The document discusses tumor immunology and tumor markers. It provides information on:
1) How tumors form from normal cells through mutations, carcinogens or viruses and become antigenically different. The immune system normally recognizes and destroys these cells.
2) Mechanisms by which tumors can escape immune detection including loss of antigen presentation or production of immunosuppressive factors.
3) How the immune system acts as a surveillance system to detect and eliminate neoplastic cells through natural killer cells, cytotoxic T-cells, antibodies and complement activation.
4) Tumor markers that can be used for diagnosis and monitoring treatment including tumor antigens like alpha-fetoprotein and carcinoembryonic antigen, and tumor
This document summarizes evidence from clinical trials on systemic treatments for high-risk prostate cancer, including androgen deprivation therapy and chemotherapy. Long-term androgen deprivation therapy for 2-3 years is shown to improve outcomes compared to short-term therapy based on trials. The addition of docetaxel to radiation therapy and androgen deprivation is being investigated in ongoing phase III trials to improve survival for high-risk localized prostate cancer.
This document provides an overview of prostate cancer, including the anatomy and histology of the prostate gland, risk factors for prostate cancer such as age and family history, common symptoms and sites of metastasis, methods of grading and staging prostate cancer, investigations used in diagnosis, and management options. The pathophysiology involves genetic mutations and hormonal influences on prostate cell growth. Treatment may include radical prostatectomy, radiation therapy, surveillance, or a combination of therapies.
This document discusses epithelial tumor markers. It begins by introducing the topic and defining tumor markers as substances produced by or in response to tumors that can be used to detect or characterize tumors. It then describes the ideal properties of tumor markers and various ways to classify them, including as cell surface markers, intracellular markers, types associated with tumor growth, suppression, angiogenesis, and invasion. Specific epithelial and other markers are outlined. Finally, uses of tumor markers are summarized, including for screening, diagnosis, staging, prognosis, evaluating treatment response, and detecting recurrence. Cytokeratins are highlighted as important epithelial markers.
This document discusses serum tumor markers, which are molecules that can be detected in blood, body fluids, or tissue that are produced by or in response to cancer cells. It describes several commonly used tumor markers, including their history, clinical uses, and interpretations. The key tumor markers discussed are alpha-fetoprotein (AFP) for hepatocellular carcinoma and germ cell tumors, carcinoembryonic antigen (CEA) for colorectal cancer, CA-125 for ovarian cancer, human chorionic gonadotropin (hCG) for gestational trophoblastic tumors, prostate-specific antigen (PSA) for prostate cancer, CA 19-9 for pancreatic cancer, and CA 15-3
Tumor markers are proteins or mutated proteins that can indicate the presence of cancer. They are useful for screening, diagnosis, monitoring treatment and detecting recurrence, though none are sufficiently sensitive and specific for screening alone. Tumor markers associated with cell proliferation, differentiation, metastasis and other tumor events can provide information about cancer. While not diagnostic, they are helpful for treatment monitoring given their limitations. Proper use requires understanding their sensitivity, specificity and potential causes of false positives.
This document discusses newer tumor markers that can be used for cancer diagnosis, prognosis, and monitoring treatment. It describes various types of biochemical entities that serve as tumor markers, including nucleic acids, proteins, sugars, lipids, and whole tumor cells. Specific examples of tumor markers are discussed, such as enzymes, hormones, oncofetal antigens, tumor-associated proteins, carbohydrate antigens, and genetic markers. The ideal properties of tumor markers and their clinical applications are also summarized.
Gıdalarda Taklit ve Tağşiş_ ilbas.pdf Counterfeit and AdulterationA. İrfan İLBAŞ
Ìý
Türkiye'de gıdalarda taklit ve tağşiş ile mücadele.
Gıda sahteciliği örnekle ve önlemler.
Denetim ve Kontrol
Tüketici haklarını koruma
Haksız rekabeti önleme
3. Prostat nedir? Prostat yalnızca erkeklerde bulunan kestane büyüklüğünde (15-20cc) bir organdır. Erkeklik hormonu ile büyür ve tetstoteron denilen bu hormon ile çalışması düzenlenir.
