Zomc FractureIbrahim Sevki BayrakdarThis document discusses a case report of a 30-year-old male patient who presented with a zygomatic complex fracture from facial trauma. Cone beam computed tomography was used to diagnose fractures of the zygomaticomaxillary complex and nasal bones. Imaging revealed separation of the nasomaxillary, zygomaticofrontal, and zygomaticomaxillary sutures, as well as post-traumatic enophthalmos on the left side of the face. The patient was referred for surgical treatment of the fractures. The case report demonstrates the importance of thorough radiological examination in evaluating and planning treatment for zygomatic complex fractures.
Ultrasonographic eveluation of rapid palatal expansion zoneIbrahim Sevki BayrakdarThis study evaluated the accuracy of ultrasonography (US) in assessing sutural opening during rapid palatal expansion (RPE) by comparing US findings to oral radiographs in 29 patients undergoing RPE treatment. US examinations were performed immediately after appliance placement and at 10 and 20 turns to evaluate the midpalatal suture. The US and radiographic findings at each time point were comparable in assessing sutural opening during expansion. The study concluded that US provides an accurate, easy to use, and radiation-free method for evaluating midpalatal sutural expansion during RPE treatment.
TURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIAIbrahim Sevki BayrakdarTurkey has a diverse geography and climate that allows visitors to experience four seasons in one day. It has coastlines on three seas, as well as majestic mountains, valleys, lakes, and waterfalls suitable for year-round tourism. Turkish culture is a blend of Eastern and Western influences, with the official language being Turkish. Notable Turkish authors include Orhan Pamuk, who won the Nobel Prize in Literature. Istanbul straddles two continents and was the historic capital of the Byzantine and Ottoman Empires, with a population over 12 million today. Erzurum, in eastern Turkey, has a 6,000 year history and well-preserved historical sites from Persian, Roman, Byzantine, Seljuk
Amelogenesis imperfecta Pradeep D'melloThis document provides an overview of amelogenesis imperfecta (AI), a hereditary condition affecting the enamel of teeth. It discusses the classification, pathogenesis, clinical features, diagnosis and treatment of AI. AI results from genetic mutations that disrupt enamel formation and can be autosomal dominant, recessive or X-linked. Clinically, AI presents with hypoplastic, hypomineralised or hypocalcified enamel. Treatment involves restoring aesthetic and functional deficits through methods like crowns, composites or prosthetics.
Oral hygiene instructionsDandu Prasad ReddyThis document provides an overview of oral hygiene and preventive care. It discusses establishing a preventive program through assessing patients, developing intervention plans, implementing clinical services, and evaluating progress. Key aspects include patient counseling, compliance, and motivational interviewing. It also outlines the learning process, individual patient planning, and basic steps for oral hygiene like tooth brushing, flossing, and regular dental checkups.
Oral Hygeine Instructionsguesta79a7fThe document discusses the importance of maintaining good oral hygiene. It states that oral hygiene includes keeping the mouth clean and is necessary to prevent dental issues. Maintaining good oral hygiene can prevent dental caries, gingivitis, periodontitis, and bad breath. The basic steps for good oral hygiene are brushing teeth twice a day, flossing regularly, having a proper diet, using interdental cleaners, rinsing the mouth, and regular dental checkups.
TURKEY PRESENTATION FOR KIIT UNIVERSITY ENGLISH PROFIENCY COURSE IN INDIAIbrahim Sevki BayrakdarTurkey has a diverse geography and climate that allows visitors to experience four seasons in one day. It has coastlines on three seas, as well as majestic mountains, valleys, lakes, and waterfalls suitable for year-round tourism. Turkish culture is a blend of Eastern and Western influences, with the official language being Turkish. Notable Turkish authors include Orhan Pamuk, who won the Nobel Prize in Literature. Istanbul straddles two continents and was the historic capital of the Byzantine and Ottoman Empires, with a population over 12 million today. Erzurum, in eastern Turkey, has a 6,000 year history and well-preserved historical sites from Persian, Roman, Byzantine, Seljuk
Amelogenesis imperfecta Pradeep D'melloThis document provides an overview of amelogenesis imperfecta (AI), a hereditary condition affecting the enamel of teeth. It discusses the classification, pathogenesis, clinical features, diagnosis and treatment of AI. AI results from genetic mutations that disrupt enamel formation and can be autosomal dominant, recessive or X-linked. Clinically, AI presents with hypoplastic, hypomineralised or hypocalcified enamel. Treatment involves restoring aesthetic and functional deficits through methods like crowns, composites or prosthetics.
