Asit Baz Dengesi Asidoz, Alkaloz Hemşirelik Bakımı
2. Ekstrasellüler ve intrasellüler sıvıda
bulunan Hidrojen ( H+
) iyonunun
yoğunluğu asit-baz dengesinde rol oynar.
Metabolik olaylar sonucunda asit özellikli
maddeler açığa çıkmaktadır.
3. Karbonhidrat ve yağ metabolizması
sonucu açığa çıkan ve karbondiokside
( CO2 ) dönüşen, hemoglobin aracılığıyla
(karboksi hemoglobin) akciğerlere
taşınarak solunumla atılan asitlerdir.
4. CO2’e dönüşemeyen, metabolizma sonucu
ortaya çıkan ve böbrekler yolu ile atılan
asitlerdir.
◦ Sülfirik asit
◦ Fosforik asit
◦ Nükleik asit
◦ Laktik asit
◦ Ketoasit
5. Solüsyonların H+
iyon yoğunluğunu
(asitlik derecesini ) belirlemek üzere
kullanılan terimdir.
Su, asit ve baz arasında nötr kabul
edilmektedir.
pH-7 ↑ baz (alkali)
pH-7 ↓ asit
6. Arteriyel kan pH’sı 7.4
Venöz kan pH’sı 7.35
arası hafif alkalidir.
Bu denge solunum ve renal sistem
tarafından sağlanır.
7. Solüsyon içine H+
bırakan bileşiğe asit,
Solüsyon içinden H+
alan ya da hidroksil
(OH-
) bırakan bileşiğe baz=alkali denir.
Tuzlar, asitlerle bazların birbirlerini
nötrleştirmeleri sonucu meydana gelen
bileşiklerdir.
Tampon cisimcikler, H+
larını serbestleştirme
ve bağlama yeteneği olan maddelerdir.
8. Asit-baz dengesinin değerlendirilmesi için çoğunlukla
arter kanı kullanılır, böylece kanın oksijenasyon
durumu hakkında edinilmiş olur.
Venöz kanda, arteriyel kana göre PCO2 (Parsiyel CO2)
5-7 mmHg daha yüksek,
HCO3(Bikarbonat) düzeyi 1-3mEq/L ve
pH düzeyi 0.03-0.05 daha düşüktür.
9. Hidrojen iyonlarını kolaylıkla bırakan
asitlere “ kuvvetli asit”
Hidrojen iyonlarını güçlükle bırakan
asitlere “ zayıf asit”
Hidrojen iyonlarını kolaylıkla bağlayan
ya da OH (hidroksil) bırakan bileşiklere “
kuvvetli baz”
Hidrojen iyonlarını zor bağlayan ya da
OH bırakan bileşiklere “zayıf baz”
denir.
10. Asit Baz
Kuvvetli HCl (Hidroklorik asit)
HNO3 (Nitrik asit)
H2SO4 (Sülfirik asit)
NaOH(Sodyumhidroksit)
KOH (Potasyum hidroksit)
Zayıf H2CO3 (Karbonik asit)
Asetik=Laktik asit
Sitrik asit
Ca (OH)2 (Kalsiyumhidroksit)
HCO3 (Bikarbonat)
12. Hücrelerde oluşan H+
dolaşım ile tüm organlara
yayıldığı halde, ekstrasellüler sıvı ile dilüe edildiği
için normal sınırlarda kalır.
Kuvvetli asit ya da bazların dilüe edilerek
etkilerinin azaltılması en etkin koruma
mekanizmalarındandır.
13. İki ya da daha fazla kimyasal maddeden oluşan ve
eklendiği ortamda hidrojen iyon konsantrasyonunda
aşırı değişimler olmasını engelleyen çözeltilere
tampon denir.
◦ Örnek: Bir bardak suya birkaç damla HCl damlatılırsa suyun
pH’sı 1.0’a düşer, suyun içinde bir tampon sistemi varsa HCl
bununla birleşir ve suyun pH’sı az miktarda değişir.
