İşletmelerde Verimlilik-Üretim Yönetimi Osman Nar
Ìý
Sistem, aralarında ilişkiler bulunan ve belli bir amacı gerçekleştirmek üzere bir araya getirilmiş elemanlardan oluşan bir bütün şeklinde tanımlanır. Her sistem daha büyük bir sistemin parçasıdır. Örneğin, bir montaj hattı bir fabrikanın, fabrika bir holdingin, holding bir sektörün alt sistemidir. Büyüklüğü ve cinsi ne olursa olsun her sistem aynı zamanda herhangi bir üretim sistemi de beş temel elemandan oluşur. Bunlar bir üretim sistemindeki girdiler, üretim prosesi, çıktılar, geri besleme ve çevre elemanlarıdır.
Performans Değerlendirmesinde Sonuçların KullanılmasıPusula360
Ìý
Performans Yönetimi, strateji ve insanların yeteneklerinin iş hedefleriyle bütünleştirilerek geliştirilmesi, organizasyon hedeflerinin gerçekleştirilmesine yönelik bir sistemler bütünüdür.
Bir işletmede tüm çalışanlar aynı performans düzeyinde çalışamazlar. Çünkü çalışanın göstermiş olduğu performansı onun doğuştan gelen yetenekleriyle, kişiliğiyle ve işe olan ilgisiyle yakından ilgilidir. Kişinin doğuştan gelen yetenekleri ve kişiliği değiştirilemez ancak onun işe olan ilgisi arttırılması, eğitim ihtiyaçlarının doğru bir şekilde belirlenerek desteklenmesi, kariyer yönetiminin yapılması çalışanın motivasyon ve performansını arttıracaktır.
Uzun yıllardır insan kaynakları yönetimi, organizasyon davranışı ve endüstriyel/organizasyonel psikoloji alanında yapılan araştırmaların ilgilerini performans değerlendirmesi çekmektedir. Kapsamlı bir gözden geçirme, performans değerlendirmeleri konusunda yayınlanmış çalışmaların sayısı ile ilgili bazı ipuçları sağlayabilir. Performans değerlendirmeleri organizasyon hayatının önemli bir parçasıdır çünkü bunlar içlerinde performans problemlerinin çözümlenmesinin, hedeflerin belirlenmesi, ödüllerin ve disiplin yaptırımlarının uygulanması ve işten çıkarılmalarında yer aldığı birçok fonksiyona/amaca yardımcı olurlar. Akademisyenlere ve yöneticilere göre performans değerleme etkili bir insan kaynakları yönetimi stratejisinin en önemli bileşeni olmasının yanında organizasyon yönetiminin hedeflerine ulaşabilmesini sağlayan temel unsurlardan biridir.
Ancak bu yönetim sanıldığı kadar kolay değildir ve uzun bir süreçtir. Pusula360; bu süreçleri kolaylaştırmak için hayata geçen yeni nesil performans değerlendirme sistemidir. Sistemimizi kullanan İnsan Kaynakları uzmanlarından aldığımız geribildirimlerde süreçleri %75’e varan oranlarda kısalttığımız tespit edilmiştir.
Platform 360 ile firmalara, nesnelerin interneti çözümlerini ortak bir platform üzerinde ve bütün sistemleri ile entegre olarak kullanabilecekleri altyapıyı sağlıyoruz. Büyük veri ve analitik çözümlerimiz ile de toplanan verilerin değere dönüştürülmesine katkı sağlıyoruz.
(Achieving project multidisciplinary study of philips) projelerde çok di̇si̇...Suleyman Bayindir
Ìý
Prof. Dr. Mahmut TEKİN (ÜAS 2014) (Achieving project multidisciplinary study of philips) projelerde çok di̇si̇pli̇nli̇ çalişabi̇lmek phi̇li̇ps örneği̇
17. Belirli bir zamanda yapılmasıİŞLETME KAPASİTE ÖLÇÜ BİRİMLERİKapasitenin en genel ölçüm şekli işletmeye uygun bir ölçme birimiyle olmaktadır. Kapasite ölçü birimi, zaman faktörü dikkate alınarak belirli bir dönemde kullanılan girdi ve çıktı miktarı olarak ifade edilir.