4. Prostat hastalıkları nelerdir? 1-prostat iltihabı (kronik ve akut prostatitler).Daha sıklıkla genç ve orta yaş hastalığıdır. 2-iyi huylu prostat büyümesi (BPH veya benign prostat hiperplazisi) 45+ yaş gurubunun hastalığıdır.Erkeklerin yarısından fazlasını etkileyen ve idrar yakınmaları ile olan bir hastalıktır. 3-Prostat kanseri
9. Prostat Kanseri Bütün kanserler arasında yaşla birlikte en hızlı artış gösteren kanser türüdür Yaşın ilerlemesiyle prostat kanseri insidansı da sürekli artmaya devam eder
16. Etyoloji Prostat kanserinin sebebi kesin olarak bilinmemekte ve Bazı faktörler hastalığın gelişimine etki eder gibi gözükmektedir
17. Etyoloji Yaş Genetik Faktörler Aile Hikayesi Irk ve Milliyet Hormonlar Diyet Meslek Çevresel Faktörler Enfeksiyöz ajanlar Seksüel aktivite Sigara Yaşam tarzı Vazektomi
18. Etyoloji Tüm bu bu faktörler içinde en önemlileri Yaş Genetik ve aile hikayesi Irk
19. Yaş İleri yaş prostat kanseri için en önemli risk faktörüdür!!!! Prostat kanseri 40 yaşından sonra görülmeye başlamakta ve 50 yaşın üzerinde daha da sıklaşmaktadır. 70 yaşın üstündeki erkeklerin neredeyse yarısında en azından mikroskopik düzeyde prostat kanseri bulunmaktadır.
20. Irk Prostat kanseri kuzey Avrupa ve kuzey Amerika’lı erkeklerde yüksek oranlarda görülür. (Özellikle Amerikalı zencilerde) Doğulu erkeklerde nadirdir Japonya’daki erkeklerde daha az oranda görülürken, Japonya’dan Amerika’ya gelip batı kültürüne uyum göstermiş olan Japonlarda risk artmıştır
21. Aile Hikayesi Prostat kanseri aile hikayesi bulunan hastaların kanser riski oranları olmayanlara göre daha fazladır. %5 ile %10 arasında prostat kanseri aile hikayesine bağlıdır. Babasında prostat kanseri gelişmiş bir erkeğin riski normal erkeklere göre 1.3 oranında artmıştır. Erkek kardeşinde prostat kanseri olan erkeklerde ise bu risk 2.5 kat artmıştır. 1.derece akrabalarının üçünde prostat kanseri olan erkeklerin bu hastalığa yakalanma riski 10.9 kat artmıştır
22. Genetik Bazı genler incelenmektedir ancak prostat kanserinin genetik mekanizması çok karışık gibi görünmektedir. Bazı genetik defektler aileden geçmiştir, bazı mutasyonlar da çevresel ve biyolojik faktörlere bağlı olarak sonradan kazanılmıştır. Ailesel prostat kanserinden sorumlu olan gen 1. kromozomda bulunur
23. Etyoloji- ÖZET Faktör Etiyolojik İlişki Yaş Rastlama sıklığı yaş ile artar Irk ABD’deki siyahlarda fazla, Doğulu erkeklerde az Çevresel Faktörler Dünyada bölgesel farklılıklar göstermektedir. Meslek Kadmiyum işçilerinde daha sık ratlanır Genetik Bazı ailelerde daha sık raporlanmış Diyet Yağdan ve etten zengin beslenme Hormonal Testisleri alınmış erkeklerde rastlanmaz
