Etkin İletişim - İnsanları İkna EtmekDÜZCE ÜNİVERSİTESİEtkin İletişim - İnsanları İkna Etmek [Harward Business 3] kitabından özet çıkarılarak yapılan bir sunumdur.
KİŞİLER ARASI İLİŞKİLERDE ÇATIŞMA VE ÇATIŞMA ÇÖZMECan AbbakKİŞİLER ARASI İLİŞKİLERDE ÇATIŞMA VE ÇATIŞMA YÖNTEMLERİNİN ANLATILDIĞI BU SUNU YÜKSEK LİSANS ÖDEV ÇALIŞMASI OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.
Topluluk Önünde Etkili Konuşma Dr. Sema Coşkun SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...SEMRIN IK EGITIM VE DANISMANLIKTopluluk önünde etkili ve güzel konuşmanın ipuçları
Güzel konuşma ve hitabet
Konuşmak
Hitabet
Topluluk önünde konuşmak
KURUMSAL İLETİŞİMDE ETİKÜMİT ÜNKER“Etik” (ethics) ise, ahlaktan daha farklı bir kavramdır. Türkçe’ye daha ziyade ahlak felsefesi ya da ahlak bilimi olarak çevrilmektedir (Ahlak felsefesi, insan yaşamındaki değerler, ilkeler ve yargıları inceleyen felsefe dalıdır). Etik, bir olgu olan ahlaktan farklı olarak, bu olgunun araştırılmasını ve böylece ahlaki açıdan insanlar için nelerin doğru ve nelerin yanlış olduğuna dair ilkelerin belirlenmesini irdeler.
Kant’ın Ödev ahlakında (Deontoloji) iş ahlakı söz konusu olduğunda sorulması gereken sorulardan biri de ‘’İş ahlakı işletmenin çıkarları için mi? Yoksa toplumun çıkarları için mi gereklidir?’’ sorusudur. İşletmenin çıkarlarına uygun olduğu için iş ahlakına uymak gerçekten ahlaki bir şey midir?
Bu sorulara anlamlı cevap verebilmek için deontoloji ve teleoloji kavramlarına bakmak gerekir. Kant’ın ahlakında esas olan mutluluk ya da fayda değil, mutluluğu hak etmek ve doğru olmaktır. Burada ahlaki olmak için başka koşulların yerine gelmesinin beklenmemesi gerektiğini vurgular Kant. Ahlaki davranış her koşulda ve durum ne olursa olsun ortaya konması gereken bir davranıştır.
Sonuçsalcılık (Teleoloji) ise deontolojik yaklaşımın karşısındaki ahlak teorisidir. Nasıl yaşanması gerektiğine dair ahlak teorileri iki farklı kavram içerir.
İyi ve kötünün ne olduğuna yönelik görüş.
Doğruluk
Sonuçsalcılık açısından bir kişi hangi değerleri benimserse benimsesin bu değerleri ilerletmek ve geliştirmek için çalışmalıdır.
Kurumsal İletişim açısından da bu iki yaklaşımı ahlak ve etik davranış şeklinde incelemeye çalışılmıştır. Günümüz dünyasında etik davranış şekilleri kurumların müşteri ileri ile olan iletişiminde olmazsa konularından biridir. Bu konuya önem gösteren kurumların kendi çalışanları ile dış çalışanları arasındaki ahlaki değerlere uyumu kontrol eden ’ ’Etik Kurul’’ ları bulunmaktadır.
KİŞİLER ARASI İLİŞKİLERDE ÇATIŞMA VE ÇATIŞMA ÇÖZMECan AbbakKİŞİLER ARASI İLİŞKİLERDE ÇATIŞMA VE ÇATIŞMA YÖNTEMLERİNİN ANLATILDIĞI BU SUNU YÜKSEK LİSANS ÖDEV ÇALIŞMASI OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.
Topluluk Önünde Etkili Konuşma Dr. Sema Coşkun SEMRİN İK Eğitim ve Danışma...SEMRIN IK EGITIM VE DANISMANLIKTopluluk önünde etkili ve güzel konuşmanın ipuçları
Güzel konuşma ve hitabet
Konuşmak
Hitabet
Topluluk önünde konuşmak
KURUMSAL İLETİŞİMDE ETİKÜMİT ÜNKER“Etik” (ethics) ise, ahlaktan daha farklı bir kavramdır. Türkçe’ye daha ziyade ahlak felsefesi ya da ahlak bilimi olarak çevrilmektedir (Ahlak felsefesi, insan yaşamındaki değerler, ilkeler ve yargıları inceleyen felsefe dalıdır). Etik, bir olgu olan ahlaktan farklı olarak, bu olgunun araştırılmasını ve böylece ahlaki açıdan insanlar için nelerin doğru ve nelerin yanlış olduğuna dair ilkelerin belirlenmesini irdeler.
