SafrasFranciel OliveiraO jornal Diário dos Campos irá publicar em maio um caderno especial sobre a safra 2012/13, com balanços, informações e tendências do agronegócio na região dos Campos Gerais e no Brasil. O caderno será distribuído junto ao jornal e em cooperativas agropecuárias da região para informar produtores rurais.
TG13: Updated Tokyo guidelines for acute cholecystitis Jibran MohsinThe document provides updated guidelines for the diagnosis and management of acute cholecystitis from the Tokyo Guidelines 2013. It details the terminology, etiology, epidemiology, diagnostic criteria including signs, symptoms, imaging and laboratory findings. It establishes criteria for grading the severity of acute cholecystitis cases. The management section outlines antimicrobial therapy, options for gallbladder drainage, and surgical management. Key points include utilizing ultrasonography for initial diagnosis assessment and defining diagnostic criteria as localized signs of inflammation plus systemic signs of inflammation along with imaging characteristics of acute cholecystitis.
Tokio guidelines 2013Rafael Valverde ArceEl documento presenta las guías Tokio 2013 sobre colecistitis aguda. Resume que la colecistitis aguda es una inflamación de la vesícula biliar causada comúnmente por cálculos, y describe los grados de severidad, signos y síntomas, factores de riesgo, criterios diagnósticos, y tratamientos quirúrgicos y antibióticos.
Nephron sparing surgery in transplant patients, itfurolojiTC İÜ İTF Üroloji ADNephron Sparing Surgery for De Novo Kidney Graft Tumor:Results from a Multicenter National Study.Evidence based journal club by Barış Yücel
Ureteral Strictures Revisited.. Trying to see the light at the end of the tun...TC İÜ İTF Üroloji ADUreteral strictures revisited...Trying to see the light at the end of the tunnel: A comprehensive review. Evidence based journal club by Caner Beşe
Ders lower gi bleedingHakan SenturkThis document discusses lower gastrointestinal bleeding, its causes, and management. The most common causes of lower GI bleeding are diverticulosis (5-42% of cases), ischemia (6-18% of cases), and anorectal issues like hemorrhoids or anal fissures (6-16% of cases). While diverticular disease is very common, bleeding from it is rare. However, it is still the most common cause of lower GI bleeding due to its high prevalence. Other potential causes discussed include angiodysplasia, inflammatory bowel conditions, radiation colitis, infections, and colon cancer. Colon cancer is one of the most common cancers and its prevalence increases with age, obesity, red meat consumption, and can
Ders gastritisHakan SenturkHelicobacter pylori infection is present in 70-85% of the Turkish population and is the leading cause of gastritis and peptic ulcer disease. H. pylori infection may be asymptomatic but can lead to chronic gastritis and in rare cases gastric cancer. Autoimmune gastritis causes damage to the stomach lining through antibodies against parietal cells and can result in vitamin B12 deficiency, intestinal metaplasia, and increased risk of gastric cancer. Bile acid gastropathy is commonly seen after gastric surgery or gallbladder removal and is characterized by damage to the stomach from duodenal contents resulting in dyspeptic symptoms that are difficult to treat.
Chronic pancreatitisHakan SenturkChronic pancreatitis is a rare disease that mainly affects males around age 40, with symptoms present for 3-10 years on average before diagnosis. It is commonly caused by alcohol, recurrent pancreatitis, autoimmune or genetic factors. Symptoms include abdominal pain, nausea, poor appetite and weight loss. Complications can include pseudocysts, pancreatic duct strictures, stones, bile duct obstruction, maldigestion, diabetes, and pancreatic cancer in some cases. Diagnosis involves imaging like ultrasound, CT, MRI, and EUS along with tests of fecal fat and elastase levels.
Biliary malignant strictureHakan SenturkMalignant biliary strictures are caused by tumors obstructing the bile ducts. They require palliative treatment to relieve jaundice and pruritus by restoring bile flow. Endoscopic or percutaneous techniques are preferred first-line options for internal drainage, with surgery reserved for failures or inoperable cases.
