ºÝºÝߣ

ºÝºÝߣShare a Scribd company logo
DOÇ DR FATİH ÖZAN
1
DOÇ. DR. FATİH ÖZAN
AİBÜ DİŞ HEKİMLİĞİ FAKÜLTESİ
1. KemiÄŸin medullar kavitesinde baÅŸlar
2. Süngerimsi kemiği ve havers kanallarını tutar
3. Daha sonra komşu korteks ve periosta geçer
4. Enfeksiyondur.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 2
DOÇ DR FATİH ÖZAN 3
1- Travma: Örneğin cerrahi bir travma, gömülü bir yirmi yaş dişi
çekimi veya çene fraktürü.
2- Odontojenik Sebepler: Örneğin ileri derecede çürüğü olan
kronik enfekte diÅŸler, ilerlemiÅŸ kronik periodontitis.
3- Komşu anatomik yapılarda enfeksiyon olması: Otitis media
gibi.
4- Metastatik septik fokustan yayılan septik trombuslar.
5- Neoplazi, ilaç tedavisi, tüberküloz, kan hastalıkları, sifiliz,
diabet, ışın tedavisi, beslenme bozukluğu, osteopetrozis gibi
metabolik hastalıklar nedeniyle enfeksiyona direncin azaldığı
durumlar.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 4
Bu sebeplerden herhangi biri kemiÄŸin beslenmesini
baskılar ve sekonder bakteriyel enfeksiyon olaya karışınca
osteomyelit belirginleÅŸir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 5
1. Mikroorganizmaların olaya katılması ile kemik iliği boşluklarında
iltihap ve ödem olur.
2. Piyojenik enfeksiyon sonucunda kemikteki kan damarları baskılanır
ve beslenme bozulur.
3. Süngerimsi kemikteki beslenme bozukluğu sonucunda bu alanda
iskemi ve sonra nekroz meydana gelir.
4. Bu aşamada bakteriler çoğalır. Çünkü sirkülasyonun bozulması
sonucunda doku lokal savunma sistemini kaybetmiÅŸtir ve
osteomyelit medikal ve cerrahi olarak durdurulana kadar alanın
geniÅŸletmeye devam eder.
Çenelerin osteomyelitinin başarılı tedavisi, hastalığın
doğru teşhis ve sınıflandırmasına bağlıdır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 6
Osteomyelitis şu şekilde sınıflandırılır:
1-Akut supüratif osteomyelitis
2-Kronik supüratif osteomyelitis
3-Kronik skleroze osteomyelitis
A-Fokal skleroze osteomyelitis
B-Diffüz skleroze osteomyelitis
4-Proliferatif periostitis ile birlikte olan kronik osteomyelitis (Garre
Osteomyelitisi, Kronik non-supüratif skleroze osteomyelitis)
DOÇ DR FATİH ÖZAN 7
 Hastalık her yaşta ve her cinste görülür.
 Bebeklikte maksillada daha sık görülmekle birlikte
yetiÅŸkinlerde mandibula daha fazla etkilenir.
 Çenelerde osteomyelitis insidansı antibiyotiklerin
kullanılmaya başlanmasından bu yana gelişmiş ülkelerde
büyük ölçüde azalmıştır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 8
1- AKUT SUPÃœRATÄ°F OSTEOMYELÄ°TÄ°S
9DOÇ DR FATİH ÖZAN
 Çenenin akut supüratif osteomyeliti, uzun kemiklerin
enfeksiyonlarından etiyoloji ve mikrobiyal etkenler
açısından bir farklılığa sahiptir.
ï‚ž Mikrobiyal etkenlerle oluÅŸanlar, genellikle bakterilerin
hematojen yolla yayılması sonucu oluşan bir çocukluk
hastalığıdır.
 Bunun1a birlikte, çenelerin osteomyeliti genellikle bir
yetişkin hastalığıdır ve enfeksiyon tipik olarak ağızdan
orijin alır. DOÇ DR FATİH ÖZAN 10
Enfeksiyon kaynağı şunlar olabilir:
ï‚ž Periapikal enfeksiyonlar
 Fraktür hattındaki periodontal cepler
ï‚ž Akut gingivitis veya periodontitis ( son derece nadirdir)
 Penetre olan kontamine yaralar (Deri veya diğer dış
kaynaklar) (Açık fraktürler veya ateşli silah yaralanmaları)
 Deri veya diğer dış kaynaklar
 Enfeksiyon nadiren de ağız dışından kaynaklanır:
 Komşu anatomik yapılarda enfeksiyon olması (Örneğin
Otitis media)
 Metastatik septik fokustan yayılan septik trombuslar
(Hematojen Yol)
DOÇ DR FATİH ÖZAN 11
ï‚ž PREDÄ°SPOZAN NEDENLER
DOÇ DR FATİH ÖZAN 12
Günümüzde çenelerde veya çevre dokularda spontan
ciddi enfeksiyonlar genel populasyonda nadiren
görülmektedir ve predispozan faktörler nispeten daha
önemli olmaktadır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 13
Başlıca predispozan faktörler şunlardır:
1- Çenelerin hastalığı veya Iokal hasarı:
a- Travma; cerrahi travma, gömülü bir yirmi yaş dişi
çekimi veya ateşli silah yaralanmalarını da içeren açık
fraktürler
b- Radyasyon hasarı
c- Paget hastalığı veya osteopetrosis
2- Zayıflamış immün sistem: Bu duruma ömek olarak akut lösemi,
immünosupresif tedavi, kontrol altında olmayan diabetes
mellitus, orak hücreli anemi, kronik alkolizm veya malnütrisyon
verilebilir. Bu tip vakalarda ve özellikle alkoliklerde yaralanma
ile (hatta bazen küçük bir travma şeklindeki yaralanma ile)
ciddi kemik enfeksiyonu oluÅŸabilir. Akut osteomyelitis HIV
enfeksiyonunda da tanımlanmıştır fakat bu gruptaki vakalar
yaygın değildir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 14
 KLİNİK ÖZELLİKLER
DOÇ DR FATİH ÖZAN 15
 Hastaların büyük bir kısmı yetişkin erkeklerdir ve genellikle
etkilenen mandibuladır.
 Maksillanın akut osteomyelitisi genellikle yeni doğan veya
bebeklerin bir hastalığı olup doğum sırasındaki yaralanmalar
(örneğin forseps nedeniyle ) ya da kontrol edilemeyen orta
kulak enfeksiyonunu takiben ya da çok nadiren, primer bir
enfeksiyondan hematojen yolla yayılarak ortaya çıkar.
 Bu nedenle gelişmiş ülkelerde günümüzde nadiren görülür.
 Yetişkinlerde trigeminal herpes zoster'in nadir bir
komplikasyonu olarak da ortaya çıkabilir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 16
 Erken dönemde şikayetler şiddetli zonklama tarzında,
bunaltıcı ağrı ve şişliktir.
 Enflamatuvar ödem nedeniyle başlangıçta eksternal bir
ÅŸiÅŸlik oluÅŸur.
 Daha sonraları pü nedeni ile periostun gerilmesi ve
sonuçta subperiosteal kemik oluşumu şişliğin gittikçe
sertleÅŸmesine neden olur.
