This document discusses Crimean-Congo hemorrhagic fever (CCHF), a tick-borne viral disease. It provides background on the history and identification of the CCHF virus. Key points covered include the virus classification, transmission cycle, clinical presentation, diagnosis, treatment, and recommendations for healthcare workers. CCHF presents a risk for those exposed to infected ticks or body fluids, and supportive care is the primary treatment approach.
Oral pigmentation can be caused by exogenous or endogenous factors. Exogenous factors include black hairy tongue caused by overgrowth of pigment-producing bacteria on the tongue, and amalgam tattoo caused by fragments of dental amalgam becoming embedded in the oral mucosa. Endogenous pigmentation can be due to racial pigmentation which is common in blacks and Asians, pigmented nevi which are benign lesions that should be biopsied, or conditions like Peutz-Jeghers syndrome, Addison's disease, and malignant melanoma. Melanoma is a rare but dangerous oral cancer that requires wide local excision and neck dissection followed by chemotherapy or radiation.
The Indian Dental Academy is the Leader in continuing dental education , training dentists in all aspects of dentistry and
offering a wide range of dental certified courses in different formats.for more details please visitÌý
www.indiandentalacademy.com
This document discusses oral pigmentation and classifies it as either endogenous or exogenous based on its origin. Endogenous pigmentation is produced by the body and includes hemoglobin, melanin, and hemosiderin, while exogenous pigmentation comes from outside sources like tobacco or vegetables. Various diseases can cause changes in color, texture, or vascularization of oral tissues. Blue, brown, and black pigmentation can be attributed to the deposition of endogenous or exogenous pigments. The document then examines specific conditions that cause blue/purple, brown, or gray/black pigmentation like hemangiomas, varices, Kaposi's sarcoma, and various nevi. It provides details on the features, causes, diagnoses
Oral mucosa reflects the health of the whole human body at a first glance.If any disorder is present in the system it will first appear in oral cavity. Here is an overview of certain pigmented lesions.
This document discusses pigmented lesions that can occur in the oral cavity. It begins by explaining that pigmentation can be exogenous or endogenous in origin, with the main endogenous pigments being melanin, hemoglobin, hemosiderin and carotene. It then discusses several specific conditions that can cause oral pigmentation, including physiologic pigmentation, Peutz-Jeghers syndrome, Addison's disease, heavy metal exposure, Kaposi's sarcoma, drug-induced pigmentation, postinflammatory pigmentation, smoker's melanosis, vascular lesions, melanotic macules, pigmented nevi, blue nevi, melanoacanthoma, and oral melanoma. Differential diagnosis of pigmented lesions involves considering
The document discusses antidotes for poisoning treatment. It defines an antidote as a therapeutic substance used to counteract the toxic effects of a xenobiotic. Antidotes are classified based on their mode and site of action, and include physical, chemical, and pharmacological antidotes. Physical antidotes like activated charcoal work by adsorption. Chemical antidotes form non-toxic complexes with poisons or accelerate detoxification. Pharmacological antidotes counteract poisons by producing opposite effects, competing for receptors, blocking toxic receptors, or aiding normal function restoration. The proper use of antidotes with supportive care can significantly reduce morbidity and mortality from poisonings.
Blue, brown and black pigmented lesions of the oral mucosa can have many causes, including physiological changes, systemic illnesses, malignancies, exogenous pigmentation, and endogenous pigments. A full medical history, extraoral and intraoral examination, and investigations may be needed to diagnose the lesion. Pigmented lesions are classified as blue/purple vascular lesions, brown melanotic lesions, brown heme-associated lesions, or gray/black pigmentations. Differential diagnosis and appropriate treatment depends on the specific lesion.
This document provides an overview of oral pigmentation and pigmented lesions. It begins by defining pigment and describing normal oral mucosal color. Melanin is identified as the primary pigment producing brown coloration in the body. Factors that can affect melanogenesis are discussed such as sun exposure, drugs, hormones and genetic constitution. The document then classifies pigmentation into endogenous (originating from within the body such as melanin pigmentation) and exogenous (from external sources). Specific endogenous and exogenous pigmented lesions are described. The document concludes by discussing malignant melanoma, describing its clinical presentation and treatment which primarily involves wide local excision surgery.