Hepatobiliary eus apaslHakan SenturkThis document discusses the uses of endosonography in hepatobiliary conditions. It can be used to diagnose diffuse liver diseases, evaluate jaundice and liver function abnormalities, assess the portal vein and tributaries with fine needle aspiration, evaluate liver masses and lymph nodes, and assess the biliary system, pancreas, and papilla. Endosonography can also be used therapeutically to drain liver abscesses, perform biliary drainage and manage stones and strictures, embolize gastric varices, and administer anti-tumor agents into the portal vein. Studies show it can detect more liver metastases than CT. It allows better visualization of paraesophageal and gastric varices as well as portal anatomy and thrombosis.
Abdominal ExaminationHakan Senturk1) The document provides guidelines for performing an abdominal examination, including inspection, palpation, percussion, and auscultation.
2) Seven sample patient cases are described to demonstrate how findings from the abdominal exam can be used to arrive at diagnoses. Diagnoses included fatty liver, splenomegaly, sigmoid carcinoma, ascites, hydronephrosis, carcinoid tumor, and schwannoma.
3) Performing a thorough abdominal exam through inspection, palpation, percussion, and auscultation is important for identifying abnormalities and arriving at accurate diagnoses.
Subepithelial lesionsHakan SenturkEUS and EUS-FNA are effective techniques for evaluating submucosal lesions. The document reports on a study of 127 submucosal lesions that underwent EUS and EUS-FNA. EUS was able to determine the layer of origin and characteristics of the lesions. EUS-FNA provided a diagnosis in 56 cases and was concordant with the final diagnosis in most cases. EUS and EUS-FNA together allowed accurate diagnosis and differentiation of benign and malignant lesions in this study.
2. Olgu
62 yaşında, kadın, obez hasta.
1 aydan beri, epigastrik bölgeden başlayıp, sırta
yayılan episodik ağrı ve titremeyle yükselen ateş.
Fizik muayene'de patolojik bulgu yok.
ALT: 42, AST: 36, Alkalen fosfataz: 149 (N <
132), GGT: 127, CA 19-9: 25.
4. Safra taşı doğal seyri
İlk kez safra taşı tanısı konulduktan sonraki 5 yıl
içinde biliyer ağrı: % 2/yıl.
10 ve 20 yıl içinde kümülatif biliyer ağrı: % 15 ve
% 18.
20 yıl içinde komplikasyon: % 2 (Hepsinde
komplikasyon öncesinde biliyer ağrı).
Mortalite: 0.
N Engl J Med 1982;307:798-800
5. Biliyer ağrı (kolik)
Epigastriumda lokalize şiddetli derin ağrı.
İlk 15 dk. içinde artış gösterip, sonraki 1-3 st aynı
şiddette devam eder.
Sıklığı günler ve aylar arasında değişir.
Hastaların % 58-72'sinde semptomlar devam eder
ve komplikasyonlar gelişebilir.
Komplikasyonların (Kolesistit, kolanjit,
pankreatit) geliştiği hastaların % 90'dan
fazlası'nda biliyer ağrı hikayesi mevcuttur.
6. Biliyer kolik: Doğal seyir
İlk ataktan sonra, hastaların % 30'unda hayatları
boyunca tekrar semptom olmaz.
Geri kalanların % 30-50'sinde semptomlar 2 yıl
içerisinde tekrarlar ve % 1/yıl oranında ciddi
komplikasyon gelişir.
7. Biliyer ağrı
Sistik kanalın geçici obstrüksiyonu
Safra kesesinde inflammasyon yoktur.
Fizik muayene ve laboratuvar tetkikleri normaldir.
Kolestaz biyokimyası ve/veya amilaz yüksekliği,
birlikte, safra kanal taşını düşündürür.
8. Biliyer ağrı
Biliyer ağrı oddi sfinkter disfonksiyonunda da
ortaya çıkabilir.
Dispepsi, meteorizm, gaz çıkartma ve atipik karın
ağrıları safra taşı ile ilişkili değildir.
10. Akut Kolesistit
% 75'den fazlasının öncesinde birden fazla biliyer
kolik atağı mevcuttur.
