Esmaül Hüsna (Allah'ın 99 İsmi ve Türkçe Anlamları)Suat Furkan ISIK
Ìý
Allah'ın 99 İsmi Ve Türkçe Anlamları. "En güzel isimler (Esmaü'l Hüsna) Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle dua edin." [ ArafSuresi,180 ]
Esmaül Hüsna (Allah'ın 99 İsmi ve Türkçe Anlamları)Suat Furkan ISIK
Ìý
Allah'ın 99 İsmi Ve Türkçe Anlamları. "En güzel isimler (Esmaü'l Hüsna) Allah'ındır. O halde O'na o güzel isimlerle dua edin." [ ArafSuresi,180 ]
Gazi̇antep Afad psi̇kososyal destek çalişma grubu çalişana huzur sunumuŞiraz ADİL
Ìý
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın 21.01.2015 tarihli ve 1584 sayılı ilgi yazı da belirtilen;
23.09.2014 ile 02.10.2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen ‘ Çalışana Destek Eğitici Eğitimi ’nin uygulanmasının ikinci Etabı olan, İl Müdürlüklerinde görevli tüm AFAD personeline yönelik gerçekleştirilmesi, çalışan personelin iletişim teknikleri, kriz ve çatışmayı çözme, öfke ile baş etme ve stresli durumlarda kendine yardım, personellerimizin kişisel gelişim, zihinsel gelişim ve sosyal gelişimleri tamamlama konularında bilgi ihtiyacını karşılayarak, çalışanların desteklenmesi ve güçlendirilmesi amacıyla oluşturulan Psikososyal hizmet destekleri bireysel çalışma ortamında ‘Çalışana Destek Eğitimi’ İl Afet Ve Acil Durum Müdürlüğünce başlatılmıştır.
2015 yılı ocak ayında planlanarak Şubat Ayı itibariyle yılsonuna kadar gerçekleştirilmesine yönelik ilk toplantımız ‘‘Çalışana Destek Eğitimi’’ personel listesi, iş planı, çalışma takvimi ve Psikososyal Destek Eğitim Faaliyeti Kitapçığı hazırlanarak ‘‘Çalışana Destek Eğitimi’’nin koordinasyon ve planlama toplantısı, idari yöneticiler ve uygulama Koordinatörü Sosyal Çalışmacı Adil Şiraz’ın katılımıyla il binasında bir araya gelmişlerdir.
görüşmeler neticesi yıl boyu sürecek çalışana psiko sosyal destek iş planlaması üzerinden geçilerek uygulama sürecinin başlatılması yönünde eksikliklerin tamamlanması kararlaştırıldı.
Gazi̇ante psi̇kososyal destek çalişma grubu çalişana huzur sunumu özeti̇Şiraz ADİL
Ìý
sunum için lütfen resmi tıklayınız!..
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı programlarından olan, "Çalışana Destek Eğitimi" Gaziantep İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü bünyesinde personellere yönelik olarak devam ediyor..
‘‘Çalışana Destek Eğitimi’’ personel listesi, iş planı, çalışma takvimi ve Psiko-sosyal Destek Eğitim Faaliyeti Kitapçığı hazırlanarak ‘‘Çalışana Destek Eğitimi’’nin koordinasyon ve planlama toplantısı, Gaziantep İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, İdari Yöneticiler ve uygulama Koordinatörü Sosyal Çalışmacı Adil Şiraz’ın katılımıyla hizmet binası toplantı salonunda yapılmıştır.
Bu kapsamda çalışan personelin iletişim teknikleri, kriz ve çatışmayı çözme, öfke ile baş etme ve stresli durumlarda kendine yardım, personellerimizin kişisel gelişim,zihinsel gelişim ve sosyal gelişimleri tamamlama konularında bilgi ihtiyacını karşılayarak, çalışanların desteklenmesi ve güçlendirilmesi amacıyla oluşturulan, Psiko-sosyal hizmet destekleri, bireysel terapi çalışmalarının yıl boyu sürdürüleceği bildirildi..
