLUKULTRASONOGRAFİ:  DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE YENİ BİR SOLUK
ULTRASONOGRAFİ: DİŞ HEKİMLİĞİ RADYOLOJİSİNDE YENİ BİR SOLUK
Ibrahim Sevki Bayrakdar
IS THERE ANY CORRELATION BETWEEN BONE QUALITY AND MANDIBULAR HYPERMOBILITY IN...
IS THERE ANY CORRELATION BETWEEN BONE QUALITY AND MANDIBULAR HYPERMOBILITY IN...IS THERE ANY CORRELATION BETWEEN BONE QUALITY AND MANDIBULAR HYPERMOBILITY IN...
IS THERE ANY CORRELATION BETWEEN BONE QUALITY AND MANDIBULAR HYPERMOBILITY IN...
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Çenelerde Görülen İntraosseöz Lezyonların Dental Volumetrik Tomografi, Ultras...
Çenelerde Görülen İntraosseöz Lezyonların Dental Volumetrik Tomografi, Ultras...Çenelerde Görülen İntraosseöz Lezyonların Dental Volumetrik Tomografi, Ultras...
Çenelerde Görülen İntraosseöz Lezyonların Dental Volumetrik Tomografi, Ultras...
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Sabi̇t protezlerde gi̇ngi̇val ve peri̇odontal sağlik
Sabi̇t protezlerde gi̇ngi̇val ve peri̇odontal sağlikSabi̇t protezlerde gi̇ngi̇val ve peri̇odontal sağlik
Sabi̇t protezlerde gi̇ngi̇val ve peri̇odontal sağlik
Ibrahim Sevki Bayrakdar
TURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIA
TURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIATURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIA
TURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIA
Ibrahim Sevki Bayrakdar
Ultrasonographic eveluation of rapid palatal expansion zone
Ultrasonographic eveluation of rapid palatal expansion zoneUltrasonographic eveluation of rapid palatal expansion zone
Ultrasonographic eveluation of rapid palatal expansion zone
Ibrahim Sevki Bayrakdar

Di̇ş aşınmaları

  • 2. Diş aşınması, diş sert dokusunun patolojik yıkımı ile karakterizedir. Etiyoloji;  dış ve iç kaynaklı asitler, mekanik aşındırma hareketleri  çiğneme kuvvetleri altında dişlerin esnemesi gibi pek çok faktörle ilişkilendirilebilir
  • 3. Lezyonların tedavisinde,  hastanın beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi,  topikal florür uygulamaları,  duyarlılık giderici diş macunlarının uygulanması,  dentin bağlayıcı ajanların kullanılması,  cam iyonomerler,kompomerler, kompozit rezinlerle restore edilmesi,  kompozit veya porselen laminate veneer uygulamaları,  abfraksiyon lezyonlarında okluzal uyumlama  gece koruyucu plak uygulamaları gibi pek çok yöntem kullanılmaktadır. Çürüksüz servikal lezyonlarda tedavi planı, lezyonun etyolojisine, hastanın şikayetlerine ve aşınmanın derinliğine göre değişiklik gösterebilir
  • 4.  Diş aşınmaları,oluşumunda rol oynayan etkenlere bağlı olarak,atrizyon, erozyon, abrazyon ve abfraksiyon olarak isimlendirilmektedir. 1. Dişlerin birbirleriyle olan temasları sonucuoluşan aşınma atrizyon, 2. dişlerin asit ataklarından etkilenerek kimyasal olarak çözünmesi erozyon, 3. dişlerde fiziksel etkenlerle meydana gelen sert doku kayıpları abrazyon, 4. aşırı okluzal streslerin etkisiyle servikal bölgede oluşan aşınmalar ise abfraksiyon olarak tanımlanmaktadır.