Kant’ın Ödev ahlakında (Deontoloji) iş ahlakı söz konusu olduğunda sorulması gereken sorulardan biri de ‘’İş ahlakı işletmenin çıkarları için mi? Yoksa toplumun çıkarları için mi gereklidir?’’ sorusudur. İşletmenin çıkarlarına uygun olduğu için iş ahlakına uymak gerçekten ahlaki bir şey midir?
Bu sorulara anlamlı cevap verebilmek için deontoloji ve teleoloji kavramlarına bakmak gerekir. Kant’ın ahlakında esas olan mutluluk ya da fayda değil, mutluluğu hak etmek ve doğru olmaktır. Burada ahlaki olmak için başka koşulların yerine gelmesinin beklenmemesi gerektiğini vurgular Kant. Ahlaki davranış her koşulda ve durum ne olursa olsun ortaya konması gereken bir davranıştır.
Sonuçsalcılık (Teleoloji) ise deontolojik yaklaşımın karşısındaki ahlak teorisidir. Nasıl yaşanması gerektiğine dair ahlak teorileri iki farklı kavram içerir.
İyi ve kötünün ne olduğuna yönelik görüş.
Doğruluk
Sonuçsalcılık açısından bir kişi hangi değerleri benimserse benimsesin bu değerleri ilerletmek ve geliştirmek için çalışmalıdır.
Kurumsal İletişim açısından da bu iki yaklaşımı ahlak ve etik davranış şeklinde incelemeye çalışılmıştır. Günümüz dünyasında etik davranış şekilleri kurumların müşteri ileri ile olan iletişiminde olmazsa konularından biridir. Bu konuya önem gösteren kurumların kendi çalışanları ile dış çalışanları arasındaki ahlaki değerlere uyumu kontrol eden ’ ’Etik Kurul’’ ları bulunmaktadır.
E.eği̇ti̇mi̇ orji̇nal sunu111Referans Kariyer ve Bilişim MerkeziMilli Eğitim Bakanlığı tarafından temel düzeyde hazırlanmış olan Eğitimcinin Eğitimi Kursu; eğiticinin kurum çalışanlarına işin daha etkin, daha verimli ve amaca hizmet eder bir şekilde yapılması adına bilgi aktarımında bulunabilmesini sağlamak ve bu yöndeki beceri ve davranışlarını geliştirmek, çevresine model olan ve bu sorumluluğu paylaşan iş bir birey olmasını sağlamaktır.
Siyasal İletişim ve İtibar YönetimiOrhan SamastSiyasal İletişimde İtibar Yönetimi Sunumu 5 Aralık 2013 tarihinde İstanbul'da yapılan Siyasal İletişim Zirvesi'nde gerçekleştirilmiştir.
DAVRANIŞSAL İKTİSAT İktisadi Davranış, Karar ve Seçimlerde İrrasyonelite ve S...COSKUN CAN AKTANDAVRANIŞSAL İKTİSAT İktisadi Davranış, Karar ve Seçimlerde İrrasyonelite ve Sonuçları: Çevresel etkiden kaynaklanan hata ve yanılgılar
TEDi training and consultancy training seminar catalogueÜMİT ÜNKERThis document provides a training and seminar catalog for 2016 from a Turkish company that specializes in sales, marketing, leadership, and personal development trainings. The company offers over 100 modules across various topics customized for each client. Their training methodology combines in-class and online learning with follow up evaluations to ensure on-the-job application. They have provided customized solutions to many Turkish and international brands, training over 40,000 attendees.