25. Prostat Kanserinin Belirtileri Ne yazık ki prostat kanseri erken dönemlerde çoğunlukla hiç bir belirtiye (semptoma) yol açmaz Ayrıca prostat kanserinin semptomları benign prostat hiperplazisi ve prostatit semptomları ile karışabilir Semptomlar: Mesane çıkış semptomları Hastalığın lokal invazyonu nedeniyle görülen semptomlar Uzak metastaz nedeniyle görülen semptomlar
26. Prostat Ca Semptomlar Semptomların varlığı sıklıkla lokal ilerlemiş veya metastatik hastalığı gösterir Obstrüktif veya irritatif işeme yakınmaları tümörün üretra veya mesane boynuna lokal büyümesinin veya mesanenin trigonuna doğrudan yayılımının sonucu olabilir
27. Prostat Kanserinin Lokalize Semptomları Mesane Çıkış Obstrüksiyonuna Bağlı Semptomlar Sık idrara çıkma İdrar yapma güçlüğü İdrara başlama ve sonlandırmada güçlük Zayıf ve aralıklı idrar akışı Tam boşalmama hissi Aciliyet Noktüri (geceleri idrara çıkma sıklığında artış)
29. Metastatik Prostat Kanseri Semptomları Kemik Ağrısı: Prostat kanseri metastazında en majör semptom kemik metastazına bağlı ağrıdır. Ani başlayan ve ilerleyici alt sırt ağrısı metastatik prostat kanseri şüphesi uyandırır. Kemik metastazı patolojik kırıkların görülmesine neden olabilmektedir. Spinal kord basısı: Vertebraya metastaz spinal kord basısına ve sonuç olarak paraplejiye yani bacakların ve alt vücudun felcine neden olabilir Lenf nodlarına metastaz lenf nodlarının büyümesine neden olur.
31. Prostat Kanseri Tanısı Hikaye Fizik Muayene Bulguları (DRE) PSA, PAP TRUS TRUS prostat Biopsisi Kemik taraması (met??) Kemik scan ve röntgen CT ve MRI
32. Fizik Muayene Hastanın genel fizik muayenesi yapıldıktan sonra mutlaka prostat hastalığına yönelik olarak ‘Rektal Tuşe’ yani ‘parmakla rektal muayene’ ( DRE / Digital Rectal Examination ) yapılır. Prostat kanserinin fizik muayene ile esas teşhis yolu rektal tuşedir.
34. Rektal Tuşe Rektal tuşe ile, tümörün volümü, tümörün lokalizasyonu, büyüklüğü ve tümörün prognozu hakkında bilgi edini lir . Tümörün sertliği, end u rasyonu ve ekstra kapsüler yayılım tesbit edilebilir. S eminal veziküllere, rektum duvar ına yayılım olup olmadığı anlaşılabili r . T 1 P rostat Ca’lı hastaların rektal muayenesinde özellik yoktur. Granülamatoz prostatit, kalsifikasyon ve kronik inflamasyonda da pozitif sonuçlar sözkonusu olabilir.