19. Teknolojinin hızlı değişmeler sonucunda gerçek bir kapasite planmasını ve ölçümünü yapabilmek çok zor olmaktadır. Bazı durumlarda; İşçilerin geç kalması, malzeme akışındaki aksaklıklar, bakım ve onarım, ürün değiştirmesi için zamanın harcanması halinde kapasite ölçümünde güçlüklerle karşılaşılmaktadır.Kapasite kavramı kısa ve uzun dönemde, iki aşamalı olarak değerlendirilir.
20. Kısa Dönemde: İşletme yöneticileri mevcut üretim faktörleri ile üretim yaparak ulaşılabilecek kapasite düzeyi ile ilgili tahmin yaparlar.Tahmin işleminde çeşitli metotlar kullanılabilir.Geçmişteki 12 ay dönem incelenerek değişik mal ve hizmetler için gerekli kapasite düzeyi tahmin edilebilir.
21. İki çeşit ürün üreten bir işletmede örneğin; Kış döneminde düşük talep ve yaz döneminde yüksek talep durumuyla karşılaşılabilir.
22. Uzun dönemde: İstenen kapasite düzeyi için gerekli üretim faktörü miktarı belirlemek, teknolojideki ve pazardaki belirsizlikler nedeni ile oldukça güç olmaktadır.
23. Kapasite planlamasında ürünün gelecekteki talep düzeyi ve hayat seyrinin izleyeceği değişimler açık bir şekilde tanımlanmalıdır.
24. Kapasite planlamasında, teknolojide meydana gelebilecek değişimlerde tahmin edilmelidir.Üretilmekte olan ürünler aynı kalsa bile bu ürünlerin üretim metotlarında kullanılan teknolojik değişimin sonucu etkileyici olabilir. Örneğin; cep telefonu teknoloji odaklı üretilen bir araçtır.Kapasite planlamasında kısa dönemde, genellikle bir yıl olarak dikkate alınmakta olup, bu durumda dönüştürme süreci kapasitesi sabit olarak kabul edilmektedir.
25. Sermaye yoğun üretim sürecinde, fiziksel imkanları, araç gereç makine ve dönüştürme sürecinin etkinliği ön plana çıkmaktadır. Kısa dönemde kapasite düzeyi mevcut yerleşim durum ve fabrika binası araç-gereç ve makinaların yoğun kullanım durumuna ve kullanılan teknolojiye bağlı olacaktır.
26. Emek yoğun üretim sürecinde; insan gücünün yetenekleri ve eğitimi, fiziksel kaynakları ile araç-gereç ve makinadan daha etkin ve belirleyici olmaktadır.
27. Kapasite değişikliği ile ilgili stratejiler ürünün depodan kalma süreciyle yakından ilgili olmaktadır. Hammaddeler ve ürünler, depolardaki bozulma nedeni ile uzun süre depolarda bekleyemez. Özellikle müşteri taleplerine göre sipariş olarak üretilen ve standart olmayan mallar ve hizmetler bu gruba girmekte. Örneğin berber; taksi, acil işlemler gerektiren (polis,yangın) koruma sigortası gibi hizmetler için de kısmen geçerli olmaktadır.KAPASİTE ÇEŞİTLERİKapasite: Bir işletmenin belli bir zaman dilimi içerisinde sahip olduğu öğelerin üretme yeteneklerini kullanarak, elde edebileceği istenen nitelikteki mal ve hizmet miktarıdır.BAŞLICA KAPASİTE ÇEŞİTLERİTeorik kapasite (maksimum kapasite)Pratik kapasite (normal kapasite)Fiili kapasite (gerçek kapasite)Optimum kapasiteAtıl (aylak boş kapasite)Teorik Kapasite (Maksimum Kapasite)İşletmede üretim sürecinde kullanılan makine ve teçhizatın hiçbir duraklama olmaksızın, yetenekli iş gücü kullanarak üretebileceği maksimum üretim miktarına teorik kapasite denir. Örneğin; Bir çimento fabrikasının teorik kapasitesi 900.000 ton/yıl dır dediğimiz zaman bu fabrikanın tam anlamıyla yetiştirmiş iş gören ve yöneticiler elinde bütün yıl hiç durmadan çalışarak üretebileceği çimento miktarı anlaşılır.