Derin epigastrik ağrıyı takiben, sağ üst kadrana
yerleşen, sırta, omuza ve bazen göğse yayılan orta
şiddette ağrı ile karakterizedir.
Bulantı ve kusma sıktır.
Altı saatten daha fazla devam eden ağrı biliyer
kolikden ziyade kolesistit lehinedir.
11. Fizik Muayene
Ateş vardır ancak safra kesesi gangreni veya
perforasyon gelişmemişse, 39 dereceyi geçmez.
Hastaların üçte birinde safra kesesi palpe
edilebilir, özellikle ilk atak esnasında.
Hastaların % 20'sinde, hafif ikter mevcuttur.
Yaşlılarda oran daha yüksektir.
12. Akut kolesistit: Laboratuvar
Lökositoz 12-15.000/mm3 ve sola kayma
mevcuttur.
Bilirubin düzeyi, 2-3 mg/dl'dir. Alkalen fosfataz,
GGT ve transaminazlar ve amilaz, safra kanal taşı
ve/veya pankreatit bulunmadan da artış
gösterebilir.
Bilirubin'in 4 mg/dl ve amilaz'ın 1000 U/L
üzerinde oluşu, safra kanalı taşı düşündürmelidir.
14. Akut Kolesistit: Patofizyoloji
Sistik kanala impakte olan taş akut kolesistite yol
açar.
Safra kesesi mukozasında akut inflammasyon
mevcuttur.
Hastaların % 50'sinde sekonder bakteriyel
infeksiyon gelişir.
15. Akut Akalküloz kolesistit
Genel durumu bozuk olan ve çoğunlukla yoğun
bakımda bulunan hastalarda rastlanan bir
hadisedir.
Kolesistit kliniği bulunup, safra kesesinde taş
bulunmayan ve diğer yönlerden sağlıklı olan
(diabet ve vasküler hastalığı olmayan) hastalarda,
sıklıkla, yalnış olarak konulan bir tanıdır.
Akut iskemik kolesistit olarak da
tanımlanmaktadır.
16. AAK
Tüm akut kolesistitlerin % 10'unu teşkil eder.
Kritik hastalığı olanların % 0.2-0.4'ünde
rastlanılır.
Ortalama yaş 60, erkek:kadın oranı 2-3:1'dir.
Kritik hastalığı yaratan olaydan 1-50 gün sonra
ortaya çıkmaktadır.
Hastaların % 40'ında safra kesesi ampiyemi,
gangreni ve perforasyonu gibi ağır
komplikasyonlar gelişir.
17. AAK:Tanı
Major kriterler: 1-Safra kesesi duvar kalınlığının 3
cm'yi geçmesi. 2- Perikolesistik halo/subserozal
ödem. 3- İntramural hava, 4- Mukozal mebranın
dökülmesi.
Minör kriterler: 1- Çamur, 2- Safra kesesi
longitüdinal çapının 8 cm, veya transvers çapının
5 cm'yi geçmesi.
Karaciğer hastalığı ve/veya hipoalbüminemisi
olmayan hastada 1 major veya 1 major 2 minör
kriter tamıyı koydurur.
Triad: Duvar kalınlaşması-Çamur-Hidrops.
18. AAK: Tedavi
Açık veya laparoskopik kolesistektomi
Perkütan (trasnperitoneal veya transhepatki)
kolesistostomi. Takiben kolesistektomi yapılabilir.
ERCP ile transsistik drenaj: Başarı şansı düşük.
Endosonografik transgastrik veya transdüodenal
drenaj ?
Mortalite yüksek.
19. Koledokolithiyazis: Semptomlar
Hastalar genellikle asemptomatiktir.
Semptomlar, bulunduğunda, biliyer kolik'den ayırt
edilemez.
Kaşıntı bulunabilir.
Klinik bulgu vermese de, hastalarda, sıklıkla,
safra infektedir.
Kolanjit ve akut pankreatit gibi komplikasyonlara
zemin hazırlar.
20. Koledokolithiyazis: Laboratuvar
Kolestaz biyokimyası ve bilirubin yükselmesi
mevcut olabilir.