2. • Zehir vücuda belirli miktarda girdiğinde
hasar yapan veya ölüme neden olan bir
maddedir
• Bütün maddeler aslında zehirdir
• Su bile zehir olabilir
• Acil servis başvurularının %5-15 i akut
zehirlenmelerden dolayıdır
3. • Giriş yolları → Akciğerler
Gastrointestinal sistem
Deri
• Atılım → Böbrekler (en çok )
Safra
AkciÄŸerler
• Karaciğer atılımda değil metabolizmada
en önemli rolü üstlenir
• Suda eriyen maddeler daha kolay
atılırlar
17. Tedavi Prepsipleri
• Semptomatik tedavi ve ilk yardım
• Vital fonksiyonların sürdürülmesi
• Zehirin vücuttan uzaklaştırılması
• Absorbsiyonunun engellenmesi
• Atılımının hızlandırılması
• Spesifik tedavi
• Az sayıda zehir için mümkündür
18. • Vital fonksiyonları sağla-monitorize et
• Damar yolu aç, kan örneği al, sıvı
tedavisine baÅŸla
• Semptomatik tedavi başla
• Kan gazı al
• Diürez sağla
• Nazogastrik sonda tak
(kontrendikasyonu yoksa)
19. Damar yolu açılınca
Bilinç bozukluğu olan her hastaya dekstroz
başlanmalıdır (hipoglisemideki hastalar
zehirlenmiÅŸ hastalara benzer)
Alkolik ya da malnütrisyonlu hastalara
Wernicke sendromunun gelişmemesi için
tiamin verilmelidir
Opioid zehirlenmesinden kuşkulanılan hastalara
Nalokson verilmelidir
(bilinç bozukluğu, solunum depresyonu,
toplu iğne başı pupil)
21. Mide BoÅŸaltma
BoÅŸaltmadan kaynaklanabilecek tehlikeler,
alınan zehirin miktarı, zehirin toksik etkisi
ve zehire maruz kalmadan sonra geçen
süre göz önüne alınır
Aspirasyon riski vardır
Mide yıkama sırasında solunum yollarına,
özafagus ve mideye hasar oluşabilir
22. Mide BoÅŸaltma
1 saat içinde boşaltmak faydalı
-Çok miktarda ilaç alınması durumunda
-Aspirin, Trisiklik Antidepresan,
Sempatomimetik, Teofilin ve Opioidler gibi mide
boşalmasını geciktiren ilaç zehirlenmelerinde
-Barsak seslerinin yokluğunda bu süre uzatılabilir
23. Kusturma
Hastane dışında erken tedavide faydalı
olabilir.
-Telefonla zehirlenme ihbarında parmakla
kusturma önerilebilir
-Tuzlu su da kusmaya yol açar
-Ama bu yöntemler çok etkili ve güvenli
bulunmamaktadır
Yurt dışında ipeka şurubu kullanılmaktadır
24. Kusturma Kontrendikasyonları
Daha önce kusmuş olma
Hastanın bilinç bozukluğu varsa
Koma,stupar,deliryum vb
Öğürme refleksi kaybolmuşsa
Korozif (yakıcı) maddeler ile olan
zehirlenmeler
25. Kusturma Kontrendikasyonları
Benzin gibi uçucu maddeler ile
zehirlenmeler
Konvülziyon tehtidi
SSS yi uyaran madde zehirlenmesi vb
Pıhtılaşma bozukluğu olanlarda
6 aydan küçük bebeklerde
26. Mide Yıkaması:
Hastane şartlarında yapılır.
Bilinci olmayan hastalarda da yapılabilir.
Yalnız havayolu manşnlu endotrakeal
boru ile korunmalıdır.
Öksürük reflesi gibi fizyolojik
refleksler mevcutsa bu önleme gerek
olmayabilir
Ama benzin gibi uçucu maddeler ile olan
zehirlenmelerde bu önlemden vazgeçilemez
27. Mide Yıkaması:
Korozif maddeler ile olan zehirlenmelerde
mide perforasyonuna neden olabilir
Gaz yağı ve benzin gibi uçucu maddeler
ile olan zehirlenmelerde aspirasyon riski
fazladır.
Belirgin kanama diyatezlerinde, özefagus
ve mide varislerinde ve trombositopeni de
dikkatli olunmalıdır.
28. Aktif Kömür:
-Odun ve benzeri organik maddelerden
elde edilen çok küçük moleküllü bir
maddedir
-Ama çok geniş bir yüzeye sahiptir, pek
çok maddeyi bağlayıp emilimini
engelleyebilir
29. Aktif Kömür:
-Önemi giderek artmaktadır. Bir an önce
vermek gerekir. Mide yıkamadan önce de
verilebilir.
-Az miktarda madde alınmışsa ve bu
madde aktif kömüre iyi bağlanıyora mide
yıkanmadan da verilebilir
-İlk 1 saat içerisinde verilmek daha
faydalıdır
30. Aktif Kömür:
-Demir, lityum, kurÅŸun, arsenik,
potasyumu baÄŸlayamaz,
-Alkol ve siyanüre zayıf bağlanır
-Korozif maddelerle ve petrol ürünleri ile
olan zehirlenmelerde de kullanışlı
deÄŸildir.
31. Aktif Kömür:
-Kusma ve aspirasyona yol açabilir.