 Şişliğin üzerini örten dişeti kırmızı, kabarık ve hassastır.
 İlgili dişlerin perküsyonunda hassasiyet vardır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 17
 Ciddi vakalarda dişler lükse olabilir ve açık bir soketten
veya dişin kolesi çevresinden koyu renkli, kötü kokulu
pü gelebilir.
 Kas ödemi ağız açmada ve çiğnemede güçlüğe neden
olur.
 Bölgesel lenf nodları büyümüştür ve hassastır ve alt
dudakta anestezi veya parestezi hali karakteristiktir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 18
Akut faz süresince ateş, keyifsizlik ve lökositoz olabilir
fakat sıklıkla hasta şaşırtıcı bir şeklide iyidir. Çok hasta
veya çok solgun görünen hastalarda altta yatan hastalık
olduğu düşünülmeli ve bu araştırılmalıdır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 19
DOÇ DR FATİH ÖZAN 20
ï‚ž RADYOGRAFÄ°
DOÇ DR FATİH ÖZAN 21
 Kemikteki radyografik değişiklikler on günden önce
ortaya çıkmaz.
 Kemiğin rezorbe olduğu ve kemik destrüksiyonunu
gösteren radyolüsent alanlarda kemiğin belirgin
trabeküler yapısı kaybolur.
 Bu alanlar iyi sınırlanmamıştır ve yumuşak tüy veya
güve yeniği görüntüsünde olurlar.
 Ölü kemik a1anları nispeten yoğun görülür.
 Bu alanlar sekestr olarak ayrılarak daha belirgin bir
şekilde sınırlandırılırlar.
 Daha sonraları genç hastalarda çok sık görülen
subperiosteal yeni kemik oluşumu ortaya çıkar.
ï‚ž Lateral radyografilerde subperiosteal yeni kemik
oluşumu tipik olarak çenenin alt kenarının altında ince,
kavisli bir şerit şeklinde görünür.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 22
ï‚ž MÄ°KROBÄ°YOLOJÄ°
DOÇ DR FATİH ÖZAN 23
ï‚ž Genellikle bir hematojen enfeksiyon olan uzun kemiklerin
osteomyelitisinin aksine deri, açık bir fraktür gibi eksternal bir
kaynaktan ileri gelen çene osteomyelitinin sebebi bu kaynaklardan
gelen stafilokoklardır.
 Bazı vakalarda S. Epidermidis, S. Aereus’dan çok daha sıklıkla
etkendir.
 Pek çok vakada oral bakteriler, özellikle Bacteroides,
Porphyromonas veya prevotella türleri gibi anaeroblar başlıca
etkendir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 24
ï‚ž PATOLOJÄ°
DOÇ DR FATİH ÖZAN 25
 Mandibula nispeten sınırlı bir kan akımına, kalın
kortikal tabakası olan yoğun bir kemik yapıya ve
kaba trabeküllere sahiptir.
 Şayet hastada immün sistem baskılanmışsa ve akut
lösemideki gibi nötrofil defektine sahipse sadece
basit bir diş çekimini takiben bile osteomyelitis
geliÅŸebilir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 26
ï‚ž Bir kez enfeksiyon medullar yumuÅŸak dokuyu
etkilediğinde akut enflamatuar cevabı provake eder.
 Enflamatuar eksudanın açığa çıkması kemik iliği
boşluklarında enfeksiyonun yayılmasına neden olur.
 Bununla birlikte vasküler kanalların rijit sınırları,
eksudanın kemikteki kan damarlarına baskı yapmasına
neden olur, trombozis ve obstrüksiyondan sonra daha
ileri kemik nekrozuna yol açar.
 Bakteriler bu ölü dokuda çoğalabilirler ve, penisilinler
gibi bazı antibiyotikler için nispeten ulaşılmaz olurlar.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 27
 Ölü kemik mikroskobik olarak osteositlerin olmadığı
ancak nötrofiller ile dolu olan lakunaların ve bakteri
kolonilerinin görülmesiyle kolayca ayırt edilebilir
ï‚ž Nekrotik yumuÅŸak dokunun likefaksiyonu ve
enflamatuar hücrelerden oluşan pü, medulla boyunca
dışarı çıkmakta zorlanır fakat sonuçta kemiğin
rezorpsiyonu sayesinde subperiosteal bölgeye ulaşır.
 Pü nedeniyle periostun gerilmesi, subperiosteal kemik
yapımını stimüle eder
DOÇ DR FATİH ÖZAN 28
 Sağlıklı doku ve enfekte doku arasındaki sınırda
osteoklastlar ölü kemiğin periferini rezorbe ederler ve
sonuçta ölü kemik bir sekestr olarak ayrılmaya başlar.
 Enfeksiyon lokalize olmaya başladığında özellikle
subperiosteal olarak etrafında yeni kemik oluşur.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 29
 Kemiğin öldüğü ve uzaklaştırıldığı bölgede prolifere
olan bağ dokuda kaba fıbröz kemiğin formasyonu
şeklindeki granülasyon yoluyla iyileşme olur.
 Resolüsyondan sonra fıbröz kemik yavaş yavaş yerini
kompakt kemiğe bırakır ve normal morfolojiyi
sağlamak üzere yeniden şekillenir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 30
ï‚ž TEDAVÄ°
DOÇ DR FATİH ÖZAN 31
 Tedavi için şunlar yapılmalıdır:
1- Bakteriyolojik tanı
2- Antimikrobiyal Tedavi
3- Debridman
4- Drenaj
5- Sekestrin Uzaklaştırılması
DOÇ DR FATİH ÖZAN 32
1- Bakteriyolojik tanı: İlk önce kültür ve sensitivite testinin
yapılabilmesi için pü örneği ya da bunda başarısız
olunduğunda lezyonun derinlerinden örnek
alınmalıdır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 33
2- Antimikrobiyal Tedavi: Örnek alındıktan hemen sonra güçlü
antibiyotik tedavisine başlanılmalıdır. Başlangıçta 8 saatte
200-400 mgr metronidazole ile birlikte hastanın alerjik
olmaması şartıyla penisilin günde 600-1200 mgr olacak
şekilde enjektabl olarak verilebilir. Klindamisin'in avasküler
dokuya penetrasyonu daha iyidir ve uzun kemiklerde olduÄŸu
kadar mandibula osteomyelitinin tedavisi için de etkilidir.
DoÄŸru antibiyotik tedavisi bakteriyolojik bulgular sayesinde
birkaç gün içinde belirlenir. Ağrı, şişlik, drenaj bittiğinde ve
yara iyileşmesinin iyi olduğu gözlendiğinde antibiyotik
tedavisine son verilir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 34
3- Debridman: Ateşli silah yaralanması veya diğer penetre
edici yaralanmalarda, dikkatli debriment, yabancı cismin
uzaklaştırılması ve fraktürün immobilizasyonu
gereklidir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 35
4- Drenaj: Kemiğin içindeki basınç diş çekimi, frez deliği
veya dekortikasyon yoluyla azaltılmalı ve gerektiği gibi
eksuda ağız içine veya ekstraoral olarak drene
edilmelidir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 36
5- Sekestrin Uzaklaştırılması: Akut faz kontrol altına
alınıncaya kadar geciktirilmelidir. Ölü kemiğin zorla
ayrılması yapılmamalı ve güçlü küretaj tavsiye edilmez
fakat daha sonraki dönemlerde hareketli sekestrler
uzaklaştırılabilir. Dişler sadece doku destrüksiyonu
nedeniyle lükse oldukları takdirde çekilmelidir. Akut durum
bertaraf edildikten sonra hastanın uzun süre (aylar veya
daha çok) klinik ve radyografik takibi yapılmalıdır (Nüks ve
yeniden tedavi için).