"Tüketici Davranışlarında Motivaasyon" sunumunda tüketici davranışlarına etki eden çeşitli güdüler, onların bileşenleri, güdü çatışmaları ve s ile ilgili kapsamlı bir konu ele alınmıştır. Sunumda Malow ve Freud`un da çalışmalarından yararlanılmakla yanısıra Türkiye`de olan Tüketici Davranışları ile ilgili kaynak kitaplar kullanılmıştır.
Sunum bu konu ile ilgili bilgi edinmek isteyenler için yararlıdır.
Gıdalarda Taklit ve Tağşiş_ ilbas.pdf Counterfeit and AdulterationA. İrfan İLBAŞ
Ìý
Türkiye'de gıdalarda taklit ve tağşiş ile mücadele.
Gıda sahteciliği örnekle ve önlemler.
Denetim ve Kontrol
Tüketici haklarını koruma
Haksız rekabeti önleme
HALK SAÄžLIÄžI(SAÄžLIÄžIN GELÄ°ÅžTÄ°RÄ°LMESÄ°).pptxmoruc832
Ìý
Temel i̇kna teknikleri
1. Temel Ä°kna Teknikleri
GiriÅŸ
İletişim insanların birbirlerini etkileme ve birbirlerinden
etkilenme yoludur. İletişim sürecinin amacına odaklanarak
yapılan bu ve benzeri birçok tanımda, iletişimin temel işlevinin
"hedef üzerinde belirli bir etki yaratmak" olduğu
vurgulanmaktadır. Diğer bir deyişle, iletişimde varılmak istenen
nokta, hedef kitlede kaynağın amacına hizmet edecek bir etki
yaratmaktır. Bu nedenle sosyal etki ve ikna, hem kuramsal hem
de uygulamalı iletişim çalışmaları içinde en çok ilgi gören
konuların başında gelmektedir.
2. İkna'nın Tanımlanması
İknaya ilişkin birçok tanım yapılmaktadır. Brembeck ve Howell'e göre
ikna "önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşmak amacıyla, bilinçli olarak,
insan güdülerinin manipülasyonu yoluyla düşünce ve eylemlerin
değiştirilmesi girişimi"dir. Aynı bilim adamları 1976'da iknayı çok
daha yalın bir ifadeyle tanımlama yoluna giderler ve ikna için
"bireylerin seçimlerini etkileme amaçlı iletişim" şeklinde bir tanım
yaparlar. Reardon , iknayı "ikna çabası içinde olan bireyin, çeşitli
duygusal ve biliÅŸsel teknikler yoluyla bir baÅŸka bireyin belirli bir
davranış, inanç ya da tutumu benimsemesine rehberlik etmek" şeklinde
tanımlar.
Raven ve Haley ise iknayı, , "bir bireyin etkisiyle birey ya da bireylerin
biliş, tutum ya da davranışlarında değişiklik yaratılması" şeklinde
tanımlarlar.
Bu ve benzeri tanımların ortak noktalarından yola çıkarak iknayı
kısaca, kaynak kişi ya da kişilerin, hedefin belirli bir ürün, birey ya da
görüşe ilişkin olumlu bir tutum oluşturmasını ya da var olan tutumunu
değiştirmesini sağlama yönündeki çabası olarak tanımlayabiliriz.
İkna edici iletişim, bir birey, düşünce ya da olaya ilişkin tutum değişimi
yaratmak amacıyla gerçekleştirilen iletişim olarak tanımlanabilir.
3. Temel Ä°kna Teknikleri ve Etkileri
Gerek iş yaşamında, gerekse günlük yaşamda bilinçli ya da
bilinçsizce birçok farklı ikna tekniği kullanırız. İkna edici
olabilmek için, elimizdeki bilgiyi ve kanıtları iyi
yapılandırmalı, örgütlemeli, kontrol değişkenlerini dikkate
almalı, aynı zamanda, dış görünüşümüze, konuşma
tarzımıza ve beden dilimize kadar kendimizle ve iletişim
bağlamıyla ilgili birçok faktörü de göz önünde
bulundurmalıyız.