Toplumsal bellek bağlamında sokak ve cadde i̇simlerinin i̇ncelenmesiÜMİT ÜNKERBu çalışmada Toplumsal Belleğin Sokak ve cadde isimlerinde kullanılarak nasıl bir hatırlatma, hatırlama sürecinde yer aldığı incelenmektedir. Bellek kavramına disiplinler arası bir ilgi olarak bakmak gerekir. İnsan belleği birçok şeyi kalıcı hafızasına kaydeder ve belirli tetikleyiciler sayesinde o durum, olayı hatırlar. Yaşanılan olayların bıraktıkları izler ve kodlar hatırlanma esnasında o an neler hissedildiyse o şekilde ortaya çıkar. Toplumlarında bellekleri vardır ve birçok olay yaşanır, kaydedilir, hatırlanır ya da unutulur, unutturulur. Toplumsal bellek bu noktada kültürel olarak insanların tarih boyunca yaşadıkları sevindirici ve üzücü tüm olayları kaydeder ve belirli anlarda, belirli tetikleyiciler ile hatırlanır ya da unutturulur. Bu noktada önemli insanların isimlerinin toplum hafızasında kodlanmış bir takım toplumsal olaylara konu olmuş halleri mevcuttur. Bu isimler yaşatılmak istendiğinde karşımıza bazen bir anıt, bazen bir sokak ismi, bazen de bir okul, bina v.b. şekilde tekrar çıkar. Ancak unutturulması isteniyorsa silinmeye, belirli olayların tekrar tetiklenmesini önlemek amacıyla gizlenmeye de çalışıldığı bilinmektedir.
YENİ MARKA YARATMA STRATEJİLERİÜMİT ÜNKERÖzet
Bu çalışmada bir marka yaratma stratejisinin aşamaları ve yeni bir marka belirlerken nelere dikkat edilmesi gerektiği anlatılmaktadır. Bunu anlatırken marka kavramına, tarihçesine bakılmış ve bir markanın en temel ve en önemli noktası olan logo belirleme aşamalarına değinilmiştir. Ayrıca marka yaratma adımından önce fikrin geliştirilmesi ve tutması noktasında 6 temel ilkeye değinilmiş ve bu ilkelerin neler olduğu açıklanmıştır. Marka, günümüzde bir ürünün renk, söz, şekil v.b. noktalarla diğerlerinden farklılaşarak ayrışması anlamındadır. Tüketicilerin markalar ile aralarında kurdukları duygusal bağ ürünün raftan kolayca alınmasına ve akılda kalıcılığa böylelikle de pazarda uzun süreli konumlanmaya sebep olmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Marka, Yeni Marka Yaratma Stratejileri, Logo belirleme süreçleri
KİRA GURUÜMİT ÜNKERKİRA GURU CEO'su Sayın Doğan RAZON'un 5 Aralık 2012 tarihinde İstanbul Maslak Sun Plaza | Sun Plus Toplantı Merkezinde SATIŞ - SALES grubuna yaptığı sunum.
YARATICI DRAMA TEKNİKLERİ MODÜL 1ÜMİT ÜNKERBu seminerimizde;
- Tiyatral olarak farklı düşünme;
- Kendine inanma ve topluluk karşısında kendini daha rahat
ifade edebilme yöntemlerini deneyimleyeceğiz;
- Önemli noktalarda diksiyon & artikülasyon konularına,
- Aynı zamanda bilinçaltı pazarlama tekniklerine de değineceğiz.
Kayıt için : www.kiraguru.com/umitunker
1. 1
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANSI
İLETİŞİM BECERİLERİ VE İKNA EDİCİ İLETİŞİM
İKNA EDİCİ İLETİŞİM VE İKNANIN PSİKOLOJİSİ
Ü ÜNKER 131303028
Danışman: Doç. Dr. Kamile AKGÜL
2014
2. 2
İKNANIN PSİKOLOJİSİ VE İKNA EDİCİ İLETİŞİM
Vize Projesi
Ü ÜNKER 131303028
Danışman: Doç. Dr. Kamile AKGÜL
İstanbul, 2014
T.C.