Oral hygiene instructionsDandu Prasad ReddyThis document provides an overview of oral hygiene and preventive care. It discusses establishing a preventive program through assessing patients, developing intervention plans, implementing clinical services, and evaluating progress. Key aspects include patient counseling, compliance, and motivational interviewing. It also outlines the learning process, individual patient planning, and basic steps for oral hygiene like tooth brushing, flossing, and regular dental checkups.
Oral Hygeine Instructionsguesta79a7fThe document discusses the importance of maintaining good oral hygiene. It states that oral hygiene includes keeping the mouth clean and is necessary to prevent dental issues. Maintaining good oral hygiene can prevent dental caries, gingivitis, periodontitis, and bad breath. The basic steps for good oral hygiene are brushing teeth twice a day, flossing regularly, having a proper diet, using interdental cleaners, rinsing the mouth, and regular dental checkups.
2. Ağız çalkalama
solüsyonları 2000 yıldır
kullanılmaktadır,bununla
beraber supragingival plak
ve gingivitisin kontrolü
için formüle edilmiş ağız
çalkalama solüsyonları 30
yıl kadar önce
geliştirilmiştir.
Klorhexidin kimyasal
anti plak ajanlarda
istenilen kimyasal
karakteristik özelliklere
sahip olmasına rağmen
sert ve yumuşak
dokularda renklenmeye
sebep olabilir.
3. Uzun yıllardır klorhexidine alternatif
yüksek etkiye sahip kimyasal ürünlerin
bulunamaması şaşırtıcıdır. Bu nedenle
klorhexidin altın standart antiplak ajanı
olarak isimlendirilmektedir.
4. DENTAL PLAK VE GİNGİVİTİSİN
KONTROLÜ İÇİN GARGARALARIN
KULLANIMINA DAİR GENEL GÖRÜŞLER
Supragingial plak ile gingivitisin başlaması
arasında kuvvetli bir ilişki vardır .Oral
hijyen ihmali kolaylıkla gingivitisi
başlatabilir ve bazı kişilerde bu durum
periodontitise ilerleyebilir.
Teröpotik bir noktadan bakıldığında gargara
kullanımın en belirgin yararı insanlarda
özellikle gingival sağlığını optimal seviyede
tutamayan çocuklarda potansiyel plak ve
gingivitis oluşumunu geriletmesidir. Bundan
dolayı diş fırçalamaya ilaveten kimyasal
plağı inhibe eden gargara kullanımı kişisel
oral sağlığın iyileştirilmesinde büyük bir
etkiye sahiptir.
5. Klorhexidine plak olmadığında etkileri
belirgin değildir;fakat kişide gingivitis
oluşmuşsa,oral hijyen yoksa veya
profesyonel temizlik bulunmuyorsa etkileri
daha açık bir şekilde görülür.
Plak ve gingivitis kontrolünde dikkat
edilmesi gereken ağız çalkalama
solusyonlarının ağzın ulaşılması zor
bölgelerine ulaşıp ulaşmamasıdır ki bu da
kişilerin etkili bir çalkalama yapabilmelerine
bağlıdır.
6. Genel olarak nefesin daha ferah
olmasını sağlamak ve ağız kokusunu
yatıştırmak için de ağız çalkalama
solüsyonlarının ideal bir araç olduğu
bilinmektedir.
7. Ayrıca ağız çalkalama solüsyonlarının
subgingival çevreye penetrasyonu
azdır fakat interproksimal alanlara
ulaşabildiği tahmin edilmektedir.
8. GARGARA KULLANIMININ SAĞLIĞA
FAYDALARI
Daha önceden de belirtildiği üzere,ağız
çalkalama solüsyonları sıklıkla nefes ve ağız
kokusunun iyileştirilmesi gibi sosyal
nedenlerden dolayı da
kullanılmaktadır.ayrıca diş çürükleri gibi
oral problemleri,plak oluşumu ve kronik
gingivitisi önlemeye de odaklıdır.