  • 5. Atrizyon Dental atrizyon veya attritio dentium klinik terimi, yabancı bir cisim olmaksızın diş dişe kontağın bir sonucu olarak, diş sert dokularının fizyolojik aşınması olarak tanımlanır. Atrizyon, büyük oranda yaşlanma ile ilgilidir. Normal çiğneme fonksiyonunun etkisiyle yavaş ve düzenli olarak meydana gelirse, fizyolojik atrizyon olarak tanımlanır.
  • 7. Atrizyon Eğer hastada yaşına göre normalden daha fazla bir miktarda aşınma varsa,patolojiden bahsedilebilir. Diş malpozisyonları ve kapanış bozukluğu olan hastalarda, prematür kontakların varlığında patolojik atrizyon görülebilir. Bazı parafonksiyonel alışkanlıklar da, patolojik atrizyona yol açabilir. Çiğneme fonksiyonu dışında dişlerin temasa gelmesi, bruksizm olarak isimlendirilmekte ve bu durum patolojik atrizyonun ana nedeni sayılmaktadır.Bruksizm, okluzal interferenslerin diş sıkma hareketini tetiklemesiyle başlar ve psikolojik faktörlerin etkisiyle uzun süre devam edebilir.
  • 9. Atrizyon Atrizyon, dişlerin insizal, okluzal ve proksimal yüzeylerinde yaşlanmaya bağlı olarak gelişir. Atrizyonun erken safhalarında aşınma anterior dişlerin insizal kenarları ve posterior dişlerin okluzal yüzeylerinde parlak yüzeyler olarak görülmektedir. Çok düzgün ve parlak olan bu lezyonlar kapanışta olan karşıt dişlerde de benzer şekilde izlenmektedir. Şiddetli vakalarda dentin dokusu açığa çıkabilir ki bu aşınmanın hızını artırır.
  • 12. Erozyon Genellikle elektrolitik veya kimyasal yollarla bir maddenin yüzeyinin kademeli olarak yıkılması olayını tanımlamaktadır. Dental erozyon,bakteri içermeyen kimyasal bir olay sonucu,diş dokusunda meydana gelen kayıp olarak tanımlanabilir. Ağız pH’sı diş minesininkritik pH değeri olan 5.5’in altına düşerse, asit ataklarının süresi ve sıklığına bağlı olarak erozyon gerçekleşir. Erozyon, etyolojisine göre üç bölümde incelenmektedir.Bunlar,  dış kaynaklı (ekstrinsik),  içkaynaklı (intrinsik)  idiopatik kökenli yani nedeni tam olarak anlaşılamayan erozyonlardır.
  • 13. Erozyon 1. Dış kaynaklı erozyon lezyonları, • kişinin diyetine • kullandığı ilaçlara, • çevresel faktörlere • yaşam biçimine bağlı olarak meydana gelebilir. 1. İç kaynaklı erozyon lezyonları,  En sık “regürgitasyon” yani mide asidinin sık aralıklarla ağıza gelmesi ve dişleredişlere temas etmesidir.Bu durum, özellikle gastroözofajial reflü,anoreksia ve bulimia nervosa gibi hastalıklarda görülür.Bu hastalıklardan başka alkol bağımlılarında ve kronik bulantı şikayeti olan bireylerde de aynı belirtiler görülmektedir.
  • 14. Erozyon Diyete bağlı olarak gelişen erozyon lezyonları,alt ve üst anterior dişlerin labial yüzeylerinde görülür. Erozyon lezyonlarında erken dönemde pürüzsüz görünüm söz konusu olup, yüzey konturu kaybedilmemiştir. Dişteki kayıp arttıkça,daha az mineralize ve daha çözünür haldeki dentin dokusu açığa çıkmaktadır. Bu tür vakalarda dişlerde hassasiyet gelişmektedir. “Gastroözofajial reflü”ye bağlı gelişen erozyon,üst dişlerin palatinal ve okluzal yüzeylerinde ve alt posterior dişlerin bukkal ve okluzal yüzeylerinde iç bükey lezyonlar şeklinde görülür.
