Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!SunumoDinleyicilerin kolayca anlayacağı basit sözcükler kullandığınızdan emin olun. Kilit mesajlarınızı ifade edecek sözcükleri işlemeniz çaba ve zaman alır. İşte size daha etkili bir dil kullanmak için 5 temel ipucu!
Topluluk Önünde Etkili Konuşma Dr. Sema Coşkun SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...SEMRIN IK EGITIM VE DANISMANLIKTopluluk önünde etkili ve güzel konuşmanın ipuçları
Güzel konuşma ve hitabet
Konuşmak
Hitabet
Topluluk önünde konuşmak
İncekaş Klima Servisi - Sunum Teknikleriİncekaş Klima Servis AdanaAdana klima servisi, incekaş klima servisi, adana klima bakım, adana klima montaj, adana klima tamir, adana klima arıza.
Ѵdzپ̇DzHolistik Danışmanlık Hiz. Ltd.Şti.MOTİVASYON
KENDİMİZİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER
1. Başarı en büyük motive edicidir.
2. Ne yaptığınızı bildiğiniz sürece bunu diğerlerine kanıtlamaya gerek yoktur.
3. Başarmak için başarıyı hayal et ve inan.
Sunumlarda etkili bir dil kullanmanın 5 yolu!SunumoDinleyicilerin kolayca anlayacağı basit sözcükler kullandığınızdan emin olun. Kilit mesajlarınızı ifade edecek sözcükleri işlemeniz çaba ve zaman alır. İşte size daha etkili bir dil kullanmak için 5 temel ipucu!
Topluluk Önünde Etkili Konuşma Dr. Sema Coşkun SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...SEMRIN IK EGITIM VE DANISMANLIKTopluluk önünde etkili ve güzel konuşmanın ipuçları
Güzel konuşma ve hitabet
Konuşmak
Hitabet
Topluluk önünde konuşmak
İncekaş Klima Servisi - Sunum Teknikleriİncekaş Klima Servis AdanaAdana klima servisi, incekaş klima servisi, adana klima bakım, adana klima montaj, adana klima tamir, adana klima arıza.
Ѵdzپ̇DzHolistik Danışmanlık Hiz. Ltd.Şti.MOTİVASYON
KENDİMİZİ MOTİVE ETMEK İÇİN ÖNERİLER
1. Başarı en büyük motive edicidir.
2. Ne yaptığınızı bildiğiniz sürece bunu diğerlerine kanıtlamaya gerek yoktur.
3. Başarmak için başarıyı hayal et ve inan.
2. İş Başka Arkadaşlık Başka mı?
◦ İş hayatının en çok karşılaşılan cümlelerinden birisidir : “Profesyonel olmak lazım.” Çünkü
arkadaşlık ilişkinizin çok iyi olduğu biri iş arkadaşınız veya yöneticiniz olabilir. Bunun tam dersi
durum da söz konusu. Başlarda sadece iş arkadaşınız olan biri, daha sonra dostunuz haline
gelebilir. İş hayatım boyunca bu konuda birçok örnek yaşadım ya da tanık oldum. Bir de son
derece büyük bir coşkuyla başlayıp hüsranla sonuçlanan iş ortaklıkları var. Yıllarca çok iyi dost
olan kişiler, birbirleriyle iş yapmaya başladıktan bir süre sonra, birbirlerine adeta düşman
kesilirler. Hem dostluklara, hem de işlerine yazık olur.
3. Güven Veren “ilk izlenim” Nasıl Yaratılır?
◦ Her nerede olursanız olun ilk izlenim bir ilişkinin her yanını etkileyecek konuların başında gelir.
Bazen bir satış görüşmesi, bazen bir iş mülakatı, bazen bir projenin sunum aşaması bazen de
sosyal bir ortamda yaşayacağınız deneyim.
4. İletişim Beceriksizliği : Çatışabiliyor
musunuz?