YENİ YÜZYIL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER FAKÜLTESİ
İLETİŞİM YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
3. 3
İÇİNDEKİLER
Giriş ............................................................................................................................. 5
I.BÖLÜM KAVRAMSAL ÇERÇEVE
1.1.İkna Nedir? ......................................................................................................... 6
1.2.Retorik Nedir? .................................................................................................... 7
II. İKNANIN TEMEL PRENSİPLERİ
2.1.Karşılık Verme ................................................................................................... 7
2.2.Tutarlılık............................................................................................................. 7
2.3.Toplumsal Onay ................................................................................................. 8
2.4.Beğeni ................................................................................................................ 8
2.5.Otorite ................................................................................................................ 8
2.6.Zor Bulunma ...................................................................................................... 8
III. İKNA EDİCİ İLETİŞİM
3.1.Bilgi .................................................................................................................... 9
3.2.Uyum .................................................................................................................. 7
3.3.Algılama ............................................................................................................. 8
3.4.Objektiflik .......................................................................................................... 9
3.5.Denge ................................................................................................................. 9
3.6.Davranış Değiştirme .......................................................................................... 9
IV. İKNA VE KORKU
4.1.İkna ve Korku .................................................................................................. 10
4.2.İkna Faktörleri .................................................................................................. 11
V.SÖZSÜZ UYUM SAĞLAMA YÖNTEMLERİ
5.1.Fiziksel Görüntü ............................................................................................... 11
5.2.Tonlama ........................................................................................................... 11
5.3.Duruş ................................................................................................................ 12
5.4.Soluk ................................................................................................................ 12
VI. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME ................................................................... 12
KAYNAKÇA ............................................................................................................ 13
4. 4
Özet
Bu çalışmada iknanın psikolojisi ve ikna edici iletişim yolları incelenmiştir. İnsanların birbirleriyle kurdukları iletişimde etkili olabilmeleri sözlü veya sözsüz iletişim kavramlarını en etkili şekilde kullanabilmeleri için evrensel kabul görmüş prensipler örneklerle açıklanmıştır. Arizona Üniversitesinde Psikoloji Profesörü olan Robert B. Cialdini’nin kaleme aldığı ‘’İknanın Psikolojisi’’ kitabında ki 6 temel prensipler incelenmiş ve güncel örneklere yer verilmiştir. İletişimde kontrolü elde tutabilmek için uyum kavramına bakılmıştır. Fiziksel uyum, Tonlama, Duruş, Soluk gibi kavramlar açıklanmaya çalışılmıştır. İkna faktörleri arasında korku kavramı incelenmiş ve insanların nelere daha fazla ikna oldukları konusuna değinilmiştir. Korkunun iknada ki yeri insanlara, verilen mesajlarda ortaya atılan tavsiyelere uymadıklarında başlarına gelecek olumsuz ve üzücü sonuçlara işaret ederek; onları bu yolla ikna etmeye çalışmaktır. Bu teknik olumsuz reklam içeriklerinde çok defa kullanılan bir tekniktir. Korkuları yöneterek, insanları daha kolay ikna edebildiğimiz bilinen bir gerçektir. İnsanlar beğendikleri kişilere, kendilerine benzer insanlara ve uyum içinde olabildikleri insanlara daha çok yakınlaşırlar ve bu duygusal bağ ile benzer olanın sözlerine ya da davranışlarına daha fazla ikna olurlar.
Anahtar Kelimeler: İkna, İkna Edici İletişim, İknanın Psikolojisi
5. 5
Giriş
İnsan; dil yetisi ile anlam kazanan ve bu yeti sayesinde sosyalleşebilen, var olduğu çevreyi ve dünyayı dili kullanarak anlamlandırabilen bir varlıktır. İnsan açısından bakınca, insanın dünyadaki yerini ve değerini koruyan en önemli unsur dildir. Başka bir deyişle dil, insanın var olduğu dünyayı anlama ve anlatma aracıdır (Sever, 1997; Aksan, 2007).
İnsanlar birbirleriyle iletişim kurarken kendi düşüncelerinin diğer kişiler tarafından kabul edilmesini beklemektedir. İşte tam da burada İknadan bahsedebiliriz. İkna bir toplumsal etkileme biçimidir. İnsanlara akılcı ve simgesel (ki her zaman mantıklı olmayan) yollarla bir fikir, tutum veya eylemin benimsetilmesine doğru kılavuzluk etme sürecidir. İknanın amacına ulaşmada kullandığı yöntem amaca doğru zorlamak yerine amacı ilgi çekici kılmaktır. Aristo’nun klasikleşmiş çalışması rhetoric iknaya ilişkin ilk önemli çalışma olarak kabul görmektedir. Aristo, yıllar önce, bilimsel olarak günümüzde yeni yeni keşfedilmiş ve kanıtlanmış birçok önemli bilgiyi kaleme almış, iknada “konuşmacının kişiliğinin”, “hedefin özelliklerinin” ve “konuşmanın özelliklerinin” mesajın ikna gücü üzerindeki etkilerinden söz etmiştir (Petty ve Cacioppo, 1981).
6. 6
I.BÖLÜM
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
1.1 İKNA NEDİR?