  • 19. Abrazyon Öğütme, silme veya kazıma gibi mekanik olaylarla, dokunun veya yapının aşınmasını ifade eder. Dental abrazyon veya abrasio dentium ise,ağızda dişlerle temas eden yabancı cisimlerinyarattığı aşırı mekanik yük ile oluşan diş sert dokularının patolojik kaybıdır. Abrazyonu, dişlerin birbirine temas etmesi dışındaki faktörler nedeniyle diş yapısında ve restorasyonlarda meydana gelen aşınma olarak da tanımlayabiliriz.
  • 20. Abrazyon Etyoloji;  Dental abrazyon, bazı alışkanlıklara ve mesleki özeliklere bağlı olarak gelişebilir.Örneğin pipo içenlerin, dişleriyle kuruyemiş veya fındık kıranların, tırnak yeme alışkanlığı olan kişilerin dişlerinde insizal kenarlarda aşınma görülebilir.Marangozlar, terziler ve müzisyenler de meslekiözellikleri nedeniyle dişlerinde en fazla aşınma görülen kişiler arasında yer alırlar.  Dental abrazyonun servikal bölgelerde en sık görülme nedeni diş fırçalama ve bununla ilişkili faktörlerdir. Diş fırçalama işlemi sırasında, hastaya ve diş fırçalamak için kullanılan materyallere ilişkin bazı değişkenlerin, abrazyonun yaygınlığının etki ettiği bilinmektedir.Bu değişkenler diş dokusundaki aşınmayı artırmaktadır.
  • 23. Abrazyon I) Hastaya ilişkin değişkenler :  Diş fırçalama yöntemleri  Diş fırçalama kuvveti  Diş fırçalamaya harcanan süre  Diş fırçalama sıklığı  Diş fırçalamanın başlatıldığı bölge ve dişlerin dental arktaki pozisyonları II) Kullanılan materyallere ilişkin değişkenler:  Diş fırçasının şekli ve kıl sertliği  Kullanılan diş macununun aşındııcı özelliği ve miktarı
  • 24. Abrazyon I. Hastaya ilişkin Değişkenler a) Diş Fırçalama Yöntemleri  Diş fırçalama tekniklerinde diş yüzeyinin fırça ile ilişkisi farklı şekilde olabilmektedir. Bergström ve Lavested adlı araştırmacılar diş fırçalamanın dairesel teknikle yada vertikal yönde titreşim hareketleriyle yapılmasını önermişlerdir. b) Diş Fırçalama Kuvveti  Servikal abrazyon lezyonlarının oluşumunda fırçalama kuvveti önem taşımaktadır. Fırçanın aşırı kuvvetle uygulandığı bölgelerde aşınmaya rastlanır. Bu durum dental arkın bazı bölgelerinde daha belirgin izlenebilir. Premolar dişlerin daha sık etkilenmesinin nedeni, fırçalama kuvvetlerinin direkt olarak en fazla bu dişlere gelmesidir.