28. Pratik Kapasite (Normal Kapasite)Teorik kapasiteden çeşitli duraklamalar sonucu meydana gelen kayıplar çıkarılarak bulunan kapasiteye pratik kapasite denir. Pratik kapasite ile normal düzeyde bir üretim ifade edilmekte ve genellikle bu kapasite, işletmelerin varmaya çalıştığı normal verimliliği ifade eden bir ölçü olarak kullanılmaktadır. Örneğin; 5.000.000 adet/yıl tuğla üreten bir fabrikanın üretim kapasitesi 4.000.000 adet/yıl olarak gerçekleşebilir.Fiili Kapasite (Gerçek Kapasite)İşletmelerin belirli bir sürede elde ettiği üretim miktarının yeterli talep olması durumunda satılan kısmına fiili kapasite denir.Optimum Kapasite Üretim birimi başına düşen toplam maliyetin en düşük olduğu kapasite optimum kapasitedir. İşletmenin üretim kapasitesi optimum kapasiteden uzaklaştığı sürece, üretim birimi başına düşen değişken veya sabit maliyetler artmaktadır.
29. Atıl Kapasite (Aylak-Boş Kapasite)Normal kapasite ile gerçek kapasite arasındaki farka denir. Ülkemize işletmelerinin çoğunda hammadde ve diğer üretim girdilerinin tedariğinde karşılaşılan güçlükler nedeniyle atıl kapasitelerde çalışılmaktadır.Fiili Kapasite Bu kapasitenin çalışma dereceleri Çalışma Derecesi= Bu formülle hesaplanır. Fiili Kapasite: 6.210.000Pratik Kapasite:6.900.000Örnek: Çalışma Derecesi= = =0.90Bu duruma göre çalışma derecesi 0,9041 olduğu için tuğla fabrikasında eksik kapasite kullanımı vardır.Fiili KapasitePratik KapasiteÇalışma derecesi 1’e eşit ise işletmenin tam kapasiteyle üretim yaptığı ortaya çıkmaktadır. Çalışma derecesi 1’den büyükse fiili kapasite pratik kapasitenin üzerinde olup maksimum kapasite düzeyine yaklaşılmaktadır. Çalışma derecesi 1’den küçükse bu durumda eksik kapasite kullanımı söz konusu olmaktadır.Fiili Kapasite6.210.000Pratik Kapasite6.900.000
30. MAKİNE VE İNSAN GÜCÜ KAPASİTESİ İşletmelerde kapasite planlaması yapılırken makine kapasite ve insan gücü kapasitesi aynı hesaplanarak değerlendirilir. Sermaye yoğun sanayi işletmelerinde makine kapasitesi ön plana çıkmaktadır ve insan gücü kapasitesi makine kapasitesine göre düzenlenir. Emek yoğun sanayi işletmelerinde insan gücü kapasitesi makine kapasitesinden önce gelmektedir ve makinalar insan gücüne göre düzenlenmektedir. Ancak bunula birlikte sanayi işletmelerinde bilgisayara dayalı tasarımın (CAD) ve bilgisayara dayalı üretimin (CAM) gelişimiyle birlikte makine kapasitesiyle insan gücü kapasitesinin aynı anda birlikte tasarlanmaktadır. Günümüz sanayi işletmeleri üretimde gelişen yeni teknolojiler ve özellikle robotları kullanarak insan gücü kapasitesi ve kaynakları yerine yüksek teknolojiye dayalı makine kapasitesinden yararlanmayı tercih etmektedir. Bu duruma bağlı olarak üstün teknolojiyle yüksek kalite düzeyinde çok miktarda ve düşük maliyetli mallar üretebilmektedir. Ülkemizde özellikle iş gücü bolluğu ve ucuzluğu nedeniyle insan gücü kapasitesine dayalı üretim sistemlerinin yaygınlığı söz konusu olmaktadır.