Brembeck ve Howell’e (1952: 24) göre ikna “önceden belirlenmiş sonuçlara ulaşmak amacıyla, bilinçli olarak, insan güdülerinin manipülasyonu yoluyla düşünce ve eylemlerin değiştirilmesi girişimi” dir. Aynı bilim adamları 1976’da (s. 9) iknayı çok daha yalın bir ifadeyle tanımlama yoluna giderler ve ikna için “bireylerin seçimlerini etkileme amaçlı iletişim” şeklinde bir tanım yaparlar. Reardon (1991: 2), iknayı “ikna çabası içinde olan bireyin, çeşitli duygusal ve bilişsel teknikler yoluyla bir başka bireyin belirli bir davranış, inanç ya da tutumu benimsemesine rehberlik etmek” şeklinde tanımlar. Raven ve Haley ise iknayı, (1982: 427), “bir bireyin etkisiyle birey ya da bireylerin biliş, tutum ya da davranışlarında değişiklik yaratılması” şeklinde tanımlarlar. 1 Bu açıklamalar da bizlere gösteriyor ki İkna, kişilerarası iletişimde son derece önemli ve güçlü bir kavramdır. İkna hayatımızın her alanında var olmakta, her an kullanılmaktadır. Siyasal iletişimde, Kitle iletişim araçlarında, (reklamlarda, filmlerde v.b.) Anne-Baba-Çocuk üçgeninde, duygusal ilişkilerde, iş hayatımızda v.b. birçok yerde iknaya başvurduğumuz gözlemlenmektedir. Ancak bir takım temel teknikler içeren ikna salt sözlü iletişimde değil, beden dili gibi güçlü sözsüz iletişimde de geçerlidir. Bir insanı ikna edebilmenin temel noktası onunla uyum içerisinde olmaktan geçer. Uyum kişiyi ‘’ikna edici’’ ile aynı çizgiye getirerek, empati kurmasını kolaylaştıran duygusal bir bağ kurarak konu ya da konular hakkında ‘’Evet’’ veya ‘’Hayır’’ demesini istediğimiz noktada elde etmek istediğimiz cevabı vermesini sağlamaktır.
1.2 Retorik Nedir?
Çok eski bir söz sanatı olan Retorik; bildirim amacına göre anlamsal vurguları değiştirerek ve kelimelerle oynayıp yeni anlatım olanakları yaratarak, örtük ama altı dolu anlamlar üretmek için kullanılır. Antikite’nin retorikçileri (Aristoteles, Cicero, Quintilianus) sözün kullanılmasına ilişkin teknikleri ve etkilerini gözlemlemiş ve kullanmışlardır. 2
1 Demirtaş H. Andaç (2004) ‘’Temel İkna Teknikleri: Tutum Oluşturma ve Tutum Değiştirme Süreçlerindeki Etkilerinin Altında Yatan Nedenler Üzerine Bir Derleme’’ Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi S.74
2 Olgunlu Esen Işıl. (2013) ‘’Retorik, İkna Sanatı’’ (Erişim: 19.11.2014)
7. 7
Yaklaşık 450 Milyon yıldır var olan insan iletişim kurarken önce sözlü sonra yazılı iletişim kurmaya başladı. Sözlü iletişim 40.00 yıldır etrafımızdayken, yazılı sözcükler 10.000 yıldır etrafımızda.3 Yani insanları ikna etmek için kullanılan tekniklerde görsel, duyusal ve dokunsal araçların kullanılmasının da son zamanlarda yapılan çalışmalarda ön plana çıktığını görüyoruz. Bu konuda yapılan araştırmalara baktığımızda, insanlara bir şey satmak için de duyguların harekete geçirilmesi gerektiği bilimsel olarak da kanıtlanmış olduğunu görebiliyoruz. Patrick Renvoise ve C. Morin ‘in ‘’Nöro Marketing, Müşterinizin Beynindeki Satın Alma Düğmesine Basmak!’’ isimli kitabında satın alma kararlarının eski beyin tarafından verildiğini ve eski beynin görsel uyarıcılarla ve duygularla tetiklenerek ikna olduğu anlatılmaktadır.
II. İKNANIN TEMEL PRENSİPLERİ
Arizona Üniversitesinde Psikoloji Profesörü olan Robert B. Cialdini’nin kaleme aldığı ‘’İknanın Psikolojisi’’ 4 kitabında ki 6 temel prensibi incelediğimizde görüyoruz ki insanları ikna edebilmek için bir takım kanıtlar sunmak, onlarla uyum içinde olmak, ilgili konularda uzman olmak gibi önemli detayların var olması gerekiyor.
2.1 Karşılık Verme
Birine durup dururken karşılıksız bir şey verirseniz, kendini size borçlu hisseder ve dediğinizi yapar. Herhangi birinin doğum gününü kutladığınızda o da sizin doğum gününüzü kutlayacaktır ya da özel bir ricada bulunduğunda size olumlu yanıt verecektir.