İknaya giden yolun, birçok temel kuramsal yaklaşımda da
vurgulandığı gibi, iletişim sürecinin öğelerini mesaja
uygun bir şekilde manipüle etmek olduğu açıktır. Bu bakış
açısıyla, temel ikna teknikleri dendiği zaman akla, ikna
sürecini kolaylaştırdığı ve hızlandırdığı bilinen belli başlı
bazı kaynak, mesaj, araç, kanal ve hedefle ilgili değişkenler
gelebilir (örneğin, kaynağın güvenilirliğinin arttırılması,
mesajın kanıt içermesi gibi). 9 temel ikna tekniği şöyledir,
4. • Önce küçük sonra büyük rica tekniği
• Önce büyük sonra küçük rica tekniği
• Gitgide artan ricalar tekniği
• Sadece o değil veya satışı tatlandırma tekniği
• "Evet- evet tekniği"
• "Acaba" değil "hangi" tekniği
• Soruya soruyla yanıt verme tekniği
• Yer etme tekniği
• Borca sokma tekniği
5. "Önce Küçük Sonra Büyük Rica" Tekniği
Bu teknikte kaynak hedeften önce küçücük, onu zora sokmayacak,
kabul edilme olasılığı yüksek bir talepte bulunur. Ardından da adım
adım daha büyük taleplerde bulunma yolunda ilerler.
Freedman ve Fraser (1966) bu tekniğin etkisini sınadıkları
araştırmalarında 156 ev kadınından bir dergi için demografik bilgi
içeren, fazla zamanlarını almayacak birkaç soruya yanıt vermelerini
isterler. Bu sorulara yanıt aldıktan sonra, kadınlardan evde
kullandıkları temizlik ürünleriyle ilgili 8 soruya daha yanıt vermeleri
istenir. Üç gün sonra, aynı kadınlar tekrar aranır ve onlardan ilkine
nazaran daha büyük bir ricada bulunulur: evlerine yapacakları, evin
her yerini gezip, kullandıkları malzemeleri belirlemek amaçlı iki saat
sürecek ziyareti kabul edip etmeyecekleri sorulur. Araştırma
sonucunda, büyük ricadan önce küçük ricanın sunulduğu deney
grubundaki kadınların %50'sinin; küçük rica olmaksızın doğrudan
büyük ricanın sunulduğu kontrol grubundaki kadınlarınsa sadece
%25'inin büyük ricayı kabul ettiği görülmüştür. Bu tekniğin etkisinin
altında taahhüt, tutarlılık beklentisi ve benlik algısının rolü olduğu
söylenmektedir.
6. "Önce Büyük Sonra Küçük Rica" Tekniği
"Önce reddetme, sonra kabul etme" ya da "kapıyı
yüzüne çarpma" tekniği şeklinde de adlandırılan
teknikte , adından da anlaşılacağı gibi ilk önce
büyük, ardından küçük bir ricada bulunulur. Süreç,
insanların değer sistemlerinin ya da mali
durumlarının el vermeyeceği düzeyde yüksek ve
sonuç olarak da reddedilme olasılığı çok yüksek
olan bir talepte bulunup, ardından beklentiyi
düşürerek hedefi razı etme şeklinde işler.
Oldukça etkili bir ardışık rica tekniği olan bu
tekniğin gücünü sınayan araştırmalara ilişkin üç
ayrı meta-analiz çalışması yürütülmüştür ve
üçünde de varılan ortak nokta, bu tekniğin
gerçekten etkili ikna tekniklerinden biri olduğudur.
7. "Gitgide Artan Ricalar" TekniÄŸi
Gitgide artan ricalar tekniğinde hedefe önce kabul edilebilir bir öneri
sunulur, ardından da evet diyeceği noktaya kadar öneri adım adım
büyütülür. Araba için düşük ve cazip bir fiyat vererek müşteri galeriye
çekilir; ardından da motor hacmi, model, donanım, aksesuar farkı gitgide
eklenerek müşterinin başta hiç düşünmediği bir fiyata araba satılır.
Cialdini ve arkadaşları (1978) yaptıkları deneyde üniversite öğrencilerini
telefonla arayarak önce yapacakları araştırmaya katılmak isteyip
istemediklerini sorarlar. Evet yanıtı gelirse, deneyin sabah erken saatte
olduğu belirtilir ve bunun kendileri için uygun olup olmadığı sorulur.