*Bikarbonat/karbonikasit (HCO3
-
/H2CO3) (1/20)
*Hidrojen fosfat/dihidrojenfosfat
14. ECF (Ekstarselüler sıvı)
Tamponlar
ICF (Intraselüler sıvı)
Tamponlar
Protein H+
/Proteinat Böbrek tübülüsü ve
eritrositlerde NaH2PO4 /
Na2HPO4
(Sodyumdihidrojen Fosfat/Sodyum hidrojen
fostat)
H2CO3 / HCO3
(Karbonik asit / Bikarbonat)
Dokulardaki protein
tampon sistemi
NaH2PO4 / Na2HPO4
(Sodyumdihidrojen Fosfat/Sodyum hidrojen
fostat
Eritrositlerdeki H+
/
Hemoglobinat tampon
sistemi
15. Metabolizma sonucu CO2 ve H2O oluşur.
CO2 → H2CO3 (karbonik asit) →akciğerlerde CO2 +H2
olarak atılım olur,
böbreklerden ise HCO3 (Bikarbonat) atılımı
sağlanır.
16. Solunum merkezi ve periferik kemoreseptörler kan
pHsı PO2 ve PCO2 düzeylerine duyarlıdır. Kan pH
değişikliklerinde solunum hızı ve derinliği artarak pH
normal sınırlara döndürülür.
pH 7.4’den asitliğe doğru kaydığında ( H+↑
) alveol
ventilasyonu 4-5 kat artar, bazlığa doğru kaydığında
(H+↓
)ise azalır.
17. Solunum merkezinin
uyarılması
Kan pH↓
Kan pCO2↑
Kan H2CO3↑
Hipoventilasyon
Solunum merkezi
baskılanır
Kan pH ↑
Kan pCO2 ↓
Kan H2CO3↓
Karbonik asitin
CO2 şeklinde atılışı
Hiperventilasyon
CO2 tutulumu
ya da oluşumu
18. Bikarbonat geri emilimi
Hidrojen iyon salınımına karşılık sodyum iyon
emilimi
Tüp lümeninde amonyak ya da fosfata
bağlanması
Hücrede sentezlenen bikarbonatın kana geçmesi
ile düzenler.
20. Beden sıvılarındaki H+
iyon konsantrasyonunun
normalin üstüne çıkması ya da başka bir deyişle
alkali miktarın azalmasıdır. pH 7.35 in altındadır. Alt
sınır 6.80 dir. Daha asit ortam gelişirse ölüm oluşur.
21. Beden sıvılarındaki H+
iyon konsantrasyonunun
normalin altına düşmesi, başka bir deyişle alkali
miktarın artmasıdır. pH 7.45 in üzerindedir. Üst sınır
7.80 dir. Daha alkali ortam gelişirse ölüm oluşur.
24. Serum HCO3 ↓
Nedenleri:
a) Sindirim ve böbrekler yoluyla oluşan HCO3
(bikarbonat) kayıpları
b) Ketoasit, laktik asit gibi organik asitlerin
artması
c) Salisilik asit, etil/metil alkol gibi organik asitlerin
alımı
d) Karaciğer,hastalıkları, ağır anemiler
e) Böbrek yetmezliği
26. A) Normokloremik Metabolik Asidoz:
1- Diabetik Ketoasidoz:İnsülin eksikliği ve glukagon fazlalığı
ve katekolaminlerin artışıyla lipolizin uyarılması ve serbest
yağ asitlerinin oksidasyonundaki artış ile gelişir. Keton
cisimler artmıştır.
2- Alkolik Ketoasidoz: Aşırı alkol tüketimi nedeni ile
beslenme bozukluğu gelişimine paralel olarak insülin
miktarında azalma, glukagon düzeyinde artma sonucu
gelişir.
27. 3-Laktik Asidoz: Hipoksi, şok, lösemi, lenfoma, karaciğer
yetmezliğ vs. gibi nedenlerle dokularda sentezlenen
laktik asit birikimi sonucu gelişir.
4-Zehirlenmeler: Salisilat etilen glukonat ve metanol
intoksikasyonlarında gelişir.
5-Böbrek yetmezliğine bağlı gelişen asidoz. Asit atılımının
azalması (H+ ve NH4) iyonlarının sekresyonunun
azalması)
28. B) Hiperkloremik Metabolik Asidozlar:
Organizmadan bikarbonat (HCO3)kaybı vardır.
1-Proksimal Renal Tübüler Asidoz: herediter fruktoz
intoleransı, MM, hipokalsemi, D-vit
eksikliği,ilaçlar , toksik maddeler vb.