DOÇ DR FATİH ÖZAN 37
DOÇ DR FATİH ÖZAN 38
ï‚ž KOMPLÄ°KASYONLAR
DOÇ DR FATİH ÖZAN 39
ï‚ž Ä°nferioer alveoler sinirin etkilenmesi alt dudakta anesteziye
neden olabilir fakat his enfeksiyonun eliminasyonu ile tekrar
kazanılır.
 Geniş kemik destrüksiyonu patolojik fraktüre neden olabilir
ve immobilizasyon gerektirir fakat nadirdir .
ï‚ž Yetersiz tedaviyi takiben nadiren de olsa kronik osteomyelitis
geliÅŸebilir.
 Son derece virulan organizmaların yayılması nedeniyle
sellülitis nadiren gelişebilir.
 Septisemi sadece immün yetmezliği olan hastalarda
görülebilir. DOÇ DR FATİH ÖZAN 40
2- KRONÄ°K SUPÃœRATÄ°F OSTEOMYELÄ°TÄ°S
41DOÇ DR FATİH ÖZAN
 İrritanların ( virülansı düşük bakterilerin ) daha uzun süreli ve daha düşük
dereceli olarak kemiÄŸi etkilemeleri sonucu oluÅŸur.
 Yetersiz tedavi yapılan akut osteomiyelitis kronik hale gelebilir.
ï‚ž Radyasyon tedavisinin bir komplikasyonu da olabilir.
ï‚ž Nadiren kronik osteomiyelitis, herhangi bir akut durum olmadan geliÅŸebilir.
 Enfeksiyon lokalizedir fakat hastanın immün sisteminin, ölü kemikte gelişen
bakterilere ulaşamaması yüzünden inatçıdır.
 Aralıklarla pü drenajı ve yeni kemik formasyonu vardır.
 Ağrı orta düzeyde ve ara ara olur.
 Sekestrler yavaşça atılır fakat çoğu kez fistül boyunca probing yapılmak
suretiyle hissedilebilir.
 Sekestrler karakteristik olarak pürüzlü, gıcırtılı his verirler ve hareketli olarak
hissedilebilirler.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 42
Radyografik olarak kemık destrüksıyonunu gösteren
düzensiz radyolüsent-radyoopak alanlar ve sekestr
formasyonu görülebilir ve subperiosteal yeni kemik
oluşumu ile birlikte çevre kemiğin sklerozisi izlenebilir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 43
Hastanın hikayesinde daha önce geçirilmiş bir
odontojenik enfeksiyon veya akut supuratif
osteomyelitis, enfeksiyona direncin azaldığı bir hastalık,
zor bir çekim veya çenede kalmış kökler, komşu
anatomik yapılarda enfeksiyon, alt dudakta anestezi veya
parestezi saptanır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 44
ï‚ž TEDAVÄ°
DOÇ DR FATİH ÖZAN 45
 Kronik osteomyelitisin tedavisi, şüphelenilen sebeplerin
(örneğin enfekte kökler) ortadan kaldırılması, ölü kemiğin
(sekestr), granülasyon dokusunun ve kronik eksudanın geniş
cerrahi debridmanını içerir.
 Etkilenen alanın dekortikasyonu, örneğin mandibulayı tutan
bir vakada bukkal korteksin kaldırılması enfeksiyon
kaynağının elimine edilmesini ve bukkal dokuların kan akımı
sayesinde antibiyotik seviyesinin artmasını sağlar.
 Sağlıklı kemik duvarları bırakılarak bölge kapatılır.
 Kültür ve hassasiyet testi sonuçlarına göre yüksek dozlarda
İ.V. antibiyotik birkaç hafta verildikten sonra uzun süreli oral
antibiyotik tedavisi yapılır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 46
3- KRONÄ°K SKLEROZE OSTEOMYELÄ°TÄ°S
47DOÇ DR FATİH ÖZAN
A- FOKAL SKLEROZE OSTEOMYELÄ°TÄ°S
(KONDENSÄ°NG OSTEÄ°TÄ°S)
48DOÇ DR FATİH ÖZAN
 Son derece düşük seviyeli periapikal enfeksiyona karşı
gelişen yaygın olmayan bir kemik reaksiyonu olup,
enfeksiyona karşı lokal doku rezistansının yüksek
derecede olduÄŸu nadir bir durumdur.
 Hastalar tipik olarak 20 yaş altındadırlar ve odak
genellikle ileri derecede çürük ve non-vital bir
mandibuler daimi 1. molar olmak üzere, mandibuler bir
diÅŸ ile iliÅŸkilidir.
 Asemptomatiktir veya sadece orta derecede ağrıya
neden olur.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 49
Radyografilerde tipik olarak lamina duranın intakt
kaldığı bir yada her iki kökün apeksinin altında 2-3
santimetre çapa kadar olan iyi sınırlı bir radyoopak alan
görülür. Lezyonun sınırları çevredeki normal kemik ile
birleşmiş yada keskince ayrılmış olabilir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 50
DOÇ DR FATİH ÖZAN 51
DOÇ DR FATİH ÖZAN 52
Genellikle tedavi gerektirmez ve endodontik
tedaviyi takiben iyileşir. Çekim gerektiren vakalarda
enfekte dişin çekilmesini takiben lezyon yavaş bir
şekilde resolüsyona uğrar fakat sklerotik kemik alanı
belirsiz bir ÅŸekilde kalabilir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 53
B- DÄ°FFÃœZ SKLEROZE OSTEOMYELÄ°TÄ°S
54DOÇ DR FATİH ÖZAN
Diffüz skleroze osteomyelitis (özellikle geniş
yayılımlı periodontal hastalık gibi) düşük dereceli
medullar enfeksiyonlara karşı endosteal ve periosteal
reaksiyonlarla verilen nadir bir proliferatif cevap olarak
tanımlanmıştır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 55
 Hastalık sıklıkla orta yaş ve yaşlı siyahlarda görülür.
ï‚ž Genellikle diÅŸli ya da diÅŸsiz mandibula etkilenir ve
tekrarlayan (aralıklarla oluşan) ağrı, ödem ve trismusla
karakterizedir.
 Radyografilerde; sıklıkla bilateral, (bazen hem
mandibula hem de maksillanın etkilendiği) paget
hastalığındaki pamuk yumağı şeklindeki
radyoopasitelere benzer diffüz veya nodüler sklerotik
alanlar görülür.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 56
DOÇ DR FATİH ÖZAN 57
DOÇ DR FATİH ÖZAN 58
Diffuse sclerosing osteomyelitis
ï‚ž TEDAVÄ°
DOÇ DR FATİH ÖZAN 59
Kronik diffüz skleroze osteomyelitis; paget hastalığı,
osteopetrozis ve geç dönem fibröz displaziden ayırt
edilmelidir. Şüpheli dişlerin çekilmesi ve penisilin
tedavisi başlangıç tedavisidir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 60
 Kültür ve sensitivite testleri başka bir antibiyotiğin daha uygun
olduğunu göstermedikçe penisilin’e en az 3 ay devam edilir.