35. Tümör Marker’ları Tümör marker’ları yani tümör belirteçleri vücut sıvılarında bulunan ve kanserin varlığı ile vücutta yayılma derecesini gösteren maddelerdir. Genelde tümör belirteçleri kanserin erken teşhisi ve teşhis edilmiş tümörlerin gelişimini ve kanser tedavisinin etkinliğini ve hastalığın tekrarlamasını takip etmekte çok yararlıdırlar
36. Tümör Marker’ları Prostat kanseri için bilinen 2 tane tümör markerı vardır ve her ikisi de prostat bezi tarafından üretilirler PAP (Prostatik Asit Fosfataz) PSA (Prostat Spesifik Antijen) Rutinde PSA kullanımı daha çok tercih edilir
37. Prostat Spesifik Antijen Prostat Spesifik Antijen (PSA), prostat kanseri için ideale yakın bir tümör belirleyicidir. Erişkinlerde normal PSA de ğ e ri 0-4 ngr/ml ’dir. (Yaşa göre değişmektedi)
38. Prostat Spesifik Antijen (PSA) PSA prostat kanserinin takibinde en yararlı tümör belirteci olup, kanser teşhisi için en yararlı tarama testidir PSA’nın yoğun kullanımı prostatta sınırlı kanser olgularının görülme sıklığında belirgin artış sağlamıştır Bugün prostat ca tanısı konulan olguların yaklaşık yarısı uygun tedavi ile tam iyileşme şansına sahip olan lokalize kanserli hastalardır Son 10 yılda en sık görülen prostat kanseri evresi T1c tümörlerdir (sadece PSA yüksek)
39. PSA Prostat ca’li olguların % 20’sinde PSA değeri 4 ng/dl’den düşüktür Diğer yandan PSA düzeyi 4-10 arasında olan olguların biyopsilerinin % 25’i kanser çıkmaktadır Bu nedenle PSA’nın güvenilirliğini artıracak yeni yöntemler araştırılmıştır Yaşa ve ırka özgü PSA PSA dansitesi PSA velositesi Serbest PSA Kompleks PSA
40. Trans-Rektal Ultrasonografi (TRUS) eşliğinde biopsi TRUS prostatın ultrason ile rektal yoldan görüntülenmesidir. TRUS ile prostat da kanser ayırımı yapılamaz. Prostat kanseri olduğu halde bazen TRUS da belirlenemeyebilir. Fakat prostat biyopsisin de prostatın özellikle belirli bölgelerinden örnek almak için kullanılır.
42. TRUS biopsi TRUS, prostatın düzenli uzaysal ayrımını ve çeşitli zonlarından örneklemeyi sağlar Lezyona yönelik biyopsilere olanak tanır TRUS, rektal tuşeye göre daha kesin lokal evrelendirme sağlar Prostat hacminin ölçümünü sağlar
43. Prostat Biyopsisi Prostat kanserinin teşhisi ancak biyopsi ile şüpheli bölümden alınan örneğin patolojik olarak incelenmesi ile konulabilir Patolojik inceleme için gereken prostat dokusu, TRUS rehberliğinde prostatın her iki tarafından toplam en az 8 kadrandan biyopsi ile alınır
44. Prostat Biyopsisi Biyopsi prostat kanserinin kesin teşhisinin konması amacıyla yapılır. PSA düzeyi >4ng/mL olduğunda veya yaşa göre eşik değerin üzerinde olması halinde PSA düzeyi 2 ölçüm arasında anlamlı olarak arttığında (1 yıl arayla >%30 artış veya 0.75ng/ ml üzerinde artış), Anormal DRE (rektal tuşe) sonuçları elde edildiğinde yapılır.
45. Teşhis konulduktan sonra Tümörün prostatın ne kadarını kapladığı, prostat kapsülünü aşıp aşmadığı, tümör hücre saldırganlığının ne düzeyde olduğu, komşu organlara, lenf bezlerine ve kemiklere yayılıp yayılmadığının belirlenmesi için tetkikler yapılır.
49. Prostat Kanseri Taraması 50 yaşın üzerindeki tüm erkeklerin yılda 1 defa prostat kanseri taraması yaptırması gerekmektedir 45-50 yaş grubundaki erkeklerden 1. derece akrabalarında prostat kanseri olanlar 40-45 yaş grubundaki erkeklerden 1. derece akrabalarında 1’den fazla sayıda prostat kanseri olanların tarama yaptırması gerekmektedir
50. Prostat Kanseri Taraması Diğer bazı kanser türlerinde olduğu gibi prostat kanserinde de erken tanı koyabilmek için yararlı bir takım tarama testleri bulunmaktadır. Prostat kanserinin tarama testleri PSA testi ve Rektal tuşe’ dir.
51. SONUÇ OLARAK 1-Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanserlerden biridir. 2-prostat kanseri erkeklerde en sık ölüme yol açan kanserlerden biridir.Tüm kanser ölümlerinin % 9 u. Düzenli prostat kanser taraması yapılan ülke ve bölgelerde prostat kanserinden ölümler ciddi oranda azalmaktadır.