2.2. Tutarlılık
Birinden bir şekilde söz alırsanız ya da bir şey rica ederseniz, o kişi sözünü tutmak adına dediğini yapar. İnsanlar sözlerini tutmak ve sözlerine sadık kalmak isterler bu şekilde çevrelerinde toplumsal kabul görmüş ‘’sözüne sadık, dürüst’’ olarak anılmak isterler. Bu prensip insanların verdikleri sözlere büyük oranda uyduklarını ya da daha önce bir konuda sizin dediğinizi yaptıysa ikinci bir ricanızda sizi büyük olasılıkla geri çevirmeyeceğini belirtmektedir.
3 Patrick Renvoise ve C. Morin (2009) Nöro Marketing Müşterinizin Beynindeki Satın Alma Düğmesine Basmak! (Çev. Yaşar Yertutan). İstanbul: Mediacat
4 Caldini B. Robert (2003) İknanın Psikolojisi (Çev. Fevzi Yalım) İstanbul: Mediacat
8. 8
2.3 Toplumsal Onay
Birine bir şeyi başkalarının da yaptığına ikna ederseniz o kişi de onu yapmaya razı olur. İnsanlar kararsız kaldıklarında, kendilerinden önceki çoğunluğun verdiği kararlara bakarak karar alırlar. Çünkü çoğunluğun verdiği kararlar genelde doğru kararlardır düşüncesiyle toplumsal onay ararlar. Karar verme aşamasında olan kararsız kişilere referans göstermek ya da kendisinden önceki çoğunluğunda tercihinin bu yönde olduğunu belirtmek karar vermesini kolaylaştıracaktır.
2.4. Beğeni
Bir şey yaptırmak istediğiniz kişi sizi beğeniyorsa dediğinizi yapar, beğenmiyorsa beğendiği kişinin dediğini yapar. İnsanlar beğendikleri kişilerle ilişki kurmak, alışveriş yapmak, bir ürün ya da hizmeti satın almak isterler. Beğeni aynı zamanda güveni de oluşturan etkenlerden biridir ve insanlar güvendikleri insanların dediği şeylere daha fazla ikna olurlar. Kendisine yakın bulduğu, benzer insanların dediklerini yaparlar.
2.5. Otorite
Kişiler otoritelerin (Konusunda uzman ya da mevki sahibi, güçlü kişilerin) dediğini yapma eğilimindedir. Bir konu hakkında uzmansanız insanlar sizin sözlerinize inanır, bu konuda bilgi sahibi olduğunuzu ve konunun detaylarını bildiğinizi düşünürler. Örneğin, doktorlar konusunda uzman oldukları için insanlar üzerinde çok büyük ikna gücüne sahiptirler.
2.6. Zor bulunma
Kişiler az bulunur şeylere daha fazla ilgi gösterirler. Örneğin; insanları piyasada sayılı bulunan bir ürünü almaya ikna etmek daha kolaydır. Bir şeye sahip olamama dürtüsünden dolayı bir şeye sahip olmak isteriz. İnsanlar herhangi bir ürün ya da hizmet satın almak istediğinde kar ve zara konusuna bakarlar. Hangisi onlar için faydalı ve karlı ise ona yönelirler çünkü insanlar kaybetmeyi sevmezler bu nedenle bir an evvel sahip olmak, en iyi fiyata sahip olmak konusunda aceleci davranırlar ve bir daha sahip olamama dürtüsü satın alma davranışlarını etkiler.
9. 9
III. BÖLÜM
İKNA EDİCİ İLETİŞİM
3.1 Bilgi
İkna edici iletişimde önemli olan bilgi edinme sürecidir.
Bu süreçle karmaşık olarak görülebilen birçok sorun tanımlanmasında, tanımlanan soruna çözüm üretmede etkilidir. Bilgi edinebilmenin temel noktası doğru soruları sorabilmektir. Burada Açık uçlu ve Kapalı uçlu sorular kullanılır. En iyi bilgi edinme soru tipi Açık uçlu sorulardır. Açık uçlu sorular karşımızdaki kişiyi konuşturmaya yönelik, yoruma dayalı soru tipleridir. ‘’Bu konu hakkında ne düşünüyorsun?’’ gibi. Kapalı tip sorularda cevabı ‘’Evet’’ ya da ‘’Hayır’’ gibi çok kısa ve net olan kalıplardır. İkna edici iletişimde çoğunlukla Açık uçlu soru tipleri tercih edilmektedir.
3.2. Uyum
Bireyin kendi davranışlarını, gerçekler hakkındaki bilgiler ve üzerinde var olduğunu his ettiği toplumsal baskılar doğrultusunda kendi inançlarını kullanarak belirtmesidir.