  • 25. Abrazyon c) Diş Fırçalamaya Harcanan Süre  Ağız içinde bütün diş yüzeyleri eşit sürede fırçalanmamaktadır. Bazı dişler diğerlerine göre daha uzun süre fırçalanırlar ki bu durumdan en çok etkilenen dişler premolar ve kaninlerdir. d) Diş Fırçalama Sıklığı  Yapılan çalışmalarda, diş fırçalama sıklığının ve dişle fırça arasındaki temas süresinin aşınma derecesini etkilediği gösterilmiştir. Günde iki defadan fazla diş fırçalamanın, abrazyon lezyonlarının oluşmasında etkili olabileceği düşünülmektedir.İyi bir oral hijyene sahip yaşlı bireylerde,derin aşınma lezyonlarının görülme nedeninin fırçalama sıklığıyla ilgili olduğu söylenebilir
  • 26. Abrazyon e) Diş fırçalamanın başlatıldığı bölge ve dişlerin dental arktaki pozisyonları  Lezyonların daha çok ağzın sol tarafında görülme eğiliminin nedeni, toplumda sağ elini kullanan kişilerin baskın olmasındandır. Sağ elini kullanan kişiler fırçalama işlemine doğal olarak ağzın sol tarafından başlarlar. Yapılan çalışmalarda dişlerin dental arktaki pozisyonlarının abrazyon lezyonları ile ilişkili olduğu gösterilmiştir,eğer dişler arkın önünde konumlanmışlarsa travma ve aşınmaya daha fazla maruz kalmaktadırlar
  • 29. Abrazyon II.Kullanılan materyale ilişkin Değişkenler  a) Diş Fırçasının Şekli ve Kıl Sertliği  Diş fırçaları, kılların yapıldıkları materyalin tipi, sertliği, boyutları ve fırça başındaki yerleşimlerine bağlı olarak sayısız varyasyon gösterebilirler.İngiltere Standartlar Enstitüsü, diş fırçalarının kıllarını yumuşak, orta sertlikte ve sert olarak sınıflandırmıştır. Yeni geliştirilen diş fırçalarında kıllar boyut olarak ve yerleşim açısından farklı şekillerde kombine edilmişlerdir. Ayrıca fırçanın boyun ve baş açıları ve sapının şekli de değişebilir.Fırça kılları ve diş macunu arasındaki etkileşim de çok önem taşımaktadır. Sert bir fırça yumuşak olana göre standart bir macunla birlikte kullanıldığında daha aşındırıcıdır.  b) Diş macunlarının aşındırıcı özelliği  Diş macunlarının içeriğinde bulunan deterjan ve aşındırıcılar dişte madde kaybına neden olurlar.Diş macunlarında bulunan aşındırıcılar, bakteriyal plağın hızlı ve etkin şekilde dişten uzaklaştırılmasında, bunun yanı sıra dişlerde meydana gelen renklenmelerin giderilmesinde önem taşırlar.Ayrıca diş macunu kullanımı, fırçalama süresini oldukça azaltmaktadır. Bununla birlikte diş macunu, su yada ağız sıvılarıyla yumuşatılmadan önce daha fazla aşınmaya neden olabilmektedir.Bu görüş doğrultusunda, bireylere dişlerini fırçalamaya, dişlerin okluzal yüzeylerinden başlamaları önerilmektedir. Böylece diş macununun aşındırıcı etkisinden servikal bölgeler daha az etkilenirler.
  • 30. Abrazyon Abrazyon lezyonları, klinikte dişlerin insizal, okluzal ve servikal yüzeylerinde kama ve çanak şeklinde pürüzsüz ve parlak yüzeyler olarak gözlenirler. Servikal bölgelerde görülen kama şeklindeki lezyonlar dişetine paralel olarak uzanırlar.Bu lezyonlar genellikle üst kanin ve premolar dişlerin bukkal yüzeylerinde gözlenmektedir.
  • 31. Abfraksiyon Dişlerde tüberküller arası esneme hareketine bağlı olarak gelişen servikal lezyonlar, abfraksiyon terimi ile isimlendirilmiştir. Abfraksiyon lezyonları, dişlerin biyomekanik kuvvetlerden etkilenmeleri sonucu özellikle servikal bölgelerde meydana gelen aşınmalardır. Çürüksüz servikal lezyonlar, mine-sement birleşimindeki sert dokunun kaybı ile karakterizedir.Uzun yıllardan bu yana bu lezyonların abrazyon ve/veya erozyonun etkileri sonucu oluştuğu bilinmektedir.