 Ağrı ve şişliğin önlenmesinde non-steroidal antienflamatuar ilaçlar
yetersiz kalırsa kortizon tedavisi yapılmalıdır.
 Trismuslu hastalarda çene egzersizlerinden kaçınılmalıdır (hastalığın
ilerlemesini hızlandırır). Diş çekimleri sadece çok gerekli ise ve
antibiyotik baskısı altında yapılmalıdır.
 Başlangıç tedavisi yetersiz kalırsa ve klinik bulgular ve radyografik
değişiklikler artarsa, dekortikasyon yapılmalıdır. Dekortikasyon en
çok, osteomyelitin mandibuler ramusta çok geniş alanlara
yayılmadığı durumlarda başarılı sonuç verir.
 Yetersiz antibiyotik tedavisinden sonra geç kronik safhalarda
kortizon tedavisi yararlıdır. DOÇ DR FATİH ÖZAN 61
Sıklıkla yoğun semental yığılmalar sekestrler
oluÅŸturur ve bu olduÄŸunda etkilenen alan
oluklandırılmalı ve yoğun kitleler uzaklaştırılmalıdır.
Bunu takiben iyileÅŸme olur.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 62
4- PRODÃœKTÄ°F ( PROLÄ°FERATÄ°F ) PERÄ°OSTÄ°TÄ°S Ä°LE
BÄ°RLÄ°KTE OLAN KRONÄ°K OSTEOMYELÄ°TÄ°S
(NON -SUPURATÄ°F OSTEOMYELÄ°TÄ°S, GARRE
OSTEOMYELÄ°TÄ°SÄ°)
63DOÇ DR FATİH ÖZAN
 Periapikal veya perifoliküler enfeksiyona karşı nadir bir
reaksiyon olan bu durum, subperiosteal yeni kemik yapımı
ile karakterizedir.
 Sadece genç hastalar etkilenir (çocukluk ve buluğ dönemi)
ve lezyon, genellikle mandibulada ve özellikle daimi 1.
molarda olmak üzere düşük dereceli kronik enfeksiyona
karşı bir cevap olarak ortaya çıkar.
 Genellikle çenenin lateral kısmında veya alt kenarında
olmak üzere hassas olmayan, kemik sertliğinde bir şişlik
oluşumundan önce hafif ağrı olabilir.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 64
 Radyografilerde, periapikal bölgede radyolüsensisi olan
çürük bir diş veya daha az sıklıkla sürmemiş bir dişin
çevresinde folikülitis görülür.
 Kortikal yüzeyde düzgün, konveks bir aşırı kemik
büyümesi vardır.
 Yeni kemik soğan zarı şeklinde paralel, konsantrik
tabakalar şeklinde görülür.
 Çenenin geri kalan kısmı normal görünümdedir ya da
osteomyelitis nedeniyle osteosklerotik veya radyolüsent
alanlar şeklindedir. DOÇ DR FATİH ÖZAN 65
DOÇ DR FATİH ÖZAN 66
DOÇ DR FATİH ÖZAN 67
DOÇ DR FATİH ÖZAN 68
Radyografik olarak proliferatif periostitise benzeyen
diÄŸer lezyonlar Ewing sarkomu, osteosarkom, infantil
kortikal hiperostozis, fraktür kallusu, ossifying
subperiosteal hematom ve periapikal osteomu içerir.
Enfeksiyonun uzaklaştırılması çenenin derece derece
remodelasyonunu saÄŸlar.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 69
 ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE KRONİK
OSTEOMYLETÄ°S
70DOÇ DR FATİH ÖZAN
 Tipik olarak mandibulanın posteriorunda aralıklı, donuk,
sızlama şeklinde bir ağrı ile birlikte 8-10 yaşlarında
baÅŸlar.
 Ağrılı durumlara bazen yanaktaki diffüz şişlik eşlik eder
fakat genellikle antibiyotiklere cevap verir.
 Seri radyografiler mandibula gövdesinin ve ramusun her
tarafında kortikal ve kansellöz kemiğin güve yeniği
tarzındaki destriksüyona uğramış alanları; en sonunda
herhangi bir rezidüel değişiklik olmaksızın tamamen
rejenerasyonu gösterir. DOÇ DR FATİH ÖZAN 71
 Bakteriyel bir nedeni ortaya çıkarma girişimlerine rağmen
patojen bakteriler bulunamamıştır, fakat fusidic aside hızlı
cevap alınması staphylococcus aerius'un sorumlu
olabileceÄŸini akla getirmektedir.
 Bu hastaların pek çoğunun, enfeksiyonun inatçı olmasına yol
açan bir lökosit defektine sahip olmaları şeklinde bazı
kanıtlar vardır.
 Otörler çocuklarda 3 kronik osteomyelitis vakası
tanımlamışlardır. bunlardan birisi, neden olan dişin
çekilmesine cevap vermiş, diğerleri klindamisine cevap
vermiştir. DOÇ DR FATİH ÖZAN 72
ï‚ž TEDAVÄ°
DOÇ DR FATİH ÖZAN 73
Fusidic asit ( Stafine Film tab, 500 mgr, 3x1 yetiÅŸkin;
30-50 mgr/kg çocuk ), klindamisin veya eritromisin en
etkili ajanlardır. Fakat rekürrent semptomlar bir kaç yıl
kalabilir ve sadece geç adolesan dönemde ortadan
kalkarlar. Ağrı sık veya inatçı ise aylar veya hatta
yıllarca sürekli antibiyotik tedavisine devam edilmesi
gerekebilir. Fakat cerrahi çok az yarar sağlar.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 74
ï‚ž KRONÄ°K SPESÄ°FÄ°K OSTEOMYELÄ°TÄ°S
75DOÇ DR FATİH ÖZAN
 Çenelerin sifilitik, aktinomikotik ve tüberküloz
osteomyelitisi tanımlanan başlıklardır.
 Bu hastalıkların tipik histolojik özelliklerini gösterirler,
fakat günümüzde görülme ihtimali çok azdır.
DOÇ DR FATİH ÖZAN 76
DOÇ DR FATİH ÖZAN 77

More Related Content

°¿²õ³Ù±ð´Ç³¾²â±ð±ô¾±Ì‡³Ù

  • 1. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 1 DOÇ. DR. FATÄ°H ÖZAN AÄ°BÃœ DÄ°Åž HEKÄ°MLİĞİ FAKÃœLTESÄ°
  • 2. 1. KemiÄŸin medullar kavitesinde baÅŸlar 2. Süngerimsi kemiÄŸi ve havers kanallarını tutar 3. Daha sonra komÅŸu korteks ve periosta geçer 4. Enfeksiyondur. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 2
  • 3. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 3 1- Travma: ÖrneÄŸin cerrahi bir travma, gömülü bir yirmi yaÅŸ diÅŸi çekimi veya çene fraktürü. 2- Odontojenik Sebepler: ÖrneÄŸin ileri derecede çürüğü olan kronik enfekte diÅŸler, ilerlemiÅŸ kronik periodontitis. 3- KomÅŸu anatomik yapılarda enfeksiyon olması: Otitis media gibi. 4- Metastatik septik fokustan yayılan septik trombuslar. 5- Neoplazi, ilaç tedavisi, tüberküloz, kan hastalıkları, sifiliz, diabet, ışın tedavisi, beslenme bozukluÄŸu, osteopetrozis gibi metabolik hastalıklar nedeniyle enfeksiyona direncin azaldığı durumlar.