Araştırmacılar, uygun cevabını aldıktan sonra da, yalnızca belirli günlerde
çalışabileceklerini, bunu kabul edip edemeyeceklerini sorarlar. Deney
sonunda, deney grubunda, yani gitgide artan ricalar koşulunda olanların
%56'sının, kontrol koşulunda olup da tüm ricaları bir solukta
dinleyenlerinse %31'inin deneye katılmayı kabul ettikleri ortaya
konmuştur. Önce küçük sonra büyük tekniğine oldukça benzer olan bu
teknikte farklı olan nokta, burada küçük ricadan sonra gelen ricanın
ilkinden daha büyük olması koşulunun aranmaması, aynı zamanda,
ricadan sonra davranışın gerçekleşmesinin değil de sadece sözel kabulün
değerlendirmeye alınmasıdır.
8. "Sadece O DeÄŸil" TekniÄŸi
"Satışı tatlandırma tekniği" olarak da adlandırılan bu teknikte hedef isteği
kabul edip etmediğini belirtmeden istekte bir azaltma gerçekleştirilir ya da
daha cazip hale getirecek değişiklikler yapılır. "Bu ürünleri alırsanız size %10
indirim uygularım, yanında da şu çantayı da hediye ederim" diyen satış
elemanının kullandığı teknik buna örnek verilebilir. Bu tekniğin etkisinin
altında da, önce küçük sonra büyük rica tekniğinde olduğu gibi karşılıklılık
ilkesi vardır; birisi sizin için bir iyilik yaptığında, indirime ya da hediye verme
yoluna gittiğinde, siz de onun iyilikseverliğine karşılık verme yönünde bir
sorumluluk hissedersiniz.
Burger (1986) bu tekniğin gücünü sınamak için gerçekleştirdiği araştırmada
çarpıcı sonuçlar elde etmiştir. Bir üniversite kampusunda pasta satışı yapılarak
gerçekleştirilen araştırmada, deney koşulunda alıcılara kekin 75 sent olduğu
söylenmiş (sadece o değil koşulu) ve henüz hedef yanıt vermeden kekin
yanında 2 tane de çikolata ikram edileceği belirtilmiştir. Kontrol koşulunda ise
bir adet kekle 2 adet çikolatanın toplam 75 sente satıldığı belirtilmiştir.
Araştırma sonucunda, sadece o değil koşulundaki müşterilerin %73'ünün,
kontrol koşulundakilerinse %40'ının kek satın aldığı ortaya çıkmıştır.
Önce büyük sonra küçük rica tekniğiyle oldukça benzer görünmekle birlikte bu
iki teknik arasında temel bir farklılık vardır. Önce büyük sonra küçük rica
tekniğinde hedef ilk ricayı reddettikten sonra küçük rica devreye sokulur;
sadece o değil tekniğindeyse, henüz hedeften bir yanıt gelmeden, yanıt
vermesine fırsat tanınmadan ikinci teklif sunulur.
9. "Evet-Evet" TekniÄŸi
Evet-evet tekniğinde, hedefe üst üste evet yanıtı verme olasılığı
yüksek olan sorular sorulur ve asıl talep (ürünü satmak, aday için oy
istemek ya da herhangi bir konuda yardım talebinde bulunmak gibi)
en sona bırakılır. Örneğin, bir sigorta şirketi çalışanı, karşısındaki
bireyi üyelik için ikna etmeye çalışırken bu tekniği kullanabilir.
Konuşmasına "Geleceğinizi güvence altına almak istersiniz değil mi?
emeklilikte rahat etmek istersiniz deÄŸil mi?" gibi sorularla baÅŸlayan
çalışan, böylece evet yanıtı almak için gerekli altyapıyı oluşturur.
Karşıdaki bireyde bir "evet yanıtı" örüntüsü oluşturduktan bir süre
sonra sıra asıl soruya gelir ve şirketin sunduğu imkanlar verdirilen
evet yanıtları doğrultusunda vurgulandıktan sonra "bizim sigorta
şirketimizle çalışmak istersiniz değil mi?" şeklinde bir soru yöneltilir.
Bu durumda çoğunlukla evet yanıtlarının devamı gelir. Bunun altında
yatan nedenlerden birisi, hedefin zihninde oluşturulan örüntüdür. Bu
örüntü evet deme yönünde bir hazır bulunuşluğa yol açmaktadır.