Bilirubin'in 10 mg'dl üzerinde olması halinde,
malign obstrüksiyon ve birlikte hemoliz de ayırıcı
tanıda bulunmalıdır.
Transaminazlardaki geçici yüksek artışlar,
kanaldan barsağa geçen taş sonucu oluşabilir.
22. Ksantogranülomatöz kolesistit
Tüm kolesistitlerin % 1-2'si
Kese duvar kaınlığı 10 mm üzerinde.
Hikaye: 3 gün-8 ay.
Semptomlar: Ağrı, bulantı, kusma, ateş,
iştahsızlık, kilo kaybı.
Safra kesesi karsinomu ile karıştırılabilir. Seyrek
olarak onunla birlikte de olabilir.
24. Koledokolithiyazis: Tanı
Ultrasonografi: Hassasiyet % 40.
MRCP: 2 mm ve altındaki taşları
saptayamayabilir. Kaliteli çekim ve
rekonstrüksiyon önemlidir. Nefes tutamayanlarda
başarısız olabilir.
Endosonografi: En duyarlı yöntemdir. İşlemi
yapanın ekspertizi ile yüksek korelasyon
mevcuttur. Yaygın olarak mevcut değildir. Aynı
seansta ERCP ve Sfinkterotomi de yapılabilir.
27. Kolanjit: Semptomlar
Ağrı, ikter, ve ateş (Charcot triadı), olguların %
70'inde mevcuttur.
Ağrı, hafif ve geçici olabilir, genellikle titreme ile
birliktedir.
Mental konfüzyon, letharji ve delirium bulunması
bakteriyemi lehinedir.
28. Kolanjit: Fizik Muayene Bulguları
Ateş (% 95).
Sağ üst kadran hassasiyeti (% 90).
İkter (% 80)
Peritonel bulgular hastaların küçük bir kısmında
(% 15) mevcuttur.
Olguların % 15'inde tabloya, hipotansiyon ve
mental konfüzyon eşlik eder ve gram negatif
bakteriyemiyi düşündürür.
29. Taş dışı obstrüksiyona bağlı
kolanjitler
Biliyer striktür: Benign (travmatik, taşlı kolanjite
sekonder). Malign.
Parazitik hastalıklar: Hidatik hastalık, Askaris,
Fasciola Hepatika.
Transarteryel kemoembolizasyon'a bağlı biliyer
striktür.
32. İmmun kolanjitler
Primer sklerozan kolanjit
Otoimmun pankreatit (IgG 4) ile ilişkili kolanjit:
Hastaların 1/3'ünde.
PSK tanısı konulan hastaların % 10'u (ÜK
bulunmayanlarda oran daha yüksek olabilir)
Çölyak hastalığı ile ilişkili kolanjit (PSK dışı).
Eozinofilik kolanjit
33. ERCP sonrası kolanjit
Endoskop ve aksesuar dezenfeksiyonu.
Operatör ve asistanların steril eldiven kullanması.
Proflaktik antibiotik.
Kontrast enjekte edilen bölgelerin etkili dreanjı.
Bakteriyemi ve sepsis nedeninin safra kesesi
olabileceği unutulmamalı: Sistik kanal
obstrüksiyonu. Tedavi: Kolesistostomi.
34. ERCP ile metal stent yerleştirilmesi
sonrası kolesistit
Sıklık: % 5-7
Sistik kanal orifisinin tümöral infiltrasyonuna
bağlı.
Kolesistostomi gerektiriyor. Bazı hastalara
kolesistektomi yapılması söz konusu olabilir.
35. Kronik kolesistit
Tekrarlayan taşlı akut kolesistit ataklarının sonucu
olarak gelişir.
Safra kesesi duvarı kalınlaşmıştır ve fibrotiktir.
Akut atak esnasında safra kesesi palpe edilemez.
Safra kesesine atfedilebilir semptomlar azalmıştır,
ancak tekrarlayan pankreatit atakları,
koledokolithiyazis ve kolanjit semptomları
bulunabilir.