31. Makine Kapasitesi:Üretim progmalarıhazırlanırken fabrikadaki makinelerin fiili ve maksimum kapasitelerinin bilinmesi gerekir. Bir makinanın maksimum kapasitesi çalışma hızı, dayanıklılık, güvenirlik gibi ölçülere bağlı olarak hesaplanabilir. Fiili makine kapasitesi genellikle maksimum makine kapasitesinin altında gerçekleşir. Makine kapasitesi işletmenin üretim teknolojisine ve iş akışına göre farklılık gösterebilir. Makine çeşidi ve işlem sayısı az olan işletmelerde bir tek makine kapasitesi maksimum düzeyde kullanılabilmektedir. Ancak işlem sayısı ve makine çeşidi çok dan işletmelerde makine kapasitesi daha düşük olarak kullanılacaktır. Günümüz sanayi işletmelerinde karmaşık işlemlere bağlı olarak çok sayıda makine kullanılarak üretim yapılması makine kapasite kullanım oranını azaltarak makine verimliliğini düşürmektedir. Makine kapasitesi planlamasında her bir işlem için gerekli net süre dikkate alınır. Üretim sürecinde meydana gelen aksamalar, duraklamalar, tamir bakım gibi süreler bu net süreye eklenerek normal işlem süresi bulunur. Gerekli kapasite ve makine sayısını bulabilmek için üretilmesi istenilen miktar normal süreye bölünür.
32. İnsan gücü Kapasitesi:Kapasite planlamasında insan gücü kapasitesinin hesaplanması özelikle emek yoğun sanayi işletmelerinde oldukça önemlidir. İşletmenin üretim sistemi insan gücü kapasitesinden en yüksek düzeyde yararlanacak şekilde tasarlanır. İşletmelerde insan gücü kapasite planlaması sistematik bir yaklaşımla birçok faktör göz önünde bulundurularak yapılır. Bu faktörlerden başlıcaları; talep, finansal kaynaklar, makine kapasitesi, personel politikası ve zaman standartları olmaktadır. Bu faktörlerden en önemlisi taleptir. İşletmenin insan gücü planlaması üretilen mal ve hizmete olan talep dikkate alınarak yapılmaktadır. Diğer faktörler talebe göre düzenlenir insan gücü kapasite planlaması yapılırken iş gücü planlamasıyla elde edilen bilgilerden yararlanılır. İş gücü planlamasının amacına ulaşılabilmesi için her işe yeterli kabiliyete sahip uygun sayıda eleman temin etme çalışmasıdır. İşletmelerde yapılacak olan etkin bir işgücü planlamasıyla şu faydalar sağlanabilir.İşgücü kaynakları etkin ve verimli bir şekilde kullanılabilir.
34. Mevcut personel işleri daha rasyonel ve ekonomik olarak üretilebilecek şekilde organize edilerek işgücü maliyeti minimum düzeye indirilebilir.
35. Düzenli bir işgücü planlaması işletmenin gereğinden fazla personel çalıştırmasını önler, eğitim maliyetlerini azaltır.
36. İşgücü planlamasıyla işletmelerin gelecekteki ihtiyaçları göz önünde bulundurularak bu ihtiyacı karşılayacak işgücünün eğitimi ve işe yerleştirilmesi mümkün olur.İşletmelerde insan gücü kapasite planlaması işgücü standartları belirlenerek işgücü devir oranları tespit edilerek ve işletme amaçları objektif ölçülere göre planlanarak bilgisayarlar aracılığıyla yapılmalıdır.
37. Fabrika Yeriİşletmenin üretim kapasitesinin büyümesine bağlı olarak hammadde ihtiyacının artması ve yakın bölgenin bu konuda yetersiz kalması, öte yandan üretilen malların daha uzak bölgelerdeki pazarlara taşınması söz konusu olabilir. Bu duruma bağlı olarak taşıma maliyetleri sürekli artarak, kapasite büyüklüğünün sağladığı avantajlar azalmaya başlayabilir.Ancak bununla beraber günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte ulaşım araçlarının taşıma kapasitelerinin artması ve daha hızlı taşıma yapılması sonucu, taşımanın daha kolay yapılabildiği görülmektedir. Bu durum işletmenin kapasite kullanım düzeyini olumlu etkilemektedir.TeknolojiKapasite planlamasında teknolojik imkanlar iki açıdan değerlendirilmelidir. Birinci durumda, kapasite büyüklüğünün belirli bir düzeyde kalması uygulanan üretim teknolojiyle sınırlanmaktadır. Bu kapasitenin altında üretim yapılması, özellikle maliyet yüksekliği nedeniyle anlamsız hale gelmektedir. İkinci durumda, bazı sanayi kollarında teknolojik yönden gelişmiş otomatik makinaları üreten işletmeler, belirli bir kapasite düzeyinin üstünde üretim yapabilecek otomatik makinalar üretemedikleri için, teknolojik faktör kapasiteyi sınırlayıcı bir etki yapmaktadır.