Spesifik ağız çalkalama solüsyonlarından
klorhexidin, delmopinal ve cetyl pyridinium
chloride bir araya getirilerek plak önleme
ve gingival sağlığın devamında faydaları
görülmüştür.
9. Plağı; böylece de gingivitisi engelleyen
kimyasallar,periodontal hastalığın kontrolü
ve önlenmesinde de değer taşır çünkü
kronik periodontitis hemen her zaman
gingivitis yoluyla başlamaktadır.
Etkili plak önleyici ajan kullanımı
supragingival plaktan veya dil dorsumu gibi
diğer ağız alanlarından kaynaklanan
periodontopatojenlerin daha önceden tedavi
edilmiş alanlara tekrar yerleşmesini
önlemeye yardımcı olur.
10. Uzun süre ağız gargarası
kullanımına dair(aylar ve yıllardan
daha fazla) hastalarda antiplak
ağız solüsyonlarının nasıl bir etki
yaptığı hakkında bir fikir birliği
yoktur.
kimyasalların ağızda nasıl
kullanıldığı çeşitli fikirleri gündeme
getirebilir. diş fırçalama ile kontrol
altına alındıktan sonra plağın
tekrar kolayca ortaya çıkmasını
engellemeye yardımda
gargaraların haftada sadece birkaç
gün düzenli kullanımı,
uygulamadan önce interdental
fırçaların clorhexidine batırılması
ve sadece hastalığın alevlenme
dönemlerinde kullanılması bu
fikirlerden birkaçıdır.
11. PLAK VE GİNGİVİTİS KONTOLUNDE
KULLANILAN BELİRLİ AĞIZ ÇALKALAMA
SİSTEMLERİNİN ETKİLERİ
Clorhexidin üzerine yapılan ve tek çalkalama sonrası
ağızda 12 saat kadar kaldığını gösteren çalışmalara
dayanarak günde 2 kere sabah akşam ağız
çalkalamanın plak kontrolünde ideal olduğu
söylenebilir.
Günde 1den 2ye sıklık artışının plak kontrolünde daha
etkili olduğu görülürken,sıklığın günde 2 kereden 3
kereye artışıyla plak engellemede daha etkin
sonuçlanma görülmemektedir.sonuç olarak,%0.2lik
klorhexidin solüsyonunun 10mlsinin günde 2 kere
kullanımının optimum etkinliğe neden olduğu
söylenebilir.
12. Günde 4 kere Cetyl pyridinium chloride ile
çalkalamanın da klorhexidin ile eşit etkiye
sahip olduğu söylenebilir. Gargara kullanım
periodlarının gingival veya periodontal
hastalığın şiddetiyle ilişkisi de tartışmalıdır.
Klorhexidin hafif gingvitiste kısa ve keskin
(5-7 günlük gibi) periodlarda kullanılırken,
kronik periodontitislerde 31 gün süresince
devam edilebilir. Bu durum da hastalığın
şiddetiyle gargara kullanım süresinin
ilişkisinin kanıtıdır.
14. Birçok ağız solüsyonunun günlük uzun periodlarda
kullanımı kabul edilebilirken, klorhexidin böyle
kullanılamaz çünkü uzun period kullanımı birtakım
yan etkilere(renklenme gibi) sebebiyet
vermektedir.%0.06lık klorhexidin kullanımıyla
renklenme gibi yan etkiler azaltılmış olurken plak
önleyici etkisininde azaldığı görülür,günde 5-6
mgdan fazla %0.1lik klorhex kullanımında ise yan
etkiler artarken buna rağmen plak inhibe
edilmesinde önemli avantaj sağlanamaz.
15. Kullanılan bir gargaranın etkinliği kişiden
kişiye değişiklik gösterebilir.Bu durum
antiseptiklerin diş,pelikıl ve oral mukoza
tarafından soğurulma süresi ile ilişkili
olabilir.
Daha düşük konsantrasyonlarda daha fazla
hacimde klorhexidin kullanımı lekelenmeyi
azaltsa ve etkinliğin devam etmesini
sağlasa da henüz tam olarak
kabuledilmemiştir.