◦ Öncelikle çatışma kavramının altını çizmekte fayda var. Kurum içi iletişim açısından bakıldığında aslında çatışma;
kavga ya da küsme filan değildir. Herhangi bir konuda insanların görüş ayrılığında olması ve bununla birlikte ortaya
çıkan durumdur. Bu durumun, kurum açısından negatif veya pozitif anlam ifade etmesi konusundaki bilinç; ortalama
bir şirketle, vizyoner bir şirketi ayıran en kritik faktörlerden de biridir bence.
◦ Sahibi konusunda emin olmadığım ama çok sevdiğim bir cümle var: “Herkes aynı fikirdeyse, insanlar düşünmüyor”
demektir. Girişimci ve liderlik yönü yüksek kişilerin çatışmadan kaçınmadıkları araştırmalarla ispatlanmıştır. Bu kişiler,
mevcut sistemi sorgulayan ve daha iyisinin olması için vizyon geliştiren ve bu vizyonu stratejilere dönüştürebilen
kurum içi liderlerdir. Kurum içerisinde verimli bir çatışma ortamı olup olmadığını anlayabilmek için ise; aşağıdaki
sorulara evet yanıtının verilebiliyor olması gerekir.
◦ Çatışma, bizi olduğumuz yerden daha verimli, herkes açısından faydalı ve gelişim sağlayacak bir noktaya götürüyor
mu? Mesela şirket içinde iş süreçlerini daha verimli ve akılcı bir hale getirmek için öneriler alıyorsunuz. Ya da
pazardaki rekabette sizi ileriye taşıyacak yeni ürün ve hizmetleri yaratmak için beyin fırtınası yapıyorsunuz. Hatta,
çalışanları ne şekilde yönetirseniz; çalışan bağlılığını arttırmanıza hizmet ederi sorgulamak adına yöneticiler olarak bir
araya geliyor ve farklı görüşleri içtenlikle duymak istiyorsunuz.
5. Değişim Liderliğinin Altın Kuralları
◦ Yapılan birçok araştırmaya göre değişim projelerinin yüzde 50’si başarısız oluyor. Değişimin amacı
çoğunlukla bir problemi çözmek ya da daha iyi bir durum veya düzeye geçmektir. ABD’deki bir
araştırmada, bir sinemada konuklara bedava içecek ve özellikle bayat ve farklı porsiyonlarda
patlamış mısır sunulmuştur. Daha büyük porsiyonları alanlar ortalama yüzde 53 daha fazla
yemişler. Fazla yiyen denekler durum açıklandığında dahi “fazla yediklerini” kabullenmemişlerdir.
Bu araştırma göstermektedir ki çoğu zaman sorunlar “KİŞİ(ler)” kaynaklı değil “DURUM/ORTAM”
(ne kadar miktarda mısır verdiğiniz) kaynaklıdır! Daha az yemeleri için “KİŞİ”leri değiştirmeye
çalışmak yerine “DURUMU” (porsiyonu) değiştirmek yeterlidir.
6. Bitse de Kurtulsak Dedirten Sunumların 7
Özelliği
◦ Sahneye çıkmak konusundaki korkumuz ilkokul yıllarında sözlüye kalkmakla başlar sanırım. Yapılan bir çok araştırma
topluluk karşısında konuşma korkusunun, korkularımız arasında ilk sıralarda yer aldığını gösteriyor. Aşağıdaki hatalardan
kaçınmak bu korkumuzu da hafifletecektir
◦ 1- Hazırlık Aşamasında Yanlış Yere Odaklanmak
◦ Sunumlarla ilgili en temel hata hazırlık sürecinin “dinleyicilerden” çok “kendimize” o havalı bilgilerimize odaklı olmasıdır.
Hazırlık aşamasında daha çok neleri anlatacağımıza odaklanırız. Oysa odağımız dinleyicilerin neleri bilmeyi isteyeceği
olmalıdır.
◦ 2- Bilgi Bombardımanı Haline Gelmiş Slaytlar
◦ Kaçınmanız gereken bir diğer yaygın hata slaydınızı bolca bilgiyle doldurmaktır. Her bir slayt sayfasında bolca yazının yer
alması hem sizi hem de dinleyicileri slaydı okumaya yönlendirecektir. En sıkıcı sunumcular slaytlarını okuyanlardır. Bunu asla
yapmayın. Sahnede olmanızın nedeni bu değil. Karşınızdaki insanlar da okuma biliyorlar ve slaydınızı okuyabilirler.