38. Çalışma Süresiİşletmenin günlük, haftalık aylık ve yıllık çalışma süresi kapasite büyüklüğünü doğrudan etkilemektedir. Sürekli çalışa düzeni gerekli üretim esnekliğine sahip değildir. Normal çalışma düzeninde piyasa talebini karşılamak üzere fazla çalışma yapılabildiği halde, vardiya düzeninde talebin yetersiz olduğu durumlarda işçilerin işten çıkarılması söz konusu olabilir. Ancak bununla birlikte, üretim kapasitesinin vardiya düzeninde çalışarak yükseltilmesi durumunda, yüksek kapasite üretim yaparak, işletmenin Pazar payını artırabilme durumunu da göz önünde bulundurmak gerekir. İşletmeler çok sayıda mal üreterek pazarın çeşitli dilimindeki müşteri grubuna hitap ederek kârını artırabilir.YÖNETİMBüyük işletmelerde yönetim ve organizasyonun daha karmaşık bir yapıya sahip olması, bilgi ihtiyacının artması, denetimin daha zor yapılabilmesi gibi nedenler kapasite büyüklüğünü etkileyici olmaktadır. İşletme yöneticileri kapasite büyüklüğünü tespit ederken bu kapasite büyüklüğüne uygun bir yönetim yapısını da planlamak durumundadır. Bununla birlikte, bilgisayara dayalı tasarım ve bilgisayara dayalı üretim, robotlarla üretim gibi gelişmeler ışığında, yönetim ve organizasyonda yeniden yapılanma sağlanarak yüksek kapasite düzeyinde etkin ve verimli bir üretim yapabilmek mümkün olmuştur.
39. ÖTEKİ FAKTÖRLER İşletmenin başlangıçta düşük kapasitede üretim yapması ve daha sonra tam kapasiteye geçmesi, gelecekte ek yatırım imkanlarının olması, teknolojide meydana gelen değişmeler, paranın zaman bakımından maliyeti ve değeri de kapasite büyüklüğünü etkilemektedir.İşletme yöneticileri kapasitede büyüklüğünü başlangıçta bir çok faktörü göz önünde bulundurarak objektif ölçülere göre bilgisayarlar aracılığıyla planlamak durumundadırlar.
40. Kapasite SeçimiKapasite seçimi; talep, finansal kaynaklar, fabrika yeri, teknik imkanlar, çalışma süresi, işletmenin yönetimi, maliyetler, teknoloji gibi faktörler göz önünde bulundurularak mevcut ve gelecekteki değişim ihtiyacına cevap verecek şekilde yapılmalıdır. Kapasite seçimiyle ilgili karar, işletmenin toplam yatırım tutarı ve gelecekteki işletme maliyetleriyle ilgilidir. İşletme kapasitesi seçimiyle ilgili kararlar aşağıdaki işlemlerin uygulanmasıyla gerçekleşebilir;Ekonomik kapasite artışının tespit edilmesi,Ekonomik vardiya sayısının belirlenmesi,Mevsimlik talebe uygun üretim kapasitesinin tespit edilmesi,Diğer işletmelerden satın alınacak yarı ürün, işletme malzemesi vb. girdi miktarının belirlenmesi,Teknolojik gelişmeler ve beklenmeyen durumlara uygun bir kapasite planının hazırlanması.Optimal kapasite büyüklüğü belirlenirken; girdi maliyetleri, stok maliyetleri, tamir-bakım giderleri, iş gücü maliyetleri dikkate alınır. İşletme yöneticileri seçtikleri üretim kapasitesine uygun olarak üretim planlaması ve iş programlaması yaparlar. Günümüzde kapasite seçimi teknolojideki hızlı gelişmelere bağlı olarak hareketli dinamik bir yapıya kavuşmuştur. Bunun sonucunda kapasite seçimi konusu bir defa da verilen bir karar olma niteliğinden çıkmış günün değişen şartlarına göre sürekli gözden geçirilerek düzenlemeler yapılması gerekli bir duruma gelmiştir.