Ardarda, soluksuz bir şekilde yöneltilen sorular, hedefin kaynaktan
gelen bilgileri ayrıntılı bir şekilde bilişsel işleme sokmasına olanak
tanımamakta ve kestirme yoldan yapılan bilişsel işlem ürünün
gerekliliğini onaylattıktan sonra, birey, ürüne gereksinim duymaya
baÅŸlayarak adeta kendi kendini ikna yoluna gitmektedir.
10. "Acaba DeÄŸil Hangi " TekniÄŸi
"Acaba değil hangi" tekniğinde hedefe herhangi bir ürüne gereksinim duyup
duymadığı ya da herhangi bir konu hakkında seçim yapmak isteyip
istemediği sorulmadan, doğrudan seçenekler sunulur ve bir anlamda
emrivaki yapılarak içlerinden birini seçmesi beklenir. Örneğin, kaynak,
iletişim çatışması yaşadığı arkadaşıyla randevulaşmak istemektedir.
Arkadaşına kendisiyle görüşüp görüşmeyeceğini sormak ve böylece de
reddedilmek olasılığını göze almak yerine, ondan evet yanıtı almışçasına,
doğrudan bir seçim yapmasını bekler. Örneklendirmek gerekirse, "Seninle
görüşmek istiyorum, acaba uygun musun?" demek yerine "Seninle görüşmek
istiyorum, salı mı uygun çarşamba mı?" diye sorar. Bu yolla
"uygun değilim" ya da "seninle görüşmek istemiyorum" gibi yanıtlar alarak
reddedilme ya da "uygun olunca ararım, bir ara görüşürüz" gibi yanıtlarla
ertelenme olasılığını bertaraf eder. Ardından da aynı kararlılıkla iletişimi
sürdürür ve "senin işyerinde mi benimkinde mi, saat on mu on bir mi?"
şeklinde seçenekleri sıralar.
Yalnızca bir fincan kahve içmeye gittiğiniz pastanede hiç niyetiniz yokken
yediğiniz çikolatalı pastanın ya da yalnızca çorap almaya gittiğiniz
mağazada aldığınız takım elbisenin sorumlusu çoğunlukla bu tekniktir.
Acaba değil hangi tekniği, iş yaşamında yaygın olarak kullanılmakla birlikte,
günlük yaşamda da başarılı iletişimcilerin kurtarıcılarındandır.
11. "Soruya Soruyla Yanıt Verme" Tekniği
İkna süreci her zaman kaynağın hedeflediği gibi işlemez.
Kimi zaman tıkanıp kalan kaynak kişi ya da kişiler,
zaman kazanmaya gereksinim duyarlar. Soruya soruyla
yanıt verme tekniği bu aşamada devreye girer. Soruya
soruyla yanıt verme tekniği, hedefi yanıt vermeye,
savunmaya götürdüğü için kaynak açısından zaman
kazandırıcıdır.
"Böyle düşündüğüm kanısına nereden vardınız?", "Siz bu
konuda ne düşünüyorsunuz?" gibi sorulara kimi zaman
imdada yetişir. Ayrıca "anlamadım, tekrar eder misiniz?"
türü cümleler de benzer etkiyi yaratır. Kimi zaman
insanlar soru sorarak sizi sıkıştırmak, zor duruma
sokmak isteyebilirler. Bu taktik bu ve benzeri anlarda
"topu karşı tarafa atmak" ve aynı zamanda "onları kendi
silahlarıyla vurmak" anlamına gelir.
12. "Yer Etme" TekniÄŸi
Reklamlarda sıklıkla başvurulan yer etme tekniğinde,
beÅŸ duyudan en az birine hitap ederek hedefin
zihninde yer etmek hedeflenmektedir . Örneğin
yiyecek reklâmlarında "sıcacık çorba", "kıpkırmızı
domates", "çıtır çıtır patates" gibi vurgularla bu amaca
ulaşılır. Bu tekniğin etkisi daha çok algısal çağrışımla
açıklanmaktadır. "Kıpkırmızı", "buz gibi" olmakla,
"mis gibi" kokmakla bir ürünü eşleştirdiğimizde,
çağrışım yoluyla ürüne ilişkin her yeni bilgide bu
ayrıntıları, bu nitelendirmelerde de her zaman ürünü
hatırlarız.