  • 4. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 4 Bu sebeplerden herhangi biri kemiÄŸin beslenmesini baskılar ve sekonder bakteriyel enfeksiyon olaya karışınca osteomyelit belirginleÅŸir.
  • 5. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 5 1. Mikroorganizmaların olaya katılması ile kemik iliÄŸi boÅŸluklarında iltihap ve ödem olur. 2. Piyojenik enfeksiyon sonucunda kemikteki kan damarları baskılanır ve beslenme bozulur. 3. Süngerimsi kemikteki beslenme bozukluÄŸu sonucunda bu alanda iskemi ve sonra nekroz meydana gelir. 4. Bu aÅŸamada bakteriler çoÄŸalır. Çünkü sirkülasyonun bozulması sonucunda doku lokal savunma sistemini kaybetmiÅŸtir ve osteomyelit medikal ve cerrahi olarak durdurulana kadar alanın geniÅŸletmeye devam eder.
  • 6. Çenelerin osteomyelitinin baÅŸarılı tedavisi, hastalığın doÄŸru teÅŸhis ve sınıflandırmasına baÄŸlıdır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 6
  • 7. Osteomyelitis ÅŸu ÅŸekilde sınıflandırılır: 1-Akut supüratif osteomyelitis 2-Kronik supüratif osteomyelitis 3-Kronik skleroze osteomyelitis A-Fokal skleroze osteomyelitis B-Diffüz skleroze osteomyelitis 4-Proliferatif periostitis ile birlikte olan kronik osteomyelitis (Garre Osteomyelitisi, Kronik non-supüratif skleroze osteomyelitis) DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 7
  • 8. ï‚ž Hastalık her yaÅŸta ve her cinste görülür. ï‚ž Bebeklikte maksillada daha sık görülmekle birlikte yetiÅŸkinlerde mandibula daha fazla etkilenir. ï‚ž Çenelerde osteomyelitis insidansı antibiyotiklerin kullanılmaya baÅŸlanmasından bu yana geliÅŸmiÅŸ ülkelerde büyük ölçüde azalmıştır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 8
  • 9. 1- AKUT SUPÃœRATÄ°F OSTEOMYELÄ°TÄ°S 9DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN
  • 10. ï‚ž Çenenin akut supüratif osteomyeliti, uzun kemiklerin enfeksiyonlarından etiyoloji ve mikrobiyal etkenler açısından bir farklılığa sahiptir. ï‚ž Mikrobiyal etkenlerle oluÅŸanlar, genellikle bakterilerin hematojen yolla yayılması sonucu oluÅŸan bir çocukluk hastalığıdır. ï‚ž Bunun1a birlikte, çenelerin osteomyeliti genellikle bir yetiÅŸkin hastalığıdır ve enfeksiyon tipik olarak ağızdan orijin alır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 10
  • 11. Enfeksiyon kaynağı ÅŸunlar olabilir: ï‚ž Periapikal enfeksiyonlar ï‚ž Fraktür hattındaki periodontal cepler ï‚ž Akut gingivitis veya periodontitis ( son derece nadirdir) ï‚ž Penetre olan kontamine yaralar (Deri veya diÄŸer dış kaynaklar) (Açık fraktürler veya ateÅŸli silah yaralanmaları) ï‚ž Deri veya diÄŸer dış kaynaklar ï‚ž Enfeksiyon nadiren de ağız dışından kaynaklanır: ï‚ž KomÅŸu anatomik yapılarda enfeksiyon olması (ÖrneÄŸin Otitis media) ï‚ž Metastatik septik fokustan yayılan septik trombuslar (Hematojen Yol) DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 11
  • 12. ï‚ž PREDÄ°SPOZAN NEDENLER DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 12
  • 13. Günümüzde çenelerde veya çevre dokularda spontan ciddi enfeksiyonlar genel populasyonda nadiren görülmektedir ve predispozan faktörler nispeten daha önemli olmaktadır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 13
  • 14. BaÅŸlıca predispozan faktörler ÅŸunlardır: 1- Çenelerin hastalığı veya Iokal hasarı: a- Travma; cerrahi travma, gömülü bir yirmi yaÅŸ diÅŸi çekimi veya ateÅŸli silah yaralanmalarını da içeren açık fraktürler b- Radyasyon hasarı c- Paget hastalığı veya osteopetrosis 2- Zayıflamış immün sistem: Bu duruma ömek olarak akut lösemi, immünosupresif tedavi, kontrol altında olmayan diabetes mellitus, orak hücreli anemi, kronik alkolizm veya malnütrisyon verilebilir. Bu tip vakalarda ve özellikle alkoliklerde yaralanma ile (hatta bazen küçük bir travma ÅŸeklindeki yaralanma ile) ciddi kemik enfeksiyonu oluÅŸabilir. Akut osteomyelitis HIV enfeksiyonunda da tanımlanmıştır fakat bu gruptaki vakalar yaygın deÄŸildir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 14
  • 16.  Hastaların büyük bir kısmı yetiÅŸkin erkeklerdir ve genellikle etkilenen mandibuladır.  Maksillanın akut osteomyelitisi genellikle yeni doÄŸan veya bebeklerin bir hastalığı olup doÄŸum sırasındaki yaralanmalar (örneÄŸin forseps nedeniyle ) ya da kontrol edilemeyen orta kulak enfeksiyonunu takiben ya da çok nadiren, primer bir enfeksiyondan hematojen yolla yayılarak ortaya çıkar.  Bu nedenle geliÅŸmiÅŸ ülkelerde günümüzde nadiren görülür.  YetiÅŸkinlerde trigeminal herpes zoster'in nadir bir komplikasyonu olarak da ortaya çıkabilir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 16
  • 17. ï‚ž Erken dönemde ÅŸikayetler ÅŸiddetli zonklama tarzında, bunaltıcı aÄŸrı ve ÅŸiÅŸliktir. ï‚ž Enflamatuvar ödem nedeniyle baÅŸlangıçta eksternal bir ÅŸiÅŸlik oluÅŸur. ï‚ž Daha sonraları pü nedeni ile periostun gerilmesi ve sonuçta subperiosteal kemik oluÅŸumu ÅŸiÅŸliÄŸin gittikçe sertleÅŸmesine neden olur. ï‚ž ÅžiÅŸliÄŸin üzerini örten diÅŸeti kırmızı, kabarık ve hassastır. ï‚ž Ä°lgili diÅŸlerin perküsyonunda hassasiyet vardır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 17
  • 18. ï‚ž Ciddi vakalarda diÅŸler lükse olabilir ve açık bir soketten veya diÅŸin kolesi çevresinden koyu renkli, kötü kokulu pü gelebilir. ï‚ž Kas ödemi ağız açmada ve çiÄŸnemede güçlüğe neden olur. ï‚ž Bölgesel lenf nodları büyümüştür ve hassastır ve alt dudakta anestezi veya parestezi hali karakteristiktir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 18
  • 19. Akut faz süresince ateÅŸ, keyifsizlik ve lökositoz olabilir fakat sıklıkla hasta ÅŸaşırtıcı bir ÅŸeklide iyidir. Çok hasta veya çok solgun görünen hastalarda altta yatan hastalık olduÄŸu düşünülmeli ve bu araÅŸtırılmalıdır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 19