  • 32. Abfraksiyon  Diş esnekliği, okluzal kuvvetler altında lateral veya aksiyel bükülme olarak tanımlanmaktadır.Dişlerde meydana gelen bu esneme, mine ve onu destekleyen dentin dokusunda çatlakların oluşmasına ve doku kaybıyla sonuçlanan hidroksiapatit kristalleri arasındaki bağların yıkılmasına neden olan, çekme ve sıkıştırma kuvvetleri meydana getirir.  Dişlerde görülen abfraksiyon lezyonlarının,dişin uzun aksına yüklenen okluzal kuvvetlerin ekzantrik olarak yayılmasının bir sonucu olduğu düşüncesi vardır. Buna göre parafonksiyonel kuvvetler, bir veya birkaç dişi güçlü çekme, sıkıştırma ve kesme tipi kuvvetlere maruz bırakmaktadır. Okluzal kuvvetlere bağlı deformasyonlar, servikal bölgelerde çekme ve sıkıştırma kuvvetleri oluştururlar.  Abfraksiyon lezyonları, genellikle keskin kenarlı, pürüzsüz ve kama şeklinde yüzeyler olarak görülürler. Bu lezyonlar tek bir dişte oluşabildiği gibi bazen birkaç dişte de gözlenebilir
  • 37. Dİş Aşınmalarının Tedavileri Aşınma lezyonlarının oluşumunu engellemek ve diş dokusu kaybını en aza indirgemek için pek çok yöntem izlenmektedir. Öncelikle hekimler diş aşınmasının varlığını görebilmeli, lokalizasyonunu ve şiddetini saptamalı, nedenlerini bulmalı,daha sonra tedavi yaklaşımı belirlenmelidir.Aşınma lezyonları, genellikle diş hekimleri tarafından yapılan olağan dental kontroller sırasında teşhis edilirler.
  • 38. Lezyonlar, fizyolojik veya patolojik olabilmektedir. Patolojik diş aşınmalarının teşhisinde bize rehber olabilecek birtakım belirleyici kriterler vardır. Bunlar: 1. Aşınma sonucu dişlerde hassasiyet görülmesi 2. Dentin dokusunun açığa çıkması 3. Dişlerin servikal bölgelerinde kama şeklinde kayıpların oluşması 4. Dişlerin insizal yada okluzal yüzlerinde çukur bölgelerin meydana gelmesi 5. Dişin pulpa dokusunun açığa çıkması 6. Diş aşınmasına bağlı olarak dişin canlılığını yitirmesi
  • 39. Aşınma şiddetinin belirlenmesinde, lezyonun sadece mine dokusunda mı olduğu, dentin dokusuna inip inmediği, sadece bir dişi mi yoksa pek çok dişi mi etkilediği değerlendirilmelidir. Aşınma lezyonlarının tedavisi genelikle etyolojiye bağlı olarak yapılır. Bunun için hekim, ilk önce aşınmanın nedenlerini bulmaya yönelik kapsamlı bir anamnez almalıdır. Hastanın medikal ve dental hikayesinin alınması sırasında, klinik görünüm bizi yönlendirebilir. Örneğin, üst dişlerin palatinal yüzeylerini, arka dişlerin okluzal yüzeylerini kaplayan bir aşınma mevcutsa buna neden olan faktörün mide asitleri olduğu düşünülmeli ve hastaya buna yönelik sorular sorulmalıdır. Eğer hastanın tüm arka dişlerinin okluzal yüzeylerinde aşınma görülüyorsa bu bize bruksizmi düşündürmelidir.Dental hikayede hastanın beslenme alışkanlıklarını da sorgulamak gereklidir. Asitli yiyecek ve içecekleri tüketip tüketmediği mutlaka belirlenmelidir.