-Aspirasyon riski olan hastalarda dikkatli
olunmalıdır.
-Gastrointestinal hareketleri azalmış
hastalarda obstrüksiyona neden olabilir
32. Aktif Kömür:
-Kolay bulunan Eucarbon isimli preperat
çok az aktif kömür içerdiğinden ve pek
çok katkı maddesinden dolayı uygun
deÄŸildir
-Zehirlenmelerde kullanılan aktif kömürün
eczanelerde bulunmaktadır
(Eczanelerde bulunması zorunlu bir
maddedir)
33. Katartikler:
-Katartikler (laksatifler) ve barsak irrigasyonu
zehirlerin GI traktustan atılımını
hızlandırırlar. Ama faydaları tartışmalıdır.
-Sıvı-elektrolit bozukluğu (özellikle çocuklarda
ve yaşlılarda) yapabileceklerinden dolayı
kullanımları çok fazla önerilmemektedir
-Gecikmiş salınımlı tabletler, yavaş çözünen
tabletler (örneğin demir) ve aktif kömüre
bağlanmayan ilaçlar ile olan zehirlenmelerde
kullanılabilirler.
34. Katartikler:
-Uçucu maddelerle olan zehirlenmelerde
yararlı olabilirler
-Zehirin alımından sonra en az 1 saat geçmeli
-En etkili katartik sorbitol dur
-Sodyum sülfat
(kalp yetmezliÄŸine dikkat)
-Magnezyum sülfat
(SSS depresyonunu artırabilir, böbrek
yetmezliÄŸine dikkat)
35. Tüm barsak irrigasyonu:
-Polietilen glikol solüsyonunun oral olarak
rektumdan berrek sıvı gelinceye kadar
uygulanmasıdır.
-Çok miktarda toksik madde alımında, aktif
kömüre bağlanmayan maddeler ile
zehirlenmede ve geçikmiş salınımlı preperatlar
ile olan zehirlenmelerde etkili olduÄŸu
bildirilmektedir.
36. Çocuklarda tek dozu fatal olabilen
bazı ilaçlar
Erişkinlerin kullandığı bazı ilaçların
tek bir dozu çocuklarda öldürücü
olabilir Örneğin:
Kalsiyum kanal blokerleri
Beta reseptör blokerleri
Prokainamid
Teofilin
KolÅŸisin
42. Eliminasyonu Artırma
Salisilatlar ve barbitürat gibi asidik ilaçlar ile
olan zehirlenmelerde idrar alkalileÅŸtirilebilir.
-Bu amaçla sodyum bikarbonat gibi bazik
solüsyonlar kullanılır
Ama idrarın asidleştirilmesi zehirlenme
tedavisinde kullanılmaz, rabdomyolizin neden
olduğu bobrek hasarını artırabilir
43. Eliminasyonu Artırma
-Hastaya intravenöz yolla fazla miktarda sıvı
verip böbreklerden diürezin artırılmasına zorlu
diürez denir
-Zorlu diürez artık zehirlenme tedavisinde
önerilmemektedir.
-Pulmoner ve serebral ödem riski vardır,
-Elektrolit bozuklukları oluşabilir.
44. Eliminasyonu Artırma
-Tekrarlayan dozlarda aktif kömür
uygulanması enterohepatik dolaşıma uğrayan
maddeleri bağlayarak dışarı atar.
-Aynı zamanda kandan barsağa geçen ilaçları
bağlayarak dışarı atar.
-Salisilat,Fenitoin gibi ilaçların yarı ömrünü
kısalttığı gösterilmiştir
-Ä°shale neden olup elektrolit bozukluÄŸu
oluÅŸabilir
-İleus ve barsak tıkanıklığında uygulanmaz
45. Hemodiyaliz
Bazı ilaçlar ile olan zehirlenmelerde yararlıdır.
Plazma proteinlerine fazla bağlanan ilaçlar ve
dağılım hacimleri yüksek olan ilaçlar diyaliz
için uygun değildir.
Etanol, metanol, lityum, teoflin diyaliz ile
temizlenebilen maddelerdendir
Hemodiyaliz aynı zamanda sıvı-elektrolit
bozukluğunun düzeltilmesine de yardımcı olur
(Salisilat zehirlenmesinde olduÄŸu gibi)
46. Hemoperfüzyon
Kan venöz bir kateter ile alınarak adsorban bir
madde ile dolu bir kartuştan geçirilir, sonra
tekrar dolaşıma döndürülür
Bu yöntemle sıvı-elektrolit bozukluğu
düzeltilemez
49. Isırma/Sokmalarda Yapılmaması
Gereken Uygulamalar
Isırma/sokma yerinin kesilip emilmesi
Yara yerinin amonyakla temizlenmesi
Turnike uygulanması