  • 20. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 20
  • 21. ï‚ž RADYOGRAFÄ° DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 21
  • 22. ï‚ž Kemikteki radyografik deÄŸiÅŸiklikler on günden önce ortaya çıkmaz. ï‚ž KemiÄŸin rezorbe olduÄŸu ve kemik destrüksiyonunu gösteren radyolüsent alanlarda kemiÄŸin belirgin trabeküler yapısı kaybolur. ï‚ž Bu alanlar iyi sınırlanmamıştır ve yumuÅŸak tüy veya güve yeniÄŸi görüntüsünde olurlar. ï‚ž Ölü kemik a1anları nispeten yoÄŸun görülür. ï‚ž Bu alanlar sekestr olarak ayrılarak daha belirgin bir ÅŸekilde sınırlandırılırlar. ï‚ž Daha sonraları genç hastalarda çok sık görülen subperiosteal yeni kemik oluÅŸumu ortaya çıkar. ï‚ž Lateral radyografilerde subperiosteal yeni kemik oluÅŸumu tipik olarak çenenin alt kenarının altında ince, kavisli bir ÅŸerit ÅŸeklinde görünür. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 22
  • 24. ï‚ž Genellikle bir hematojen enfeksiyon olan uzun kemiklerin osteomyelitisinin aksine deri, açık bir fraktür gibi eksternal bir kaynaktan ileri gelen çene osteomyelitinin sebebi bu kaynaklardan gelen stafilokoklardır. ï‚ž Bazı vakalarda S. Epidermidis, S. Aereus’dan çok daha sıklıkla etkendir. ï‚ž Pek çok vakada oral bakteriler, özellikle Bacteroides, Porphyromonas veya prevotella türleri gibi anaeroblar baÅŸlıca etkendir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 24
  • 25. ï‚ž PATOLOJÄ° DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 25
  • 26. ï‚ž Mandibula nispeten sınırlı bir kan akımına, kalın kortikal tabakası olan yoÄŸun bir kemik yapıya ve kaba trabeküllere sahiptir. ï‚ž Åžayet hastada immün sistem baskılanmışsa ve akut lösemideki gibi nötrofil defektine sahipse sadece basit bir diÅŸ çekimini takiben bile osteomyelitis geliÅŸebilir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 26
  • 27. ï‚ž Bir kez enfeksiyon medullar yumuÅŸak dokuyu etkilediÄŸinde akut enflamatuar cevabı provake eder. ï‚ž Enflamatuar eksudanın açığa çıkması kemik iliÄŸi boÅŸluklarında enfeksiyonun yayılmasına neden olur. ï‚ž Bununla birlikte vasküler kanalların rijit sınırları, eksudanın kemikteki kan damarlarına baskı yapmasına neden olur, trombozis ve obstrüksiyondan sonra daha ileri kemik nekrozuna yol açar. ï‚ž Bakteriler bu ölü dokuda çoÄŸalabilirler ve, penisilinler gibi bazı antibiyotikler için nispeten ulaşılmaz olurlar. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 27
  • 28. ï‚ž Ölü kemik mikroskobik olarak osteositlerin olmadığı ancak nötrofiller ile dolu olan lakunaların ve bakteri kolonilerinin görülmesiyle kolayca ayırt edilebilir ï‚ž Nekrotik yumuÅŸak dokunun likefaksiyonu ve enflamatuar hücrelerden oluÅŸan pü, medulla boyunca dışarı çıkmakta zorlanır fakat sonuçta kemiÄŸin rezorpsiyonu sayesinde subperiosteal bölgeye ulaşır. ï‚ž Pü nedeniyle periostun gerilmesi, subperiosteal kemik yapımını stimüle eder DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 28
  • 29. ï‚ž SaÄŸlıklı doku ve enfekte doku arasındaki sınırda osteoklastlar ölü kemiÄŸin periferini rezorbe ederler ve sonuçta ölü kemik bir sekestr olarak ayrılmaya baÅŸlar. ï‚ž Enfeksiyon lokalize olmaya baÅŸladığında özellikle subperiosteal olarak etrafında yeni kemik oluÅŸur. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 29
  • 30. ï‚ž KemiÄŸin öldüğü ve uzaklaÅŸtırıldığı bölgede prolifere olan baÄŸ dokuda kaba fıbröz kemiÄŸin formasyonu ÅŸeklindeki granülasyon yoluyla iyileÅŸme olur. ï‚ž Resolüsyondan sonra fıbröz kemik yavaÅŸ yavaÅŸ yerini kompakt kemiÄŸe bırakır ve normal morfolojiyi saÄŸlamak üzere yeniden ÅŸekillenir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 30
  • 31. ï‚ž TEDAVÄ° DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 31
  • 32. ï‚ž Tedavi için ÅŸunlar yapılmalıdır: 1- Bakteriyolojik tanı 2- Antimikrobiyal Tedavi 3- Debridman 4- Drenaj 5- Sekestrin UzaklaÅŸtırılması DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 32
  • 33. 1- Bakteriyolojik tanı: Ä°lk önce kültür ve sensitivite testinin yapılabilmesi için pü örneÄŸi ya da bunda baÅŸarısız olunduÄŸunda lezyonun derinlerinden örnek alınmalıdır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 33
  • 34. 2- Antimikrobiyal Tedavi: Örnek alındıktan hemen sonra güçlü antibiyotik tedavisine baÅŸlanılmalıdır. BaÅŸlangıçta 8 saatte 200-400 mgr metronidazole ile birlikte hastanın alerjik olmaması ÅŸartıyla penisilin günde 600-1200 mgr olacak ÅŸekilde enjektabl olarak verilebilir. Klindamisin'in avasküler dokuya penetrasyonu daha iyidir ve uzun kemiklerde olduÄŸu kadar mandibula osteomyelitinin tedavisi için de etkilidir. DoÄŸru antibiyotik tedavisi bakteriyolojik bulgular sayesinde birkaç gün içinde belirlenir. AÄŸrı, ÅŸiÅŸlik, drenaj bittiÄŸinde ve yara iyileÅŸmesinin iyi olduÄŸu gözlendiÄŸinde antibiyotik tedavisine son verilir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 34
  • 35. 3- Debridman: AteÅŸli silah yaralanması veya diÄŸer penetre edici yaralanmalarda, dikkatli debriment, yabancı cismin uzaklaÅŸtırılması ve fraktürün immobilizasyonu gereklidir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 35
  • 36. 4- Drenaj: KemiÄŸin içindeki basınç diÅŸ çekimi, frez deliÄŸi veya dekortikasyon yoluyla azaltılmalı ve gerektiÄŸi gibi eksuda ağız içine veya ekstraoral olarak drene edilmelidir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 36