  • 40. Bazı alışkanlıklara bağlı olarak aşınmalar gözlenebilir. Bu nedenle, kişinin diş fırçalama gibi oral hijyen alışkanlıkları dahil olmak üzere tütün çiğneme, pipo kullanma, tırnak yeme gibi kötü alışkanlıkları da belirlenmelidir. Aşınma lezyonlarını her zaman tek bir nedene bağlamak oldukça güçtür. Lezyonların oluşumunda pek çok etken rol oynayabilir. Aşınma lezyonlarının önlenmesi ve tedavi edilmesi konusunda pek çok yaklaşım önerilmektedir. Bunları iki ana başlıkta toplamak gerekirse:  1. Korumaya yönelik yaklaşımlar  2. Tedaviye yönelik yaklaşımlar
  • 41. I. Korumaya Yönelik Yaklaşımlar Diş aşınmaları, ağızda görülen diğer patolojiler gibi erken teşhis edildiklerinde sadece koruyucu önlemler alınarak tedavi edilebilirler. Bu koruyucu önlemlerden bazıları şunlardır: a) Beslenme Alışkanlıklarının Değiştirilmesi  Uzun yıllar boyunca edinilen alışkanlıkların bir anda değiştirilmesi oldukça zordur. Bununla birlikte, kişinin beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesinin,hem diş çürüklerinin hem de aşınma lezyonlarının engellenmesinde büyük önem taşıdığı bilinmektedir. Örneğin, asitli yiyecek ve içecekler dişlerde erozyon meydana getirirler. Kişilere bu tür besinlerin alımının kısıtlanması ya da ana öğünlerle birlikte tüketilmesi önerilebilir. Özellikle asitli içeceklerin ağızda bekletilmeden içilmesine dikkat edilmelidir. Uyarılmış tükürüğün tamponlama kapasitesi ve bikarbonat içeriğinin,uyarılmamış tükürükten oldukça yüksek olması özellikle erozyon lezyonlarının önlenmesinde büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle şekersiz yada tatlandırıcı içeren cikletler tükürük akış hızını artırarak, ağız içi pH’sının hızla yükselmesini sağlarlar.
  • 42. b) Diş Fırçalama Alışkanlıklarının Değiştirilmesi  Dişlerin yanlış teknikle ve aşırı kuvvet uygulanarak fırçalanması aşınmaya neden olur. Bu nedenle, hastalara dişlerini nasıl fırçalamaları gerektiği ayrıntılı bir şekilde anlatılmalıdır. Ayrıca besinlerde varolan ya da mideden gelen asitlere maruz kalan mine dokusu aşınmaya karşı dirençsiz hale gelmektedir. Bu nedenle kişilere asidik yiyecek tüketimi veya regürgitasyon sonrası dişlerini hemen fırçalamamaları tavsiye edilmelidir.Düşük aşındırıcı içerikli diş macunlarının seçilmesi de aşınmaların engellenmesinde önem taşır c) Okluzal Uyumlama ve Koruyucu Splint Uygulamaları  Aşınma lezyonlarının oluşumunda etkili olan prematür kontakların giderilmesi amacıyla okluzal uyumlama düşünülebilir. Ayrıca bruksizm gibi vakalarda dişlere gelen okluzal stresleri en aza indirmek için splint ve gece koruyucusu uygulamaları yapılabilir
  • 43. II. Tedaviye Yönelik Yaklaşımlar Diş aşınmalarının tedavi planlamasında, lezyonların klinik görünümleri ve hastanın şikayetleri göz önünde bulundurulmalıdır. Dişte, aşınmaya bağlı duyarlılık varsa, dişin yapısal bütünlüğü tehlike altındaysa, aşınma lezyonu estetik açıdan sorun yaratıyorsa ve pulpanın açığa çıkma riski varsa tedavi kaçınılmaz hale gelir.
  • 44. a) Duyarlılık Giderici Tedavilerin Uygulanması Dişlerin servikal bölgesinde belirgin bir aşınma olmamasına rağmen, hastanın duyarlılık şikayeti olabilir. Bu duyarlılığın giderilmesinde pek çok farklı yöntem uygulanmaktadır. Bunlar: 1) Duyarlılık Giderici Diş Macunlarının Kullanılması Duyarlılık giderici diş macunlarının içeriğinde bulunan, potasyum nitrat, stannöz florür, potasyum ve demir oksalatlar gibi mineraller çökelerek dentin tübüllerinin tıkanmasını sağlar. Bu tedavi yöntemi ile 1-3 ay sonra olumlu sonuçlar eldeedildiği bildirilmiştir. Ancak, ağız içi asiditesi değiştiğinde denge yeniden bozulur ve duyarlılık tekrarlayabilir.