3- Dikkat Çekici Bir Giriş Planı Yapmamak
◦ Sunumun ilk dakikalarında en önemli hedefimiz dikkat çekici bir giriş yapmaktır. Klasik teşekkürlü girişler ya da sunumun
özeti ile başlayan girişler sizin klasik ve pek de ilginç olmayan sıradan bir sunum yapacağınız izlenimi bırakır. Giriş
cümleleriniz sunumun geri kalanını takip etmek için dinleyicilerde merak ve ilgi uyandırmalıdır.
7. ◦ 4- Sesinizi Yanlış Kullanmak
◦ Sunumlarda dikkat çeken ve sık görülen hatalardan birisi de konuşmacının vurgusuz ve tekdüze konuşmasıdır.
Tekdüze konuşmada sesimizin hızı ve şiddeti değişmez, vurgulama ve tonlama yapmayız. Bu türden bir konuşmayı
dinleyenler en fazla 2-3 dakika ilgiyle takip edebilirler. Sonra ilgileri hızla kaybolmaya ve bir süre sonra da sıkılmaya
başlarlar. Etkili konuşmak için sesinizi kullanmakta ustalaşmalısınız.
◦ 5- Beden Dilinizi Yanlış Kullanmak
◦ Beden dili topluluk önündeki sunumlarda etkisi çok büyüktür çünkü sahnedesiniz ve dinleyiciler sizi sürekli
izlemektedir. Öncelikle duruşunuzun dik ve dinleyicilere dönük olması çok önemli. Slaydınıza vb bakmak için bile
olsa asla sırtınızı dinleyenlere dönmeyin.
◦ Sık karşılaştığım hatalardan birisi de sunum için kullanılan laptop, kürsü vb. bir nesnenin arkasında fazla kalmaktır. Bu
durum dinleyicilerin bilinçaltında sanki bir şeylerden saklanıyorsunuz ve özgüveni düşük birisiniz mesajı iletecektir.
Dinleyicilerin her zaman sizi bütünüyle görmelerini sağlayın.
◦ Göz teması ilgiyi canlı tutmak için etkili bir yoldur. Sunumunuzu 7-8 kişiden daha kalabalık gruplara yaptığınızda
herkesle birebir göz teması kurmak zorlaşacaktır. Bu durumlarda dinleyici kitlesini 2 ya da 3’e bölerek her bölümün
tam merkezindeki kişilerle sıralı olarak göz temasında bulunmak işe yarayacaktır.
8. ◦ 6- Sahneyi Yanlış Kullanmak
◦ Sahnenin bütününü kullanma becerinizi de geliştirin. Sürekli sabit bir noktada durarak sunumu yapmayın. Sahnede
sürekli dolanmak da doğru bir kullanım değildir. Dikkatleri konudan size yönlendirir, sizi takip ederken konuyu
kaçırabilirler. Beynimiz fiziksel hareket değişimlerine karşı çok duyarlıdır. Sahnede dikkatleri dağıtmadan yer
değiştirmek, yeni pozisyonumuzda bir süre sunuma devam edip konu değişimlerinde tekrar hareket edebiliriz.
◦ 7- Dinleyicilerle Etkileşimde Bulunmamak
◦ Son olarak sunumlarınızda dinleyicilerle etkileşim içinde olmaya çalışın. Sahneyi bütün olarak kullanmanız,
duruşunuz ve göz teması ile bunu sessiz iletişim çerçevesinde yaparsınız. Buna ek olarak bazen dinleyicilere sorular
sormak, onlardan gelecek olası katkılara karşı açık ve cesaretli olmak gerekir.
◦ Sorular her zaman bir cevap almak için sorulmazbazen de bir şeylere dikkat çekmek vurgu yapmak ve dinleyicileri
düşündürmek için de sorulardan yararlanırız. Cevap beklemiyorsak bile her sorudan sonra bir miktar sessizlik yaratın
ve düşünmelerine izin verin.