  • 37. 5- Sekestrin UzaklaÅŸtırılması: Akut faz kontrol altına alınıncaya kadar geciktirilmelidir. Ölü kemiÄŸin zorla ayrılması yapılmamalı ve güçlü küretaj tavsiye edilmez fakat daha sonraki dönemlerde hareketli sekestrler uzaklaÅŸtırılabilir. DiÅŸler sadece doku destrüksiyonu nedeniyle lükse oldukları takdirde çekilmelidir. Akut durum bertaraf edildikten sonra hastanın uzun süre (aylar veya daha çok) klinik ve radyografik takibi yapılmalıdır (Nüks ve yeniden tedavi için). DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 37
  • 38. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 38
  • 40. ï‚ž Ä°nferioer alveoler sinirin etkilenmesi alt dudakta anesteziye neden olabilir fakat his enfeksiyonun eliminasyonu ile tekrar kazanılır. ï‚ž GeniÅŸ kemik destrüksiyonu patolojik fraktüre neden olabilir ve immobilizasyon gerektirir fakat nadirdir . ï‚ž Yetersiz tedaviyi takiben nadiren de olsa kronik osteomyelitis geliÅŸebilir. ï‚ž Son derece virulan organizmaların yayılması nedeniyle sellülitis nadiren geliÅŸebilir. ï‚ž Septisemi sadece immün yetmezliÄŸi olan hastalarda görülebilir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 40
  • 41. 2- KRONÄ°K SUPÃœRATÄ°F OSTEOMYELÄ°TÄ°S 41DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN
  • 42. ï‚ž Ä°rritanların ( virülansı düşük bakterilerin ) daha uzun süreli ve daha düşük dereceli olarak kemiÄŸi etkilemeleri sonucu oluÅŸur. ï‚ž Yetersiz tedavi yapılan akut osteomiyelitis kronik hale gelebilir. ï‚ž Radyasyon tedavisinin bir komplikasyonu da olabilir. ï‚ž Nadiren kronik osteomiyelitis, herhangi bir akut durum olmadan geliÅŸebilir. ï‚ž Enfeksiyon lokalizedir fakat hastanın immün sisteminin, ölü kemikte geliÅŸen bakterilere ulaÅŸamaması yüzünden inatçıdır. ï‚ž Aralıklarla pü drenajı ve yeni kemik formasyonu vardır. ï‚ž AÄŸrı orta düzeyde ve ara ara olur. ï‚ž Sekestrler yavaşça atılır fakat çoÄŸu kez fistül boyunca probing yapılmak suretiyle hissedilebilir. ï‚ž Sekestrler karakteristik olarak pürüzlü, gıcırtılı his verirler ve hareketli olarak hissedilebilirler. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 42
  • 43. Radyografik olarak kemık destrüksıyonunu gösteren düzensiz radyolüsent-radyoopak alanlar ve sekestr formasyonu görülebilir ve subperiosteal yeni kemik oluÅŸumu ile birlikte çevre kemiÄŸin sklerozisi izlenebilir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 43
  • 44. Hastanın hikayesinde daha önce geçirilmiÅŸ bir odontojenik enfeksiyon veya akut supuratif osteomyelitis, enfeksiyona direncin azaldığı bir hastalık, zor bir çekim veya çenede kalmış kökler, komÅŸu anatomik yapılarda enfeksiyon, alt dudakta anestezi veya parestezi saptanır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 44
  • 45. ï‚ž TEDAVÄ° DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 45
  • 46. ï‚ž Kronik osteomyelitisin tedavisi, şüphelenilen sebeplerin (örneÄŸin enfekte kökler) ortadan kaldırılması, ölü kemiÄŸin (sekestr), granülasyon dokusunun ve kronik eksudanın geniÅŸ cerrahi debridmanını içerir. ï‚ž Etkilenen alanın dekortikasyonu, örneÄŸin mandibulayı tutan bir vakada bukkal korteksin kaldırılması enfeksiyon kaynağının elimine edilmesini ve bukkal dokuların kan akımı sayesinde antibiyotik seviyesinin artmasını saÄŸlar. ï‚ž SaÄŸlıklı kemik duvarları bırakılarak bölge kapatılır. ï‚ž Kültür ve hassasiyet testi sonuçlarına göre yüksek dozlarda Ä°.V. antibiyotik birkaç hafta verildikten sonra uzun süreli oral antibiyotik tedavisi yapılır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 46
  • 47. 3- KRONÄ°K SKLEROZE OSTEOMYELÄ°TÄ°S 47DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN
  • 48. A- FOKAL SKLEROZE OSTEOMYELÄ°TÄ°S (KONDENSÄ°NG OSTEÄ°TÄ°S) 48DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN
  • 49. ï‚ž Son derece düşük seviyeli periapikal enfeksiyona karşı geliÅŸen yaygın olmayan bir kemik reaksiyonu olup, enfeksiyona karşı lokal doku rezistansının yüksek derecede olduÄŸu nadir bir durumdur. ï‚ž Hastalar tipik olarak 20 yaÅŸ altındadırlar ve odak genellikle ileri derecede çürük ve non-vital bir mandibuler daimi 1. molar olmak üzere, mandibuler bir diÅŸ ile iliÅŸkilidir. ï‚ž Asemptomatiktir veya sadece orta derecede aÄŸrıya neden olur. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 49
  • 50. Radyografilerde tipik olarak lamina duranın intakt kaldığı bir yada her iki kökün apeksinin altında 2-3 santimetre çapa kadar olan iyi sınırlı bir radyoopak alan görülür. Lezyonun sınırları çevredeki normal kemik ile birleÅŸmiÅŸ yada keskince ayrılmış olabilir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 50
  • 51. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 51
  • 52. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 52
  • 53. Genellikle tedavi gerektirmez ve endodontik tedaviyi takiben iyileÅŸir. Çekim gerektiren vakalarda enfekte diÅŸin çekilmesini takiben lezyon yavaÅŸ bir ÅŸekilde resolüsyona uÄŸrar fakat sklerotik kemik alanı belirsiz bir ÅŸekilde kalabilir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 53
  • 54. B- DÄ°FFÃœZ SKLEROZE OSTEOMYELÄ°TÄ°S 54DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN
  • 55. Diffüz skleroze osteomyelitis (özellikle geniÅŸ yayılımlı periodontal hastalık gibi) düşük dereceli medullar enfeksiyonlara karşı endosteal ve periosteal reaksiyonlarla verilen nadir bir proliferatif cevap olarak tanımlanmıştır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 55
  • 56. ï‚ž Hastalık sıklıkla orta yaÅŸ ve yaÅŸlı siyahlarda görülür. ï‚ž Genellikle diÅŸli ya da diÅŸsiz mandibula etkilenir ve tekrarlayan (aralıklarla oluÅŸan) aÄŸrı, ödem ve trismusla karakterizedir. ï‚ž Radyografilerde; sıklıkla bilateral, (bazen hem mandibula hem de maksillanın etkilendiÄŸi) paget hastalığındaki pamuk yumağı ÅŸeklindeki radyoopasitelere benzer diffüz veya nodüler sklerotik alanlar görülür. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 56