Bu yaklaşım, bilgi edinme süreci ile birlikte kullanılmalıdır. Sorulan doğru sorularla elde edilen bilgi doğrultusunda karşımızdaki kişi ya da kişiler hakkında oluşan fikirlerimizle birlikle uyumlu bir yaklaşım gerçekleştirebiliriz.
Uyum yaklaşımı kişinin ilk yaklaşımından ayrılarak kendi geliştirdiği yeni davranışlarla nasıl tepki göstermeye başlayacağı konusunda bilgi vermektir.
3.3. Algılama
İkna edici iletişimde bir önemli yaklaşımda Algılama yaklaşımıdır. Bu yaklaşım temelde bilgi yaklaşımına ters düşen, korkulara karşı kimin tutumunun değiştireceğini öngörür. Buna göre kişi tutumunu değiştirecek farklı bir değeri algılayacaktır.
10. 10
3.4. Davranış Değişimi
Birey ikna edilerek bir davranış değişimi oluşturur. Davranış verilen yönde karşılık verme eğilimidir. Davranış, bir bireyin kendi dünyasının bazı sembollerini, nesnelerini ya da görüşlerini uygun olan ya da uygun olmayan tarzda değerlendirme eğilimidir.5
IV. BÖLÜM
İKNA VE KORKU
4.1 İkna ve Korku
Korku olgusunda sevgi gibi diğer bazı olguları da birlikte kullanmak gerekir.
Korkuya başvurmada ki temel bu davranışını sürdürdüğün takdirde ya da alışkanlığını devam ettirdiğinde ileri ki yaşamında şu olumsuzlukları görebilirsin temelinde kullanılır.
Örneğin, dişini fırçalamazsan, dişlerin ileriki yaşlarında çürüyecektir. Eğer bu çikolatayı almasanız bu güzel tatlardan mahrum kalacaksınız vb.
Çağın gereği teknolojik gelişme ve yenilikler, buna bağlı olarak toplumsal yaşamının karmaşıklığı ve hızı, bozulan bir fiziksel çevre, şiddet suçlarının artışı, uluslararası çatışmalar ve nükleer savaş tehdidi gibi bir çok potansiyel korku kaynağı ortaya çıkarmıştır (Spence & Moinpour, 1972:41). Bunu fırsata dönüştürme amacında birçok kişi ya da kurum da korku içeren mesajları kullanmak suretiyle insanları ikna etme yoluna gitmişlerdir. İşte korku çekiciliği bu anlayışın sonucunda gelişmiş ve yaygınlaşmış bir ikna tekniğidir. Korku çekiciliğini diğer ikna edici mesaj türlerinden ayırmak için yıllar boyunca pek çok tanımlama yapılmış olup; söz konusu bu tanımlamaların çoğu, mesaj içeriği ve mesaja verilen izleyici tepkisi üzerinde odaklanmıştır (O’Keefe, 1990:165). Örneğin, korku çekicilikleri çoğunlukla canlı, kişiselleştirilmiş veya a hedef kitle tarafından yaşanan (yani fizyolojik ya da psikolojik) korku miktarı açısından da tanımlanmaya çalışılmıştır (Witte, 1992:330).6
5 Öğr. Gör. Onay Atılım vd. (2013) İkna Edici İletişim (Ed. Doç. Dr. Mine Oyman) T.C Anadolu Üniv. Yayını.
6 Arş. Gör. Dr. Balcı Şükrü ‘’Negatif Siyasal Reklamlarda İkna Edici Mesaj Stratejisi Olarak Korku Çekiciliği Kullanımı’’ Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi S.76
11. 11
4.2. İkna Faktörleri
1. Çevre Koşulları
2. İkna Edicilik
3. Mesaj
4. Dinleyici
Buradaki ilk üç madde güvenden geçmektedir.
İkna edici ve güvenilir olmak için, aşağıdaki şu özelliklere sahip olmanız gerekiyor.
Dürüstlük, Karakter, İyi Niyet, Öz Saygı, Uzmanlık, Yeterlilik, Kalifikasyonlar (Nitelikler)
Güvenilirliği artırmak mı istiyorsanız?
Kevin Hogan bunu 7 başlık altında inceliyor:
1. Eğitiminizi, pozisyonuzu ve deneyimizi ön plana çıkarın.
2. Akıcı bir dil kullanan iletişimci olun.
3. Konuşma hızınıza dikkat edin.
4. Kanıtlara değinin.
5. Karşı tezlerden bahsedin.
6. Sempatik olun.
7. Mizah Kullanın.
V. BÖLÜM
SÖZSÜZ UYUM SAĞLAMA YÖNTEMLERİ
5.1. Fiziksel Görüntünü
Nasıl giyindiğimiz, insanların bize ne kadar güveneceğini ve bizi ne kadar seveceğini belirler.