9. Sözcükler ya “penceredir” ya da “duvar”
◦ İletişim, düşünce ve duygularımız her yolla aktarabilmektir. İletişim; ne söyleyeceğimizi bilmek,
bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, nerede söylemenin doğru olduğuna karar
vermek, en iyi nasıl söyleneceğini düşünmek, olayları basitçe anlatabilmek, akıcı bir dille ve
karşımızdaki kişiyle göz ilişkisi kurarak konuşabilmek, dikkati yoğunlaştırmak ve verilen tepkiyi
fark edebilmektir.
◦ İletişim, anlaşılmak için mi, anlaşmak için mi?
İletişim, konuşmak mı, dinlemek mi?
İletişim, anlamak mı, anlatmak mı?
10. “BENCE” yerine?
◦ “Bence” kelimesini, neden kullanabileceğinizi hiç düşündünüz mü? Ben hiç düşünmemiştim.
Hangi zamanlarda kullanıyordum. Ne oluyordu da bu cümle dudaklarımdan hop diye
çıkıveriyordu, bilemiyorum. Çünkü kullandığımız her cümle, gün içerisinde o kadar otomatik
ağzımızdan çıkıveriyor ki, anlamıyorsunuz. Aslında anlaşılmayan; o kadar cümle yığınını bir anda
konuşmak. Uygun olan sözcükleri bularak, anlamlı bir cümle yapısı kurmak, inanın aslında o
kadar da kolay değil. İlkokula başladığınız daha ilk günlerde, manalı cümleleri bir araya getirmek
için; parmağınız nasır tutuncaya ya da ruhunuz bunalıncaya kadar alıştırmalar yapardık. Şu andaki
öğrenimde, parmaklar nasır tutmasa da, ruh bunaltılarının devam ettiğini herkes biliyor.
11. İletişim ve Sihirli Dokunuşlar
◦ Hemen herkes iletişim kurarken sorun yaşamıştır ve yaşayabilir. Arkadaşlarınız, meslektaşlarınız,
üstleriniz, aile üyeleriniz ve başka sevdiklerinizle bir konuyu gündeme getirdiğinizde kendinizi
çetrefilli bir çatışma içinde bulabilirsiniz.
◦ Özellikle karşınızdaki kişiye uygun olmayan bir istekte ya da itirazda bulunduğunuzda çatışma
başlar. Milyonlarca farklı konu olabilir bu. Öğrenci olan bir çocuğun bir arkadaşında kalmak üzere
ailesinden izin almak istemesi olabilir.
12. Uygulamak Başka, Yönetim Bilimi Başka
◦ Şimdi sıkı durun. Size ders kitaplarından alıntı, muhtemelen üniversitede çocukları hipnotize eden yönetim bilimi
tanımları vereceğim.
◦ “Para, makine, yöntem, insan ve araç-gerecin uyumlaştırılması”
◦ “Belirli amaçların etkili ve verimli biçimde gerçekleştirilebilmesi amacıyla, insanların işbirliği ve koordinasyonunu
sağlamaya yönelik faaliyetler”
◦ “Ortak bir amaç için süreçler ve karar mekanizmaları geliştirilmesi”
◦ Şimdi sokağa inelim.
◦ Hashtag’lerimiz şunlar: Amaç, süreç, başkalarına yaptırma. En zoru, yaptırma. Orada, derslerde öğretilmeyen ciddi bir
hayat bilgisi yatar. Size onu anlatacağım.
◦ İTTİREREK YAPTIRMA
◦ Pratikteki karşılığı tepesine binmedir. Fadıl takipte. Taciz et ki çalışsın. Hatta birçok yönetici bunu iş bitiriciliğin tek
yöntemi olarak kabul eder. Bir versiyonu da bayıltıncaya kadar açıklamaktır. Ne kadar uzun anlatılırsa, o kadar
yaptırabileceğine inanmak. İşler mi işler, ama bedeli pahalıdır. Mutlaka hasara yol açar. Tüketir, bitirir, çıldırtır.
