5. Antibiyotiklerin devamlı kullanımı, antibiyotiklere dirençli kökenlerin oluşmasına neden olmuştur.Bu durum, apiterapi (arı ürünleriyle tedavi) gibi alternatif tedavi yöntemlerine yeniden aktiflik kazandırmıştır.Arıların ürettikleri ürünlerin gıda ve sağlığa katkısı, balın tıbbi kullanımını yeniden canlandırmıştır.
6. Balın tedavi edici rolü, antimikrobiyaletkisinden ve antioksidan madde içeriğinden kaynaklanmaktadır.
7. Balın, kronik yaralar, diyabetik ülser ve mide- ülseri gibi bir çok hastalığın tedavisinde kullanıldığı bilinmektedir.Manuka balının Helicobacterpylori’ ye karşı antibakteriyel etkili
8. Balın antibiyotiklere dirençli bakterilere karşı aktivitesi ve antibiyotik tedavisine yanıt vermeyen yara enfeksiyonlarının tedavisinde başarılı bir şekilde uygulanması, modern tıpta balın antibakteriyel bir ajan olarak dikkat çekmesine yol açmıştır.Balın geniş spektrumlu antibakteriyel aktivitesi, bir çok faktöre bağlıdır.
12. Fenolik bileşenlerSon zamanlarda, özellikle Manuka ağacından (Leptospermumscoparium) elde edilen Manuka balı, yüksek oranlarda metilglioksal (MGO) denilen antibakteriyel bir bileşen içerdiği tespit edilmiş.Araştırmacılar balda bilinen antibakteriyel faktörleri seçici olarak etkisiz hale getiren bir yöntem geliştirmişler ve her bir faktörün antibakteriyel etkisini belirlemişler.Revamil Güçlü bakterisidal etkiye sahip
36. Revamil balının 0.25∓0.01mM MGO içerdiği saptanmış.Glioksalaz I ⇓MGO (metilglioksal)⇒SLG (S-laktoilglutatyon)MGO ve H2O2nin tek başına nötralizasyonu Revamil balının bakterisidal aktivitesini değiştirmemiş.Bilinmeyen faktör ?İyon değişimi kromatografisi katyonik yapıda
37. Polianyonik bir bileşik olan SPS* antibakteriyel aktivitePepsin de bu aktiviteyi inhibe etmiştir.!!*SPS:sodiumpolyanetholsulfonateKatyonikantibakteriyel proteinlerin varlığı
41. Arılar tarafından bala eklenen bir proteinBaldaki arı defensin-1’ in SPS ve Antibeedefensin-1 antikoruyla nötralizasyonu
42. Özet olarak;H2O2, MGO, arı defensin-1, spesifik bakterilere karşı balın bakterisidal aktivitesine katkıda bulunmuştur.Geniş spektrumlu aktivite için, bunların kombine varlığı gereklidir.
43. TartışmaTest edilen bakteri türlerinin, baldaki bakterisidal faktörlerin farklı kombinasyonlarına duyarlı olduğunu gösterilmiş.
44. Balın potensi ve geniş spektrumlu bakterisidal aktivitesi için multifaktöriyel yapısının önemi vurgulanmış.Baldaki antibakteriyelfenolik bileşenlerin identifikasyonunu araştıran bir çok çalışma vardır.
45. Fakat bu çalışmanın verileri, Revamil balındaki bakterisidal aktivitesinde fenolik bileşenlerin rolü görülmemiş.Halen, bu faktörlerin diğer ballara aktivitesini değerlendirmek ve yeni bakterisidal faktörleri eş zamanlı taramak için aynı yaklaşımları kullanılmaktadır.
46. Bu ballar veya bunlardan izole edilen bileşenler, antibiyotiklere dirençli bakterilerin neden oldukları enfeksiyonları engellemek veya tedavi etmek için yeni ajanlar olabilirler.TÜRK BALLARININ FİZİKSEL VE KİMYASAL ÖZELLİKLERİYLE BİYOAKTİVİTELERİNİN BELİRLENMESİ VE TIBBİ BAL OLARAK KULLANILMA POTANSİYELLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
47. Leptospermum cinsi ağaçlardan elde edilen balların antioksidan, antifungal ve antibakteriyel kapasiteleri incelenecek.
49. Türk ballarının tıbbi bal olma potansiyelleri değerlendirilecek.Türk ballarının kullanım alanları genişletilerek, katma değeri yüksek ürünlerin üretilmesi hedeflenmektedir.
51. Günümüzde dünyada ticari açıdan yaygın olarak kullanılan bal çeşitleri;Leptospermumpolygalifolium’ dan elde edilen MedihoneyLeptospermumscoparium’ dan elde edilen ActiveManukaHoney