  • 45. 2) Duyarlılık Giderici Verniklerin Uygulanması Florürlü verniklerin, potasyum oksalat içeren preparatların, HEMA ve gluteraldehit içeren ajanların kullanılması, hastanın duyarlılık şikayetini kısa süreli de olsa geçirebilmektedir 3) Topikal Florür Uygulamaları Topikal florür uygulamaları, dişte meydana gelen duyarlılığın azalmasını sağlar.İyontoforez yöntemi ise klinikte uygulanan teknik hassasiyet gerektiren bir tedavi şeklidir. Bu yöntemde sodyum florür düşük şiddette elektrik akımıyla dentin tübüllerine uygulanmaktadır.
  • 46. 4) Dentin Bağlayıcı Ajanların Uygulanması Duyarlılık görülen yüzeylerde, dentin yüzey koşullarının değiştirilmesini takiben primer uygulayarak doldurucu oranı düşük bir bağlayıcı ajanın dentin tübüllerinin içine girmesini sağlamak etkili bir tedavi yöntemidir. Bağlayıcı ajanın florür salımı yapması tedavinin olumlu etkisini fazlasıyla artırmaktadır 5) Lazer Uygulamaları Son yıllarda dentin duyarlılığının giderilmesi için lazer uygulamaları yapılmaktadır. Lazer,dentin sıvısındaki plazma proteinlerini koagüle ederek çökelmesini sağlamakta ve dentin tübül uçlarını tıkamaktadır
  • 47. b) Restoratif Tedavi Seçenekleri  Diş aşınmalarının restorasyonunda pek çok farklı materyal ve teknik kullanılmaktadır. Yapılan restorasyon ile dişin dayanıklılığının arttırılması,servikal bölgede oluşan stresin azaltılması,hassasiyetin engellenmesi, pulpanın korunması ve estetiğin sağlanması amaçlanmaktadır.  Çürüksüz servikal lezyonların tedavisinde,restoratif materyal olarak geleneksel tipte cam iyonomer simanlar, rezin modifiye cam iyonomer simanlar, poliasit modifiye kompozit rezinler(kompomer) ve farklı türde ve oranda doldurucu partikül içeren kompozit rezinler tercih edilmektedir.  Servikal lezyonların restorasyonunda pek çok farklı materyal kullanılmaktadır. Bunlardan geçmişte en çok tercih edilenler, geleneksel tipte cam iyonomer simanlar ve rezin modifiye cam iyonomer simanlar iken, günümüzde poliasit modifiye kompozit rezinler (kompomer) ve farklı türde ve oranda doldurucu partikül içeren kompozit rezinler de sayılabilmektedir
  • 48. Kompozit rezinler, diş renginde olmaları ve dentin adeziv sistemlerle dişe bağlanabilme özellikleri nedeniyle, aşınma lezyonlarının restorasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır. Çürüksüz servikal lezyonların restorasyonunda, dişe gelen kuvvetler karşısında esneyebilme özellikleri nedeniyle, elastisite modülü düşük olan materyallerin kullanılması önerilmektedir. 1996 yılının sonlarında elastisite modülleri düşük olan akışkan (flowable) kompozitler piyasaya sürülmüştür. Bu materyaller, restorasyona gelen kuvvetler karşısında plastik deformasyona uğrayabilir ve polimerizasyon büzülmesinin oluşturduğu stresleri abzorbe edebilirler. Bu özelliklerinden dolayı çürüksüz servikal lezyonların restorasyonlarında kullanılmaları önerilmektedir Çok ilerlemiş aşınma lezyonlarda ise laminate veneer uygulamaları, kron ya da köprü yapılması gibi restoratif yaklaşımlar tedavi seçeneği olarak değerlendirilebilir.
  • 50. 8.Staj Grubu Hülya BALTACI 05-13 M.Çağrı SARIBAŞ 05-36 Sevda KURT 05-37 Elif BİLGİR 05-38 İbrahim Şevki BAYRAKDAR 05-42