16. KİMYASAL PLAK İNHİBİTÖR
AJANLARININ ETKİNLİĞİ
Ağız çalkalama solüsyonları üreticileri
arasındaki rekabet sonucu bu
ajanların etkinliğini arttırmak için yeni
teknikler geliştirilerek yeni terimler
tanımlandı.
Bu kimyasal ajanlar;Etkinliğine göre
antiplak ya da plak inhibitörü olarak
isimlendirildi.
17. Bazı özelliklerine göre; Grup A, Grup B,
Grup C olarak 3’e ayrılır.
Grup A ajanlar antiplak olarak
tanımlanmıştır. Bu kimyasallar arasında
klorhexidin,asitlendirilmiş sodyum
klorat,saliflor ve delmopinol bulunmaktadır.
Grup B ajanlar;bunlar diş macun yapısına
katılarak mekanik plak kontrolüne ek olarak
kullanılmaktadır.(setil pridinium
kloride,esansiyel yağ ve triklosan)
18. Grup C ajanlar ise daha çok ferah nefes
sağlama gibi kozmetik etkiye sahiptir.
(sanguinarine, oksijenli ajanlar ve
pirimidin,hexetidin ile doyurulmuş
kimyasallar içermektedirler)
Kimyasalları bu şekilde sınıflandırmak her
ne kadar kullanım kolaylığı oluştursa da,bu
ajanların hangi pozisyonda bulundukları
tam olarak belli değildir.
19. AĞIZ GARGARALARININ GENEL
ULAŞILABİLİRLİĞİ
Batı dünyasında halk ağız
gargaralarına reçetesiz olarak çeşitli
satış noktalarından ulaşabilmektedir.
Bu durum büyük bir avantaj
sağlamakla birlikte insanları daha
yüksek fiyatlarla karşı karşıya
bırakmıştır.
20. AĞIZ GARGARALARINDA YENİ TREND
KİMYASAL KOMBİNASYON VE ÇOKLU KULLANIM ÜRÜNLERİ
Şu anda ağız gargaraları, ağız rahatlatıcıları
içeren ağza yararlı diğer değişlikler dental
çürükleri önlemek, diş taşlarının kontrolü,
ağız kokusunu azaltmak, dentin
hassasiyetini önlemek ve oral ülserasyon
gibi oral patolojileri azaltmak için formüle
edilmiştir . Bugün; ağız yıkama formülleri
ve antibakteriyel kimyasalların
kombinasyonlarına yeniden ilgi
uyanmıştır.Aslında bu fikir yeni değildir.
21. Daha önce ki yılarda da çinkonun;
songuinarine, hexetidine ve triclosan
gibi diğer antimikrobiyallerle
karıştırılması yıllar önce
yayınlanmıştır. . Son yıllarda ise
klorhexidinin setil piridinyum klorit ile
triklosan amin florit ile ve stannous
floridin amin flourid ile
kombinasyonları
değerlendirilmektedir.
22. . Klorhexidin için düşünülen değişiklikler
karakteristik tadının değiştirilmesi ve
boyama eğiliminin azaltılmasını içerebilir.
Doğada antibakteriyel olup olmadığı belli
olmayan kimyasalların gargaraya katılması
gargaraların karakterlerini ve spesifik
etkilerini değiştirebilir. Örneğin boya azaltıcı
kimyasallar,taş azaltıcı kimyasallar, dentin
hassasiyetini giderici kimyasallar ve tabiî ki
flourit içermektedir.
23. Gargaralara ilave edilen floridin
(stannous fluorid ve amin fluorit
hariç) gingivitis ve plağı önlemede tek
başına etkisi olmayabilir.Ancak diğer
plak önleyici ajanlarla kullanımı hem
plak ve gingivitisi azaltma potansiyeli
olduğundan hem de dekalsifikasyon
yoluyla çürük remineralizasyonuna
sebep olduğundan yararlıdır.
24. Uzun yıllar boyunca bir diş macunu ve ya
gargara da fluorid ve klorhexidinin bir arada
kulanılıp kullanılamayacağı tartışılmıştır.