13. "Borca Sokma" TekniÄŸi
Bizim için dakikalarca emek harcayarak (talep etmesek ve hatta bu
durumdan hiç hoşlanmamış olsak bile) tenimize en çok yakışan
parfümü bulmaya çalışan mağaza görevlisi ve beden yapımıza en çok
yakışacak pantolon modelini bütün modelleri tek tek çıkararak
araştırmış olan tezgâhtar acaba neden kendini bu kadar yormaktadır?
Bu davranışının altında, büyük olasılıkla deneyim yoluyla edindiği bir
beceri, bir ikna tekniği yatmaktadır.
Borca sokma tekniğinin etkisinin altında, önce büyük sonra küçük rica
tekniğinde de söz edilen karşılıklılık ilkesinin yattığı söylenebilir.
Karşılıklılık ilkesine göre karşımızdaki birey bizim için birçok zahmete
girer, emek harcarsa kendimizi borçlu hissetmeye başlarız. Aramızdaki
eşitlik, denge bozulur ve bunu telafi etmek için ne gerekiyorsa yapmaya
hazır hale geliriz. Bunun bilincinde olanlar da amaçlarına ulaşmak için
hedefe bu dengesizliği hissettirip borçluluk duygusu uyandırmak için,
onun talebi olmaksızın çaba harcarlar.
Size dakikalarca mönüde neler olduğunu anlatan garsona bir şey
yemeyeceğinizi söylemeniz güçtür. Benzer şekilde, peşinizde gezip
birçok ürün öneren satıcıya karşı emeğinden dolayı kendinizi borçlu
hissedersiniz.
14. "Önce Ver Sonra Geri Al" Tekniği
Önce ver sonra geri al tekniğinde hedefe son derece cazip gelecek koşullar vaat edilir (ürün için
oldukça düşük bir fiyat, uygun ödeme koşulları sunulması ya da oy isteyen bir adayın
seçmenlere en çok gereksinim duydukları toplumsal sorunları çözme sözü vermesi gibi). Bu
vaadin etkisiyle hedef ürününüze, görüşünüze ya da adayınıza daha sıcak bakmaya başlar.
Zaten tutum değişimine yatkın bir hedefle karşı karşıyaysanız, hedef önerdiğiniz yeni tutuma
adeta bağlılık geliştirir. İnsanlarda, hâlihazırda yapmış oldukları bağlanmaları haklı çıkarmak
için yeni nedenler, gerekçeler oluşturma yönünde bir eğilim vardır.
Hedef, iyice pekiştirilen bu bağlılıktan sonra cayması oldukça güç bir noktaya vardığında,
önceden bilinçli olarak yüksek tuttuğunuz vaatlerde değişikliğe gider, elinizde olmayan
nedenlerle koşullarda bir değişiklik gerçekleştiğini ve vaatlerinizin bir kısmını
gerçekleştiremeyeceğinizi belirtirsiniz. Bu süreç esnasında önerilen tutuma bağlılık geliştirmiş
olan hedefin geri dönme olasılığı düşüktür.
Size bir pantolon beğendirilir, çok yakıştığı söylenir, tekrar tekrar aynada bakıp ona
bağlanmanız sağlanır. Ardından da sizin razı geldiğiniz fiyatın kasiyer tarafından yanlış
basıldığı belirtilir. Arabaya duygusal bağlılık geliştirmeniz sağlanır (formlar doldurulur, kredi
koşulları konuşulur, deneme sürüşü yaptırılır), ardından da hesaplarda bir hata olduğu,
yanlışlıkla klima farkını eklemeyi unuttukları ifade edilir.
Bu güncel örnekler "önce ver sonra geri al" tekniğinin günlük yaşamda ne denli yaygın olarak
kullanıldığı gerçeğine kanıt olmakla beraber, çeşitli bilimsel araştırmalar yoluyla da tekniğin
güçlü etkisi kanıtlanmıştır.
Tahmin edileceği gibi, bu teknik, etik olmadığı yönünde önemli eleştiriler almaktadır. Bu
tekniği "acımasız ikna uzmanlarının kullandığı bir tuzak" olarak görmektedir.