2-Distal Renal Tübüler Asidoz: H iyonu birikimi
sonucu gelişir.
29. Halsizlik
Baş ağrısı
Endişe,huzursuzluk
Abdominal ağrı
Bulantı-kusma
Kusmual solunum
Oryantasyon bozuklukları
30. Delirium
Koma
Aritmi
Kan pH düşük
pCO2 normal ya da düşük
Plazma HCO3 düzeyi 25mEq/L altında
İdrar pH 4.5 altında
Kardiak arrest
31. Nedene yönelik tedavi
Tedavinin hedefi artmış H+ azaltılması veya
tamponlanmasına yöneliktir.
Alkali tedavisi: tablonun ağırlığına göre oral ya da
parenteral yolla NaHCo3 ve sodyum laktat verilir.
◦ Bikarbonat açığı=0,4X vücut ağırlığıX (hedeflenen HCO3-saptanan HCO3)
Hipokalsemiye neden olabileceğinde bu tedavi
süresince tetani ve kas seyirmeleri belirtileri izlenir.
Sıvı- elektrolit dengesizliği önlenir
AÇT yapılır
32. Serum HCO3 düzeyinde artma, H+
konsantrasyonunda azalma sonucu oluşur.
Etyolojisi
◦ Kusma, gastrik lavaj
◦ Diüretik alımı
◦ Mineralokortikoidlerin aktivitelerinin arttığı durumlara
bağlı aşırı poliüri
◦ Hipopotasemi
◦ Alkali ilaç alımı
33. Tetani
İrritabilite
Parastezi
Baş dönmesi
Aritmi
Yüzeysel ve yavaş solunum
Kardiak arrest
35. Alkaloza neden olan durum saptanmalı ve sıvı
elektrolit dengesi sağlanmalıdır.
10mEq /L klor içeren Ringer solüsyonu ve %0.9’luk
amonyum klorür (NH4Cl)verilir. IV verilirken;
◦ Hızlı verilmemelidir. (Eritrosit hemolizine neden olur.) 2-
3ml/dk verilmelidir.
◦ Karaciğer ve böbrek hastalarında ayrıştığında amonyak açığa
çıktığı için kullanılmamalıdır.
◦ Aşırı verilirse asidoz geliştirir.
36. Klorüre cevaplı metabolik alkalozda sodyum klorür ve
potasyum klorür içeren sıvı replasmanı yapılır.
Konjestif kalp yetmezliği, siroz, böbrek yetmezliği
olanlarda NaCl uygun olmayacağından asetalozamid
(karbonik asit inhibitörü olan diüretikler) kullanılabilir.
Alkalemi çok ciddi ise santral venden hidroklorik asit
infüzyonu gerekir.
37. Beden sıvılarında CO2 miktarının artması sonucu
gelişir.
Daha çok kan ve alveoller arasında gaz değişimini
bozan solunum sistemi hastalıklarında gelişir.
41. Amaç ventilasyonu düzeltmek, fazla asidi tamponlamak ve sıvı –
elektrolit dengesini korumaktır.
Oksijen verilebilir.
Sedatiflerden kaçınılmalı
Parenteral yolla sodyum bikarbonat verilebilir ama hedef
Karbonik asidin artmasına (CO2 birikmesi) engel olmak olduğu
için çoğu kez gereği yoktur. Bunun için solunun yetersizliğini
düzeltecek gerekli mekanik veya diğer ilaç tedavilerine
başvurulmalıdır( obstrüksiyonun kaldırılması, O2 tedavisi vb)
Tetani gelişebileceği için kalsiyum glukonat hazır
bulundurulmalıdır.
Ringer laktat verilir.
42. Solunum hızının ve derinliğinin artması sonucu
bedenden fazla miktarda CO2 kaybıyla gelişir. H+
konsantrasyonu azalır.
43. Histeri veya anksiyete durumlarında görülen
hiperventilasyon
Yüksek rakımlarda havada ki oksijen basıncı
düşüklüğü nedeniyle solunum hızının artması
Yüksek ateş,sinir sistemi hastalıkları, beyin
ameliyatları,salisilat zehirlenmesi gibi durumlarda
solunum merkezinin aşırı uyarılması