52. Sonuç olarak Prostat kanseri 50 yaş üzerinin hastalığıdır. Hiçbir idrar şikayeti olmayan kimselerde de görülebilir. İdrar zorluğu nedeniyle açık, kapalı veya lazer ameliyatı olanlarda da prostat kanseri oluşabilir.
53. EN SON SONUÇ 1. derece 1 akrabası prostat kanseri olan 45 yaş ve üzeri erkekler 1.derece 2 akrabası prostat kanseri olan 40 yaş ve üzeri erkekler Ve tüm 50 yaş üzeri erkekler Tanıdık iyi bir ürolog (bevliyeci) arkadaş edinin !
64. Erkekler de her alt üriner sistem semptomlarının (LUTS) sebebi BPH(prostat büyümesi) mıdır? LUTS un bir çok nedeni olabilir Erkeklerde en sık görülen LUTS nedeni BPH dır. Hastada ki LUTS u oluşturan sebebin bilinmesi tedavinin başarısını etkileyen en önemli faktördür.
68. BPH nedenleri Yaşlanma Hormonlar Testosteron ve östrojen Herediter ? ( 64 yaş altında prostat cerrahisi olanların birinci derece yakınlarının operasyon riski %66 iken kontrol grubun de cerrahi oranı % 17) İzole gen tesbit edilememiş. Obesite, diabet ?
72. Prostat ta olan değişiklikler Prostat adenomatöz hiperplazisinin yanında hiperplazik prostatik düz kaslarının artmış tonusu da obstrüksiyonda rol oynar. Prostat büyümesi ile obstrüsiyon korele değildir.
73. Mesane de olan değişiklikler Detrüsör liflerinde kalınlaşma Kolajen tip 3 miktarın da artış mesane kapasite ve esnekliğinde azalma
75. Tedavi edilmeyen obstüktif BPH, mesane divertikülü, detrüsör hipertrfisi, mesane taşı , mesane atonisi, böbrek yetmezliği ve ölüme neden olabilir.
76. Tanı Anamnez de alt üriner sistem semptomlarının varlığını ve şiddetini IPSS formu ile değerlendiriyoruz Alt üriner sistem semptomlarına yol aaçbilecek diğer etmenleri sorguluyoruz
77. TANI ANAMNEZ IPSS ile semptomların varlığı ve derecesi değerlendirilmelidir Diabet, parkinson gibi benzer yakınmalara yol açan hastalıkların sorgulanması Üriner enfeksiyon, prostatit, mesane tümörü, üretra darlığı, prostat adene karsinomunun ekarte edilmesi Nörojen mesane nedenleri, mesaneyi etkileyebilecek ilaçlar (diüretkler , antikolinerjikler vb) İmpotans ve ejekülasyon bozukluğunun olup olmadığı
78. (LUTS) Alt üriner sistem semptomlarını nasıl değerlendiriyoruz? 7 sorudan oluşan Türk Üroloji derneğince çevrilmiş ve validasyonu yapılmış IPSS sorgulama formunu hastalara uyguluyoruz. 0-7 puan hafif derecede LUTS mevcut 8-19 puan orta derecede semptomatik 20+ şiddetli semptomatik LUTS olduğunun göstergesidir.
80. Testler İdrar tetkiği; üriner enfeksiyon, hematüri, DM saptanmasında PSA prostat kanseri taraması, prostat volumü ile korelasyonu nedeniyle Üroflowmetri Rezidüel idrar tayini İşeme günlüğü TRUS ve renal us kanser, taş şüphesi gibi durumlarda, kan kreatinin ölçümü böbrek fonksiyonlarının etkilendiği durumlarda yapılır Ürodinami (basınç akım çalışması)
81. Tedavinin amaçları Yeterli hacimdeki idrar (400-600cc) idrar depolamak Düşük basınç ile depolamak (üst üriner sistemi korumak Depolanan idrarı istenildiği zaman tama yakın boşaltmak Alt üriner sistem semptomlarının olmaması