13. ◦ İTTİREREK YAPTIRMA
◦ Pratikteki karşılığı tepesine binmedir. Fadıl takipte. Taciz et ki çalışsın. Hatta birçok yönetici bunu iş bitiriciliğin tek
yöntemi olarak kabul eder. Bir versiyonu da bayıltıncaya kadar açıklamaktır. Ne kadar uzun anlatılırsa, o kadar
yaptırabileceğine inanmak. İşler mi işler, ama bedeli pahalıdır. Mutlaka hasara yol açar. Tüketir, bitirir, çıldırtır.
◦ KENDİNİ SEVDİREREK MİNNETLE YAPTIRMA
◦ Pahalıya patlamada ikinci sırayı alan yöntemdir. Bir sürü yapaylık ve taviz karşılığında keçi boynuzu şekerinize
kavuşabilirsiniz. Üstelik sürekli rezervden yersiniz; sürdürülebilirliği yoktur. Hatırınız için çalışan azınlığa karşılık sizi bir
zafiyet anıtı olarak gören çoğunluk. Kendinizi bir gün ‘Ben nerede hata yaptım? Nankör bunlar’ diye mırıldanırken
bulabilirsiniz.
◦ KORKUTARAK YAPTIRMA
◦ Aslında Türk kültürüne gayet uygun bir modeldir: Bağıran yönetici. Efsaneniz yürüdükçe iş yaptırma etkiniz artar. ‘Sesi
üst kattan duyuluyordu’ magazini mutlak çalıştırma etkisi yaratır (siyasi olarak ulusal düzeyde de test edilip
onaylanmıştır). Tek şartla: Yapayalnız kalırsınız. Kararları artık kendi başınıza almak zorundasınız. Sağlama yapma
imkanı bitmiştir. Aklınız erdiği kadar buyurun her şeyi çözün.
14. ◦ SİSTEMİN ARKASINA SIĞINARAK YAPTIRMA
◦ Bir nevi uzaktan yönetim. İnsanlarla temas etmeden, elçiler kullanarak, prosedürlerle.. Bu olabilir ama modern motor teknolojisindeki
gibi bir de beyin geliştirmek şartıyla. Öyle bir sorun teşhis yöntemi olacak ki, her türlü anormalliği hemen yakalayacak ve içeride ekrana
yansıtacak. Tabi böyle bir araba, sanayi sitesindeki ustaya götürülmez. Mutlaka elektronik cihazlarla teşhis koyan yetkili ve pahalı
servise gidilecek. Bu durum, kaputun altıyla öyle yaman bir yabancılaşmadır ki, olmadık bir yerde arabanız bozulursa adım atamazsınız.
Göbek bağıyla bağlı olduğunuz servise çektirirsiniz artık.
◦ ENSESİ KALIN KURT TEKNİĞİ
◦ Bütün yolların çıktığı yer. Yaptıramıyorsanız oturun yapın. Sebep çok: Hata riski alamazsınız, vakit çok kısıtlı, insanlar beceriksiz ya da
tembel, denediniz olmadı..
◦ Sonuç 1: Bir işi yaptırmak zordur demiştim. Kitaplarda durduğu gibi durmaz.
◦ Sonuç 2: En iyi yöntem yoktur, durumsallık ve yöntemlerin karıştırılması vardır. Hepsi lazım. Hatta yaptırtılacak kişiye göre yöntem
olmalı.
◦ Sonuç 3: İnsanlar kendisine ‘bir yöntem’ uygulanmasını sevmez. En iyisi, yönetim bilginizle kendinizi karıştırın. Sezgi ve belirlilik ekleyin
(belirlilik ilkelerle-etiklerle sağlanır ve güven duygusunun ilacıdır).
◦ Onun için koca insanlara, yönetim eğitimlerinde ancak ilham alabilecekleri gerçek vakalar anlatılabilir. Kendi tarzlarını bulabilsinler
diye.
◦ Yönetimde, bir noktadan sonra herkes yalnız.