1980lerdeki ilk invitro çalışmalarda
klorhexidinin ve flourid tozu, sodyum
monoflourafosfatın birbirleri ile uyumsuz
oldukları gösterilmiş.Daha önce ki yıllarda
bu kombinasyonun antiplak etkiyi
azalttığına dair klinik araştırmalar
olmadığından, bu durumu bu uyumsuzluk
anlayışı üstlenmiştir.
25. Son zamanlarda sodyumflourid içeren
düşük konsantrasyonlu (%0.06)
klorhexidinin flourid içermeyen
%0.06lık klourhexidinli ağız
gargaraları ile karşılaştırıldığında plak
ve gingivitisi engelleyeceği
gösterilmiştir. Benzer bir
kombinasyonda %0.55lik
sodyumflourid içeren %0.2lik
klourhexidin gargaralarıdır.
26. ALTERNATİFLER VE GÜNCEL
GARGARA FORMÜLLERİ
Yatırımdan yoksun yeni ürünlerin alışılmadık içeriklerini
tanıtmaya çalışmak ağız gargaraları için en son yenilik
olarak sayılabilir.
Aslında yıllar önce formüle edilen ağız çalkalama
solüsyonları klorheksidinle karşılaştırıldığında boyama
özellikleri daha az ve daha güvenlidirler.Son 10 yılda yapılan
ise gargaralardaki plak ve gingivitisi önleyen yeni aktive
kimyasalların tanıtılması olmuştur.
Güncel olarak delmopinol içeren solüsyonlarda ilgi
uyandırmaktadır.
Bir başka alternatif kısa dönem çalışmalarında
klorheksidinle eşdeğer yararlılığı gösterilen asitlendirilmiş
sodyum klorit gargaralarıdır.Ancak bu solüsyonlarda diş
erezyonuna etyolojik zemin hazırlayacağından sürekli
kullanılmaması önerilmektedir.
27. . Uzun yıllardır ilaçların içerisinde kullanılan
ticari olarak herhangi bir ağız gargarasında
kullanılmamış olan polyhexamethylene
biquanid ümit vaat etmektedir.
plak ve gingivitis üzerine etkileri şüpheli
olan çay ağacı yağı ve yeşil çay içeren
solüsyonlar da araştırılmış ve ticari olarak
sunulmuştur.
ayrıca solüsyonlara tuz ilavesi faydalı
olabilir.
28. CHLORHEXİDİNE VE DİĞER KATYONİK
ANTİSEPTİKLERİN ANTİPLAK
ETKİLERİNİ BOZAN OLASILIKLAR
Katyonik antiseptikler ağız içinde anyonik
kimyasallarla etkileşerek inaktive hale
gelebilirler. Bu etkileşim sadece
chlorhexidine ile sınırlı değildir,bütün
katyonik antiseptik içeren gargaralar için
geçerlidir. Katyonik antiseptiklerin diş
macunu hatta daha fazla oranla anyonik
dişmacunlarının içindeki deterjanla (örn:
sodyum lauryl sülfat)etkileşmesi söz
konusu olabilir.
29. Bu nedenle son zamanlarda kullanılan gargaraların
etkinliğinin diş macunu kullanmayla azaldığı görülmüş
ve gargara kullanılacağı zaman noniyonik diş macunu
kullanılması veya hiç macun kullanılmaması
önerilmiştir. Başka bir alternatif yaklaşım ise diş
macunu kullanma ile gargara arasında geçen zamanın
uygun olmasıdır.Diş fırçalama ve diş ipi kullanma
işlemlerinden sonra chlorhexidin uygulamasının
incelemesi göstermiştir ki; iki işlem arasında geçen
zaman min. 30 dk olmalıdır fakat en uygun zaman
aralığı 2 saattir.
30. AĞIZ GARGARALARI İÇERİKLERİNİN
OLASI YAN ETKİLERİ
Hemen hemen bütün kimyasal plak
kontrol ajanları
(örn:chlorhexidine,esansiyel
yağlar,delmopinol,cetyl pirimidinium
chloride,triclosan)ağız içerisinde
kommensal olarak yaşayan bakteriler
üzerinde çeşit ve sayı bakımından
büyük değişiklikler yapmazlar.