  • 57. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 57
  • 58. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 58 Diffuse sclerosing osteomyelitis
  • 59. ï‚ž TEDAVÄ° DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 59
  • 60. Kronik diffüz skleroze osteomyelitis; paget hastalığı, osteopetrozis ve geç dönem fibröz displaziden ayırt edilmelidir. Şüpheli diÅŸlerin çekilmesi ve penisilin tedavisi baÅŸlangıç tedavisidir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 60
  • 61. ï‚ž Kültür ve sensitivite testleri baÅŸka bir antibiyotiÄŸin daha uygun olduÄŸunu göstermedikçe penisilin’e en az 3 ay devam edilir. ï‚ž AÄŸrı ve ÅŸiÅŸliÄŸin önlenmesinde non-steroidal antienflamatuar ilaçlar yetersiz kalırsa kortizon tedavisi yapılmalıdır. ï‚ž Trismuslu hastalarda çene egzersizlerinden kaçınılmalıdır (hastalığın ilerlemesini hızlandırır). DiÅŸ çekimleri sadece çok gerekli ise ve antibiyotik baskısı altında yapılmalıdır. ï‚ž BaÅŸlangıç tedavisi yetersiz kalırsa ve klinik bulgular ve radyografik deÄŸiÅŸiklikler artarsa, dekortikasyon yapılmalıdır. Dekortikasyon en çok, osteomyelitin mandibuler ramusta çok geniÅŸ alanlara yayılmadığı durumlarda baÅŸarılı sonuç verir. ï‚ž Yetersiz antibiyotik tedavisinden sonra geç kronik safhalarda kortizon tedavisi yararlıdır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 61
  • 62. Sıklıkla yoÄŸun semental yığılmalar sekestrler oluÅŸturur ve bu olduÄŸunda etkilenen alan oluklandırılmalı ve yoÄŸun kitleler uzaklaÅŸtırılmalıdır. Bunu takiben iyileÅŸme olur. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 62
  • 63. 4- PRODÃœKTÄ°F ( PROLÄ°FERATÄ°F ) PERÄ°OSTÄ°TÄ°S Ä°LE BÄ°RLÄ°KTE OLAN KRONÄ°K OSTEOMYELÄ°TÄ°S (NON -SUPURATÄ°F OSTEOMYELÄ°TÄ°S, GARRE OSTEOMYELÄ°TÄ°SÄ°) 63DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN
  • 64. ï‚ž Periapikal veya perifoliküler enfeksiyona karşı nadir bir reaksiyon olan bu durum, subperiosteal yeni kemik yapımı ile karakterizedir. ï‚ž Sadece genç hastalar etkilenir (çocukluk ve buluÄŸ dönemi) ve lezyon, genellikle mandibulada ve özellikle daimi 1. molarda olmak üzere düşük dereceli kronik enfeksiyona karşı bir cevap olarak ortaya çıkar. ï‚ž Genellikle çenenin lateral kısmında veya alt kenarında olmak üzere hassas olmayan, kemik sertliÄŸinde bir ÅŸiÅŸlik oluÅŸumundan önce hafif aÄŸrı olabilir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 64
  • 65. ï‚ž Radyografilerde, periapikal bölgede radyolüsensisi olan çürük bir diÅŸ veya daha az sıklıkla sürmemiÅŸ bir diÅŸin çevresinde folikülitis görülür. ï‚ž Kortikal yüzeyde düzgün, konveks bir aşırı kemik büyümesi vardır. ï‚ž Yeni kemik soÄŸan zarı ÅŸeklinde paralel, konsantrik tabakalar ÅŸeklinde görülür. ï‚ž Çenenin geri kalan kısmı normal görünümdedir ya da osteomyelitis nedeniyle osteosklerotik veya radyolüsent alanlar ÅŸeklindedir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 65
  • 66. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 66
  • 67. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 67
  • 68. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 68
  • 69. Radyografik olarak proliferatif periostitise benzeyen diÄŸer lezyonlar Ewing sarkomu, osteosarkom, infantil kortikal hiperostozis, fraktür kallusu, ossifying subperiosteal hematom ve periapikal osteomu içerir. Enfeksiyonun uzaklaÅŸtırılması çenenin derece derece remodelasyonunu saÄŸlar. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 69
  • 70. ï‚ž ÇOCUKLUK DÖNEMÄ°NDE KRONÄ°K OSTEOMYLETÄ°S 70DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN
  • 71. ï‚ž Tipik olarak mandibulanın posteriorunda aralıklı, donuk, sızlama ÅŸeklinde bir aÄŸrı ile birlikte 8-10 yaÅŸlarında baÅŸlar. ï‚ž AÄŸrılı durumlara bazen yanaktaki diffüz ÅŸiÅŸlik eÅŸlik eder fakat genellikle antibiyotiklere cevap verir. ï‚ž Seri radyografiler mandibula gövdesinin ve ramusun her tarafında kortikal ve kansellöz kemiÄŸin güve yeniÄŸi tarzındaki destriksüyona uÄŸramış alanları; en sonunda herhangi bir rezidüel deÄŸiÅŸiklik olmaksızın tamamen rejenerasyonu gösterir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 71
  • 72. ï‚ž Bakteriyel bir nedeni ortaya çıkarma giriÅŸimlerine raÄŸmen patojen bakteriler bulunamamıştır, fakat fusidic aside hızlı cevap alınması staphylococcus aerius'un sorumlu olabileceÄŸini akla getirmektedir. ï‚ž Bu hastaların pek çoÄŸunun, enfeksiyonun inatçı olmasına yol açan bir lökosit defektine sahip olmaları ÅŸeklinde bazı kanıtlar vardır. ï‚ž Otörler çocuklarda 3 kronik osteomyelitis vakası tanımlamışlardır. bunlardan birisi, neden olan diÅŸin çekilmesine cevap vermiÅŸ, diÄŸerleri klindamisine cevap vermiÅŸtir. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 72
  • 73. ï‚ž TEDAVÄ° DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 73
  • 74. Fusidic asit ( Stafine Film tab, 500 mgr, 3x1 yetiÅŸkin; 30-50 mgr/kg çocuk ), klindamisin veya eritromisin en etkili ajanlardır. Fakat rekürrent semptomlar bir kaç yıl kalabilir ve sadece geç adolesan dönemde ortadan kalkarlar. AÄŸrı sık veya inatçı ise aylar veya hatta yıllarca sürekli antibiyotik tedavisine devam edilmesi gerekebilir. Fakat cerrahi çok az yarar saÄŸlar. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 74
  • 75. ï‚ž KRONÄ°K SPESÄ°FÄ°K OSTEOMYELÄ°TÄ°S 75DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN
  • 76. ï‚ž Çenelerin sifilitik, aktinomikotik ve tüberküloz osteomyelitisi tanımlanan baÅŸlıklardır. ï‚ž Bu hastalıkların tipik histolojik özelliklerini gösterirler, fakat günümüzde görülme ihtimali çok azdır. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 76
  • 77. DOÇ DR FATÄ°H ÖZAN 77