5.2. Tonlama
Ses tonu ve sesin hızını doğru kullanmak uyum açısından önemlidir. Konuşmanızı karşınızdaki kişiyi taklit etmeden onunla uyumlu hale getirebilirsiniz.
12. 12
5.3. Duruş
Benzer şekilde oturun veya durun. Unutmayın karşınızdaki kişi sizinle aynı duruş da bulunuyorsa bu sizin lider olduğunuzu gösterir.
5.4. Soluk
Karşınızdakini nasıl nefes aldığına dikkat ediniz. Uyum sağlamak istiyorsanız, karşınızdakiyle aynı sıklıkta nefes alıp vermeyi denemelisiniz.7
III. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME
Sonuç olarak insanlar benzer insanların söylediklerine, kendileri ile uyum içerisinde olan insanlara, kanıt gösterilen olaylara ve az bulunan şeylere karşı daha fazla ilgi duyuyorlar ve bu ilgi onların çok daha fazla ikna olmasını sağlıyor. İkna yalnızca pozitif yönde değil negatif yönde de gerçekleşebiliyor. Korkuları yöneterek de insanları ikna etmek mümkün. İkna kavramı sadece Satış, pazarlama, reklam v.b. sektörler için geçerli bir kavram değil herkes için her an geçerli bir kavramdır. Öğretmeninizi sınavlar hakkında ikna edebilirsiniz, yöneticinizi sizin beklentilerinize yakın şekilde ikna edebilirsiniz ya da yönettiğiniz bir ekibi. Eşinizi, çocuğunuzu, arkadaşınızı kısacası herkesi evrensel kabul görmüş kuralları uygulayarak ikna edebilirsiniz. İnsanlar bir konuya ‘’Evet’’ demeden önce ya da ‘’Hayır’’ demeden önce ikna olmak isterler bu nedenle iknanın psikolojisi anlamak için önce iletişimi anlamak ve insan tiplerini bilmek gerekir. Bu tipteki insanlara nasıl davranılması gerektiği bilindiğinde etkin dinleme ve etkili iletişim ile ister retorik anlamda ister sözsüz anlamda olsun kişiler arası ikna çok daha başarılı ve anlamlı hale gelecektir.
İknanın iletişimde yer aldığı alanın çok geniş olduğunu görebiliyoruz. İnsanlar kendilerini bir topluluğa kabul ettirmek için, ürün ya da hizmetlerini satmak veya pazarlamak için, terfi etmek için, istediği bir hediyeyi eşine aldırmak için kullanacağı bu basit ama etkili yöntemlerle daha iyi bir iletişim kurabilir ve daha başarılı olabilirler.
7 Öğr. Gör. Onay Atılım vd. (2013) İkna Edici İletişim (Ed. Doç. Dr. Mine Oyman) T.C Anadolu Üniv. Yayını.
13. 13
KAYNAKÇA
Makaleler
5 - 6 Demirtaş H. Andaç (2004) ‘’Temel İkna Teknikleri: Tutum Oluşturma ve Tutum Değiştirme Süreçlerindeki Etkilerinin Altında Yatan Nedenler Üzerine Bir
Derleme’’ Başkent Üniversitesi İletişim Fakültesi S.74
10 Arş. Gör. Dr. Balcı Şükrü ‘’Negatif Siyasal Reklamlarda İkna Edici Mesaj Stratejisi Olarak Korku Çekiciliği Kullanımı’’ Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi S.76
Kitaplar
7 Patrick Renvoise ve C. Morin (2009) Nöro Marketing Müşterinizin Beynindeki Satın Alma Düğmesine Basmak! (Çev. Yaşar Yertutan). İstanbul: Mediacat
7 - 8 Caldini B. Robert (2003) İknanın Psikolojisi (Çev. Fevzi Yalım) İstanbul: Mediacat
9 Öğr. Gör. Onay Atılım vd. (2013) İkna Edici İletişim (Ed. Doç. Dr. Mine Oyman) T.C Anadolu Üniv. Yayını.
İnternet
6 Olgunlu Esen Işıl. (2013) ‘’Retorik, İkna Sanatı’’ http://www.dijimecmua.com/bloglifetr/7806/index/1435102_retorik-ikna-sanati- retorik-nedir-antikite-nin-retorikcileri-aristoteles-cicero-quintilianus/ (Erişim: 19.11.2014)