31. Kimyasalların kullanılmasına ara verildiğinde dirençli
suşların hızla yok olduğu görülmüştür.Benzer şekilde
toksik etkilerin ağız içinde kullanılan kimyasallarda
bulunmaması ümit edilmektedir.Yinede,hemen hemen
bütün bu kimyasallar sıkıntı oluşturmayacak seviyede
sağlık problemlerine neden olan yan etkiler içerirler.bu
nedenle chlorhexidine,cetil piridinium clorid ve
stannous florid’de boyamaya dikkat çekilmiş,esansiyel
yağlı gargaralar konforsuz gargaralama
konusunda,delmopinol ağızda uyuşukluğa neden
olması konusunda,hexetidin’in yüksek
konsantrasyonda kullanılmasında oral desquamasyon
üzerine olan etkisi konusunda ve diğerlerininde kötü
tatları olması şeklinde yan etkilerinden söz edilmiştir.
32. Genellikle kabul edilen kullanılan
kimyasalların ve içeriklerinin güvenilir
olduklarıdır fakat zamanla zararlı etkilerinin
ortaya çıktığı kabul edilir.Bu etkiler ağızda
prekanseröz lökoplaki oluşma riskinin
artması, esansiyel yağların düşük Ph’ları
nedeniyle erozyona sebep olmaları ve
diğerleri için yapılarındaki alkol nedeniyle
alkolün bütün olumsuz etkilerini
barındırmaları şeklindedir.
33. Geçtiğimiz yy. içerisinde üretilen,plak ve gingivitis
kontrolü için uygulanan gargaralar yapılarında alkol
içerirler.Kimyasallara alkol eklenmesinin nedenleri:
-Kolay çözünebilir antimikrobiyal içeriği nedeniyle
biyolojik etkileri artar.bu özellikle yapılarında yüksek
oranda alkol içeren esansiyel yağlı gargaralarda
gözlenir.
-Kolay çözünebilen tat maskeleyici ajanlardır.bunlar
özellikle chlorhexidine’in kötü tadını maskelemekte
etkilidir.
-Raf ömrünü uzatmak ve gargaraların bazı
karakteristik özelliklerini geliştirmek için bileşime
katılırlar.
34. Son günlerde alkolsüz gargaralara karşı talep
artmıştır. Öncelikli olarak sosyal ve sağlık
nedenlerinden dolayı alkol içermeyen gargaraların
kullanılması görüşü benimsenmiştir.(Sosyal nedenler;
dini sebepler ve nefeste kokunun olması gibi
nedenlerdir).İlaveden bazı deliller bazı insanların oral
mukozalarının alkola duyarlı olduğunu ve bu
duyarlılığın konsantrasyonla doğru orantılı olarak
arttığını göstermektedir.Diğer bir olası problem ise
alkollü gargaraların içerikleri estetik restorasyonların
renginde yumuşama ve azalmaya sebep olmasıdır ve
ağız kanseri riskinin artmasıdır.Oldukça önemli olan
diğer bir nokta ise alkol içerip içermemesine bağlı
olara gargara aktivitesinde görülen değişikliktir.
35. Bazı deliller göstermiştir ki alkol içeren
gargaraların alkol içermeyen veya az içeren
gargaralardan etkileri daha az
değildir.Alkolün olmaması yan etki
ihtimalini,oral kaşıntıları ve kötü tadı
azaltmıştır.Diğer yandan alkolsüz %0,2 lik
chlorhexidine gargaralarda yan
etkilerin,mukoza irritasyonlarının,ağız
yanmaları ve tat algı bozukluğunun arttığı
rapor edilmiştir.
36. Şüpesiz günümüzde kimyasal plak kontrolü
konusu hakkında sahip olduğumuz bilgiler
mükemmel olsa bile yinede bilgi birikimimiz
içinde büyük boşluklar
bulunmaktadır(özellikle ağız gargaralarının
faydalı etkilerinin normal ağız hijyeni
prosedürüyle ilişkisi konusunda).Aynı
şekilde geleceğin altın standartına
erişebilecek veya daha üstün olabilecek,
aynı zamanda daha az yan etkisi olan veya
hiç yan etkisi olmayan chlorhexidine gibi
alternatif gargaraların geliştirilememeside
bir diğer hayal kırıklığıdır.